Sevimli Köpek Lotte - Beyazperde.com eleştirisi : Zamanın gerisinde...

Sevimli Köpek Lotte (Leiutajateküla Lotte) yönetmenliğini Heiki Ernits ve Janno Pöldma’nın yaptığı Estonya ve Letonya ortak yapımı bir animasyon komedi filmi. Filmde, Zımbırtı Köy’de yaşayan hayvanların hayatına tanıklık ediyoruz. Köydeki bütün hayvanlar mucit ve her sene düzenlenen yarışmada birinci gelebilmek için çeşitli çılgın icatlar yapıyorlar. Uçan bir çanta, bir fıskiye, ekmek yapma makinası, havuç dilimleme aleti bunlardan sadece birkaçı. Köpek Lotte’nin babası ise senelerdir birinciliği kimseye bırakmıyor ve kurmalı çamaşır makinası icadı ile birinci oluyor.

Film çocukların ne tam olarak eğlenebileceği ne de tam olarak öğretici bir film niteliğinde. Hem içerik hem teknik olarak arafta kalmış gibi duruyor. Filmde, icatların yapım aşamasını görmek çocukların ufkunu açabilecekken izleyici sadece birkaç vida ve kaybolan parçaları görmekle kalıyor ve sonraki sahnede değerlendirmeye şahit olmakla yetiniyor.

Köpek Lotte ve arkadaşı kedi Leo’nun denizde yüzdükleri sırada suda süzülen bir kitabı bulmalarıyla öykü yeni bir boyut kazanıyor. Çeşitli haritaların, gizemli bitkilerin yer aldığı kitabın içinde bir de hasta olmuş bir arı buluyorlar. Arı Susumu’nun Japonya’dan geldiğini öğreniyorlar ve rüzgâr güneyden esene kadar onu misafir etmeyi teklif ediyorlar. Seyirci, Susumu’nun ve gizemli kitabın mucitlik yarışında yeni bir maceranın kapılarını açacağını beklerken hayalleri suya düşüyor. Susumu Zımbırtı Köyü’nde kaldığı sürece işlere yardım ediyor, ancak asıl vasfı birden köydekilere şöyle üstün körü bir ‘‘Judo’’yu öğretmek oluyor. Birden filmin tüm konusu mucitlikten, yaratımdan ve hayalgücünden –ki filmde bunlara da kabaca değiniliyor- sıyrılıyor ve Judo’nun üstüne yoğunlaşıyor. Seyirci kitap, kitabın içindekiler ya da kitabın gizemi hakkında yeni bir maceraya atılmayı beklerken Susumu Judo’nun nasıl yapılacağını üç beş hareketle göstermeye başlıyor.

Susumu’nun gideceği sırada bir köylünün radyoyu icat etmesiyle Japonya’da bir Judo turnuvası olduğunu öğrenen Lotte ve Leo, yanlarına asosyal bir tavşan arkadaşlarını alarak Lotte’nin babasının yeni icadıyla yola koyuluyorlar. Ne köyde ne de Japonya’da öykü evrenine bağlı herhangi bir sorunu ya da düğümü çözmeye hiçbir şekilde yardımcı olmayan bir olayla baş başa kalıyoruz. Turnuvada, sanki yıllardır Judo yapıyormuşçasına hiç zorluk çekmeden Lotte’nin takımı kazanıyor.

İçerik olarak sınıfta kalan Sevimli Köpek Lotte, özellikle son dönemlerde animasyonlardaki teknik sıçrama göz önüne alındığında da doyurucu değil belki ama filmin çekildiği 2006 tarihini anımsamakta da yarar var. Sonuçta seyirciye bekleneni vermekten uzaklaşan bir yapım izliyoruz.

Konuk yazar : Sevin Yaman