Herkes alkışlamış filmi ama bence vasattı. Yani sürrealist bir üslup yok bunda sonuçta. Gerçekçi mi diye bakıyoruz, hayır diyorum ben. Beni inandıramadı film.
Eski Türk filmlerinde görülebilecek türden mantıksızlıkları barındırıyordu bana kalırsa. Efendim çekik gözlü hanım kızımız sevgilisi için bir şey yapıyor, kendi için bir şey yapıyor... Ve estetik yoluna gidip; hayatlarına yataklarına vs ye renk katmaya çabalıyor. Bunun için de ne mi yapıyor: Yüzünü değiştiriyor.
Yüz eşittir biz değil midir aslında? Yüz, ifade vücuttan önce gelmez mi? Bizi biz yapan, diğer vücutlardan ayıran şey değil midir bu? Hani bunu anladık, kadın paranoyasının peşinden sürüklendi. Tüm bu mantıksızlığı gören sevgilisinin mantıksızlığına ne demeli? İnandırıcı mı? Değil işte... Doktorla olan sahneler de aynı samimiyetsizlikteydi bana kalırsa.
Acaba diyorum, Avrupalılarca "çevrilmiş" bir film olaydı, böyle mi olacaktı... Yok, bilemiyorum, sanmıyorum...
Vakit geçirmemize yarıyor, hoşça da geçiyor. Eğer sadece buysa aradığımız, peki derim.