Zaman
BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
2,0
Yetersiz
Zaman

Bu <b>Zaman</b>da Kaçan Kovalanır!

Yazar: Orkan Şancı

Kim Ki-duk, birçok sinema sever için sempati uyandıran bir isim. Zira, kendisine saygı duyan, özen gösteren bir yönetmenin varlığını hisseden seyirci, kamera arkasındakine sempati besler.

1960 doğumlu Ki-Duk, Paris'teki sanat çevrelerinde resime merak salmış, bir ara da kafayı budizme takmış biri. Zaman zaman Zaman'da da göze çarpan haç işaretleri, beri yanda çoğu filminde tercih ettiği dingin anlatımın budizm esintileri, yönetmenin iç dünyasındaki harmoninin ipuçları... Özellikle şu dingin atmosfer yaratma meselesi, yönetmenin hem en önemli başarısı, hem de sinemacı olarak -meğerse- aksayabildiği kritik bir nokta. Bir şeyi iyi yaptığında değil, kötü yaptığında öğrenirsin ya; Ki-duk'unki de o hesap.

Daha önce İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... Ve İlkbahar ve Boş Ev'de çok yaklaştığı "konuşma içermeyen senaryo" tutkusu saygı uyandırsa da belki de ilk kez denediği "tersi"ni başaramaması şaşırtıcı. Zaman'da neredeyse hiç susmayan, sorunlu, gerekli gereksiz kıskançlık krizlerine giren bir kadın karakterle tanıştırıyor bizi. Sonra bu antipatik karakterin, aşkı uğruna nelere katlanabildiğine tanık oluyoruz. Filmin son bölümlerine kadar olaylar zinciri, iki yıllık sevgilisinin anlamsız krizlerine şaşıran ve yalnız kalan erkek karakterin gözünden anlatılıyor. Seyirciden, özdeşleştiği karakterin gözünden, hiç de umursamadığı bir kadının halini anlaması bekleniyor.

Bu "bol kepçe" konuşmalı Ki-duk filminde, yönetmenin kendine has numaralarını sergilemediğini söylemiyorum. İki başrol oyuncusunun özellikte dış çekimlerdeki kompozisyonları, tam da bir ressamın gözünden çıkmış gibi. Dahası, objeleri kadrajına diyagonal ve denge unsurlarını gözeterek yerleştiren yönetmenin, bu yapıyı senaryoda da kurduğunu söylemek gayet mümkün. Filmin dönüm noktaları açısından, karakterlere ayrılan süreler ve finale doğru yaşanan rol değişimi, yerli yerinde. Hatta tercih edilen finalin ve dairesel anlatımın (başa dönen kurgu) sayesinde meselenin birçok örneğinin döngüsel olarak yaşandığının vurgulanması hoş.

Ancak başta sözünü ettiğimiz sorun filmin tüm zarafetini gölgeliyor. Önceki filmlerinde başarılı mizansenlerle hoş anlar yakalayan Ki-Duk, bu kez birbirini sevip sevmediğini anlayamadığımız çiftin kontrolsüz oyunculuğuyla başbaşa bırakıyor bizi.

Özellikle kıskanç sevgiliyi oynayan Ji-Yeon Park'ın filmin hemen başlarında kafedeki performansı, hayret verici şekilde gülünç. Ji-Woo (Jung-woo Ha), sevgilisinin tepkisine değil rol arkadaşının performansına şaşırmış olmalı. Dahası Ki-Duk'un, filmin temel meselelerinden biri olan ruh-beden, eski-yeni ayrılığını anlatmak için birbirine bu kadar benzeyen iki kadın oyuncuyu tercih etmesi de şaşırtıcı. Açıkçası kendi adıma; erkeğin, ameliyatlı haliyle karşısına çıkan sevgilisini tanıyamamasını ilk başta anlayamadım.

Gelelim esaslı dokunuşlara... Ki-duk'un hassas saptamalarından biri, erkek açısından karşısındaki kadının yüzünün değişmesinin, "onun farklı biri" olduğu yönündeki sarsılmaz inancı için yeterli olması.. Bu öyle bir inanç ki, sevdiği kadının karşısında olduğunu, ruhundan ya da aynı yatağı paylaştığı vücudundan bile anlayamıyor. Bu da, hem erkeklerin ne denli yüzeysel hale dönüştüğünü, hem de kadınların estetik ameliyatla bambaşka biri olma gibi bir çılgınlığa hangi psikolojiyle başvurabildiğini götermesi açısından enteresan.

Dahası Zaman, hani şu hep söylenen, "kaçan kovalanır" deyişini de haklı çıkartacak cinten bir hikaye anlatıyor. Kaçan değerleniyor, karakterler yalnız kaldıklarında normalde yapmadıklarını yapıyor, dengesizce bir yerlere (bir ağaca?) çatıyor.

Filmekimi seyircisinin aylar öncesinden izleme fırsatı bulduğu 13. Kim Ki-duk filminde, yönetmenin hayranlarını mutlu edecek anlar yok değil(bilgisayarda Boş Ev'i kurgulanırken görmek gibi). Ancak ilk kez bir Ki-duk filmi izleyeceklere önce yönetmenin alameti farikası olan numaralarını sergilediği İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... Ve İlkbahar ve Boş Ev gibi filmlerini öneriyoruz. Artık markalaşan Ki-duk sinemasına bir şekilde başlamak önemli..

Daha Fazlasını Göster