Canavarlar Yaratıklara Karşı
Yazar: Melis ZararsızDreamworks Animation sunar, Canavarlar Yaratıklara Karşı (CYK). Aslında Canavarlar Uzaylılara Karşı diye çevrilmiş olması gereken filmin başkarakteri Susan, tip olarak yakın bir zaman önce vizyonda olan Walt Disney'in animasyon filmi Bolt'taki küçük kızı hatırlatıyor. Saçları, mimikleri, hareketleri gerçekten çok çok benziyor bu iki kızın. Sanki Bolt'un sahibi olan kız biraz büyümüş, Susan olmuş. Belki animasyon çizimlerinde ve o çizimlerin hareketli film haline getirilmesinde ister istemez oluşan bazı benzerlikler vardır, bundan emin olamadığım için konuyu uzatmıyorum.
Animasyon film CYK, ilk önce, evlenmek üzere olan bir kız, onun nişanlısı, ailesi, yaşadığı yer, kurduğu hayaller etrafında şekillenince merak etmeden duramıyor insan, canavarlar, yaratıklar, nasıl olacak da dahil olacak bu filme? Ama film bu soruyu cevaplandırmakta çok da gecikmiyor aslında, hakkını yemeyelim, düğün günü esas kızımızın başına gelenler, sonrasında Susan'ın bir canavar haline gelmesi, hükümet tarafından canavar haline gelen diğer üç karakterle Susan'ı bir hapishaneye kapatılması, bu iyi niyetli dört canavarın, bir süre sonra California'yı işgal eden uzaylılara karşı savaşmaları için gene hükümet tarafından serbest bırakılmaları.
Film bir anda hareketleniyor. Hareketlenmekle kalmıyor, espriler ardı ardına geliyor. Uzun süredir izlediğim en esprili animasyon olduğunu söyleyebilirim. Boltu çok sevmiştim, özellikle de senaryo açısından Truman Show'a olan benzerliği, bu şekilde de aslında ciddi bir konuyu ele alıyor oluşu, karakterlerin sevimliliğiyle de yüzümüzü güldürmesinden dolayı. CYK'de ise gene hem ciddi, çok ciddi bir konu var, hem de espriler gerçekten çok başarılı. Filmin komedi kısmı, sadece karakterlerin sevimliliğinin üzerine oturtulmamış, gerçekten senaryo, belirli bir espri anlayışının üzerinde.
Ciddi, hem de çok ciddi bir konuyu ele alışı derken kastettiğim ise, bu uzaylı meselesi. Amerikalıların, uzaylılarla ilgili olan paranoyalarını gerçekten çok güzel tiye almış, alırken de bir Amerikan Başkanı yaratmış ki, gerçekten hareketlerini izlemeye, yaptığı gafları dinlemeye değer. Filmin bir karesinde televizyonda şöyle manidar bir cümle geçiyor: Ufoların indiği görülen tek ülke: ABD. Diğer akılda kalıcı manidar espriler ise şöyle, uzaylıların şehri istilası sonrası toplanan devlet büyükleri, şöyle çözümler bulurlar:
-Bu konuda en iyi bilimsel düşünceleri almalıyız, Hindistan'ı telefona bağlayın!
-Amerika'yı başka bir gezegene taşıyalım!
-Uzaylılara yeşil kart verelim ve Amerikalı olmanın gururunu yaşatalım!
- Ben böyle zamanlarda kendime şunu soruyorum: Oprah bu durumda ne yapardı?
Amerika eleştirilerinin yanısıra, filmde altmetin olarak Susan'ın bir canavara döndüğünde aslında içindeki gücü keşfetmesi ve kendini tanıması, bir işe gücünü ve isteğini verdiğinde sonuna kadar gidebildiğini farkedişi de güzel işlenmiş. Animasyon harikası çizimlerin insanda yarattığı keyif ise bu tarz filmlerin çoğunda yaşadığımız ortak bir duygu ama bu filmde, California'da yer alan Golden Gate köprüsünün, San Francisco Limanı'nın da yer alması, filme ekstra bir keyif, inanılmaz bir gerçeklik katmış. Karakterler karikatür olsa da çevredeki detaylar kesinlikle çok "gerçek" düşünülmüş.
"Monsters vs. Aliens", DreamWorks'ün tümüyle 3 boyutlu olarak geliştirilen ilk InTru3D filmi... Shrek, Madagaskar, Kung Fu Panda gibi animasyon filmlerle başarıyı yakalayan Dreamworks Animation, CYK ile çıtayı yükseltiyor. Hem çocuklar, hem büyükler keyifle seyredecek, çocuklar karakterlerin sevimliliğiyle, renklilikleriyle eğlenirken, büyükler esprilerin, manidar dokunmaların tadını çıkaracaklar.