Luhrmann Avustralya güzellemeli bir epik çekmek istemiş sanırım. Üç saate yaklaşan süresi, dönem filmi olması, merkezdeki aşk hikayesi, görkemli sahneleri ve diğer pek çok unsur, onun bu amacını kanıtlıyor. Ne yazık ki filmin belli bölümlerinde ve finalinin ardından bir "olmamışlık" hissi hakim. Bu his bazı kısımlarda yaşansaydı, üç saatin içinde kaybolabilirdi belki. Ancak bana sorarsanız, oldukça sık yaşanıyor. Kidman ve Jackman gibi iki dünyaca ünlü Avustralya kökenli isme yer vermiş anlaşılır bir şekilde. Yine bana sorarsanız, ikisi de başarılı değil pek. Zaten film pek iyi olmadığı için onlar da ne yaparsa yapsınlar, kalıplaşmış ve ilk saniyelerden itibaren sonuna kadar klişe karakterlerini bizlere sevdirmekte ve bağ kurmamızı sağlamakta zorlanıyorlar. Aborjin kültürü büyük bir yer tutuyor. David Wenham kötü adam rolünde. "Kesinlikle izlenmesi gerektiğini" düşünmüyorum. Güzel epikler izlemek istiyorsanız, "Doctor Zhivago" dan başlayıp 50li ve 60lı yılların o efsane filmlerini tercih edin derim.