Melekler ve Şeytanlar: en yeniler yorumlar - Sayfa 4

Çok güzel bir film. Akıcı, heyecanlı, gizemli... iyiki böyle filmler çekiyorlar :)

mükemmel ötesi bi film akıcı ve sıkıcılıktan uzak kesinlikle izleyin

kitabı ile tabi karşılaştırılamaz ama yine de güzel bir film8/10

tek kelimeyle mükemmel bir film.dan brown eserleri tartışılmaz,da vinci de melekler ve şeytanlar da ron howard tarafından bence harika uyarlanmışlar.iki filmde de tempo bir saniye olsun azalmıyor.koca iki saatler nasıl geçiyor anlamıyorsunuz bile.oyuncu seçimleri de harika,örneğin bu filmde ewan mcgregor,şahaneydi,aradaki müzikler,vatikan ve romanın o kasvetli havaları,tarihi eserler vs. o kadar sürükleyici ki.kesinlikle izlenmesi gerek diyorum ve neden fazla beğenilmedi,neden kıyıda köşede kaldı bunu da anlamıyorum.tom hanks de yine kariyerini konuşturuyor.eksiksiz bir film.mutlaka.

Benim için favori filmlerimin başına yerleşen bir film diyebilirim. Bence harika bir uyarlama, harika oyunculuklar, harika mekanlar :)

Dört dörtlük olmamış ama uzun seyir süresine rağmen Tom Hanks n de etkisiyle ekrana bağlamayı başarıyor..7,5/10

oldukça heyacan verici ve şaşırtıcı... ben beğendim.

illa izlenmesi gereken bir film değil. Fena değildi...

ben filmi çok beyendim ve çok heyecan aldım kitabını okumadım ama filme gidilmesi lazım 10/10

Kliseler ve hristiyanlıkla içiçe geçmiş bir filim bazı karelerinde filmin seyrinden kopuyorsunuz. Benim pek hoşuma gitmedi.

izlenmemesi birşey kaybettirmez öyle diyim. ama sıkıcı dda deil. 10/6

Uyarlama senaryolar, ellerinde hazır bir özgün senaryosu olmayan yönetmenler ve yapımcılar için her zaman bir acil çıkış planı gibidir. Uyarlama senaryolar her zaman için yeni bir senaryo yazmaktan daha zor ve riskli bir iştir. Nedeni okuyucular hiç kuşkusuz, ve ayrıca sinemaya aktarılacak o kitap, popüler bir yazarın kaleminden çıkmış ise eleştiriler de o denli yoğun ve sert olabilir. Lord of the Rings gibi zor bir öyküyü son derece büyük bir titizlik ve ustalıkla sinema filmine dönüştürmeyi başaran Peter Jackson bile okuyucuların acımasız eleştirilerine maruz kalmıştı. Ben kitapı okuma fırsatı bulamadığım için filmle ilgili izlenimlerimi sinemasal bir bakış açısıyla aktarmayı uygun buluyorum.Yaklaşık iki buçuk yıl önce izlediğimiz 'Da Vinci Code' isimli aynı yazarın kaleminden çıkmış popüler bir kitapın yarattığı sansasyon ve hatırı sayılabilecek bir gişe başarısı neticesinde yazarın diğer kitaplarını es geçmek pek mümkün değildi. Da Vinci Code ile umduğunu bulamayan okuyucular, Angels and Demons filmini özellikle merak ettiler. Ama yine çevremden kitapı okuyanlar tarafından aldığım tepkilere göre filmi yeterince başarılı bulmadıkları, kitapı okurken ki heyecan ve sürükleyiciliğin filmde pek az hissedildiği yönündeydi. Bu hisse ne yazık ki filmi izledikten sonra bende kapıldım diyebilirim. Ron howard gibi usta bir yönetmenin, projenin başında olduğunu bilmek film gösterilinceye dek büyük bir heyecan yaratıyordu hiç kuşkusuz. Bütün bu söylediklerimden filmi beğenmemiş bir izleyici profili yansıtmış olsamda elbetteki filmi beğendiğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Büyük isimler ve projelerin insanlar üzerinde oluşturduğu yüksek beklentiler karşısında tam olarak umduğunu bulamamış bir sinema izleyicisi olduğumu düşünüyorum sadece.Film, Da Vinci Code filminde olduğu gibi sonuca, çözülmesi zor şifreler ve semboller vasıtasıyla ulaşıyor. Her bir şifre ve sembolun bir sonraki çıkış yolunu gösterdiği, insanların mantık sınırlarını zorladığı, ihanet ve kutsal dinlerin derinlerinde yatan saklı gerçeklerin gün yüzüne çıkarılışındaki soğukkanlılığı anlatması açısından oldukça kayda değer bir yapım kesinlikle. Melekler ve şeytanlar insanların içlerinde yaşattıkları manevi bir balans, denge görevi görüyor. Bazı insanlar bu dengeyi sonsuza dek koruyabilsede, bazıları bu dengeyi çoktan aşabiliyor. Herşeye rağmen filmin bu kadar ilgi çekmesine katkısı olan oyunculardan Tom Hanks ve Ewan McGregor oynadıkları rollerde oldukça başarılı performanslar sergilemişler. Tom Hanksin güvenilir ve kendinden emin, saf ve temiz kişiliği canlandırdığı robert langdon karakteriyle ilginç bir şekilde paralellik gösteriyor. Ewan Mcgregorun sinemada yeniden yıldızının parlamasına neden olacak bir film melekler ve şeytanlar. Hem de genç oyuncular arasında diğerlerinden çok daha farklı ve başarılı olduğununda bir açıklaması sanırım bu film. Yardımcı roldeki Ayelet Zurer ise geçtiğimiz yıl gösterime giren 'Vantage Point' adlı filmde yer almış benimde dikkatimi fazlasıyla çekmişti. Bu filmdeki performansıda gayet iyi ve ileride sıkça izleme fırsatı bulacağımız oyunculardan birisi.Melekler ve şeytanlar, onca hareketli ve görsel efektlerle zenginleştirilmiş heyecanlı sahneleri barındırmasına rağmen, insanların çok istedikleri bir hayali tamamlayamamasının verdiği hayal kırıklığını yaşamamıza neden oluyor. Yılın en dikkate değer yapımları arasında yer almasına rağmen, benim gözümde önemini yitirmiş ve ileriki yıllarda üzerinde konuşup hatırlayabileceğim kadar başarılı bir film değil melekler ve şeytanlar...

Katoliklik ve Hristiyanlık ögelerini aşırı yoğunlukta olduğu bir film,benim açımdan çok ilgimi çektiğini söyleyemem.10/7

hollywood un popüler olmuş kitapları filme aktarması neredeyse yüz yıldır süren bir geleneği ama ben yaygın olan kanının aksine dan browun un kitaplarının filme aktarılmaya çok da müsait olmadağını düşünüyorum çünkü brown betimleme değilde açıklama tarzında oluşturuyor pragraflarını tabi bu açıklamalar da filmde bir türlü olmuyor yani iki karekterin bir bombayı bulmak için koşuştururken galileo nun eserlerini neden latince değilde ingilizce yazdığını tartışması biraz tuhaf durmuyor mu perdede
filme dönecek olursak oyuncu kadrosunun vasatın bie altında bir performans sergilediği hemen göze çarpıyor özellikle tom hanks da da vinci şifresinde ki performansına göre ciddi bir düşüş var film aslında da vinci şifresiyle aynı sorunu yaşıyor gereğinen fazla didaktik ve gereksiz aksiyon yükleme denemeleri ile dolu kitapta yer alan uzun tiradları budamaya çalışmak senaryoda ciddi kopukluklara neden olmuş üstelik cern deki olaylar (ki kitapta çok önemli yer tutuyordu) tamamen es geçilmiş bu es geçme hikayenin tüm çekici yönlerini ortadan kaldırmış çünkü kitapda ki en zevkli bölüm cern in tanıtıldığı bölüm iken film olayı tamamen vatikan ve bomba üzerine yoğunlaştırarak bu zevkli hikayeyi basit bir aksiyon filmine çevirmiş üzülerek bildiyorum ki melekler ve şeytanlar tv de yayınlanan basit kovalamacalı aksiyon filmlerinden pek de farklı değil aslında yönetmen kitaba olabildiğince sadık klmaya çalışmış ama başta da söğlediğim gibi dan brown un kitapları fim yapılmaya çok da müsait kitaplar değil eğer illa ki bu adamım kitaplarını film yapmak istiyorlar film yapmaya en müsait kitabının "ihanet noktası" olduğunu düşünüyorum

kitabıyla filmi kıyaslamayın arkadaşlarım..
illaki filmde sizin hayal dünyanızdan bi şeyler mi olması gerekiyor beğenmeniz için..
herkes okurken farklı yaşar hikayeyi..
güzel bir film seyretmekten zevk almak bu kadar mı zor..