Ortalama puan
4,4
1589 Puanlama
Pardon hakkında görüşlerin ?
5,0
18 Ocak 2017 tarihinde eklendi
TÜRK SİNEMA TARİHİN EN BÜYÜK KARA MİZAH KONULU FİLMİ SADECE AYAKTA ALKIŞLANIR

“Adalet, mülkün temelidir” her mahkeme salonunda duvarda yazılı klişe bir cümle. Cümledeki sözün ağırlığı bir yana, içindeki gerçek dışı cümle bir yana. Ülkede deliller olmadan suçlu olmayan kişiler suçlanır, suçlanmasının ardından haklarında işlem başlatılır, mahkemeye sevkedilirler, mahkemeye sevkedildikten sonra haklarında karar çıkar ve kodese tıkılır. Çark böyle döndükçe adaletsizlikler diz boyu devam eder…

Ferhan Şensoy’un oyunculuğunun dibine vurduğu “Pardon” filmindeki mevzular adaletsizliklerden yola çıkıyor, mizahî unsurlar öne çıkarılarak derin bir mevzuya el atıyor. Bir adalet trajedisi tadında suratımıza sert bir tokat atıyor. Toplumsal, ekonomik ve siyasi olaylara ağır eleştirileriyle öne çıkmasının yanında film senaryo, diyaloglar, araya sıkıştırılan müzikler ve yönetmenin ilk filmi olmasına rağmen usta oyuncuları bu filmde barındırması takdir edilesi.

Mizahî unsurların filme farklı bakış açışı kazandırmasının yanında filmde bahsedilen mevzular gerçek hayattan alınıyor.
Ölüm oruçları, polislerin suçlu olmayan birini “terör örgütü” bahanesiyle tutuklaması, sorgu odasında suçsuzları döverek sorgulamaları vb.

Filmin ilk yarım saatinde karakolda sorgulamalar, şakalaşmalar, suçlamalar komik olduğu kadar trajik. Bülent Kayabaş işkenceye karşı çıkan biri olarak karşımızda. Ferhan Şensoy ile Bülent Kayabaş’ın sorgula(n)ma diyalogları efsane nitelikte.

Esprilere şapka çıkartılması gereken bu çalışma aynı zamanda yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi. Teknik bilgilerinin haricinde mekân olarak genellikle sahnelerin soruşturma odasında geçip sonrasında hapishaneye konuk olan 3 kafadarın suçsuzluğu üzerine film şeklini alıyor. Diğer oyuncuların başarısız olduğu söylenmez ama film daha çok Ferhan Şensoy’un “İbrahim” karakteri üzerinden ilerliyor. Aynı zamanda asker kaçağı. Ferhan Şensoy'a suç arkadaşı olarak Rasim Öztekin ve Ali Çatalbaş eşlik ediyor,

Üç adam suçlamadıkları bir suç yüzünden suçlanıyor. Çıkacakları günü bekliyorlar, her mahkeme sonrası “çıkarız ulan buradan” düşünceleri her seferinde yatıyor, en sonunda 24 yıl hapse mahkûm oluyorlar. 24 yıl hapis cezası almalarının ardından suçsuz oldukları açıklanıyor. Aynı zamanda asker kaçağı olan İbrahim suçsuz olup dışarı çıkmasına rağmen cezaevi müdürünün “asker” diye çağırması üzerine askere yollanıyor. Hapishanede her defasında “eniştemi vuracağım” diye ant içen İbrahim’in eniştesini vurmasıyla filmin finali geliyor. Suçsuz kaldığı zamanların acısını devletten çıkarıyor İbrahim filmin sonuna doğru:

“ - İbrahim ne yaptın?- Devletten 6 yıl üç ay alacaklıydım, ödeştik.- Pardon! “

O kadar mevzunun geliştiği, dalaverelerin dönmemesine rağmen devletin suçsuzları kodese tıkmak için trajikomik hikâyenin sunulduğu filmde “ulan bu kadar da olmaz” dedirten film, bitişine doğru “pardon canım oluyor böyle şeyler” dedirtmeyi başarıyor. Delillerin yok sayıldığı ülkelere gönderme yapan film sadece yaşadığımız ülkeyi değil, bütün ülkelerin sorunlarını kapsıyor. Adaletsizlikleri şu sözlerle daha iyi anlıyoruz:

“ - Bir şey yapmamakla kalmadık 6 yıl üç ay hapis yattık.- Arada bi oluyor böyle yanlışlıklar.- Yanlışlık dediğiniz 6 yıl üç ay.- Devletten 6 yıl üç ay alacaklıyız yani.- Müdür bey haybeye 6 ay üç ay yattığımız için devletten tazminat alabilir miyiz?- Sanmıyorum.- Eee ben ne anladım bu yatıştan?- Adalet dediğiniz o kadar da adil bir şey değil demek ki?- Maalesef, pardon! “

Güldürürken düşündüren, mizahî unsurları ön plana çıkararak hiciv yönü baskın olan bir film “Pardon”. Adaletsizliklerin “arada bi oluyor böyle yanlışlıklar” sözüyle yanlışların sadece bir defa değil, defalarca olacağını seyirciye resmediyor

Altını Çizdiklerim:

- İbrahim ne yaptın?
- Devletten 6 yıl üç ay alacaklıydım, ödeştik.
- Pardon!
- Bir şey yapmamakla kalmadık 6 yıl üç ay hapis yattık-
Arada bi oluyor böyle yanlışlıklar.
- Yanlışlık dediğiniz 6 yıl üç ay.
- Devletten 6 yıl üç ay alacaklıyız yani.
- Müdür bey haybeye 6 ay üç ay yattığımız için devletten tazminat alabilir miyiz?
- Sanmıyorum.
- Eee ben ne anladım bu yatıştan?
- Adalet dediğiniz o kadar da adil bir şey değil demek ki?
- Maalesef, pardon!

Komiser: ordu içinde gizli faaliyetin var mı?
ibrahim: ne gizli faaliyeti ya? gizli faaliyete vakit mi var askerde? 1-3, 3-5, 5-7 devamlı nöbetteyim. bütün nöbetleri ibrahim’e yazarlar. o cemalettin yüzbaşı da bana gıcık!
komiser: niye gıcık! sana cemalettin yüzbaşı?
ibrahim: lan dedi diye kafa attım.
komiser: belanın tekisin sen yani? enişteye bıçak, komutana kafa.
ibrahim: hayır komutanım, yani sayın amirim. çok sakin adamımdır. sadece bu lan lafına tahammülüm yok.

komiser: seninle burdur’dan aynı otobüsle istanbul’a giden başka asker var mı?
ibrahim: yok! onların istanbul’da bi işi yok.
komiser: onların istanbul’da işi yok ama senin var di mi? onlar kim?
ibrahim: öbürleri…
komiser: öbürleri ha? örgütsünüz yani?
ibrahim: eveeet.
komiser: heh güzeeeel. işte böyle tatlı tatlı anlat ibrahim. örgütün başı kim?
ibrahim: albay niyazi.
komiser: albay da işin içinde ha?
memur: birden dili çözüldü amirim.
komiser: örgütün adı ne?
ibrahim: türk silahlı kuvvetleri…
komiser: sen benimle dalga mı geçiyosun lan! ha?
ibrahim: hayır lan! soruyosun söylüyoruz. şu an içinde bulunduğum örgüt şanlı türk ordusu!

gardiyan: siz o şişme kadını bana hediye etmiş olun ben şişirip parayla yaptırıp yolumu bulurum.
ibrahim: olur mu öyle o zaman sana şişme p.nk derler.
gardiyan: ne derlerse desinler ben artık haysiyet takılmıyom maddiyat takılıyom.

-polis niye kovalıyor seni?
-hiiiçç. polisin salaklığı işte. ben kaçıyorum diye kovalıyor. kovalanacak bişi yok.
-sen niye kaçıyorsun?
-hiiiç. kaçılacak bişi yok. fakat tabi polis’e bana birden bire “hey sen!gel buraya gel buraya. sen niye burdur’dan siirte istanbul üzerinden gidiyorsun bakiyim? yoksa yoksa muzoylan oturup efendigene rakı falan mı içecen?
-aaaaa!!!!!
-yaaa. dicekmiş gibi bi pisikoz oldum. bi an polisle öyle göz göze kaldık, ben koşmaya başlayınca, o salak da kovaladı tabi.

Komiser: pkk lı mısın?
ibrahim: hayır ankaralıyım.
komiser: kimlerdensin?
ibrahim: şatıroğlullarından.
komiser: hangi örgüttensin onu soruyorum! bana keriz numarası yapma.
ibrahim: bi numara yaptığım yok. o kerizlik bende doğuştan beri var. hiçbir örgütle alakam yok. beni adamdan sayıp alacak örgüte zaten ben girmem. o örgüt ibrahim'e kaldıysa, örgüt bile sayılmaz!

Komiser: sen bu yaşa kadar niye gitmedin askere?
ibrahim: olmadı.
komiser: ne olmadı?
ibrahim: kısmet olmadı.
komiser: 16 yıl kaçmışsın askerden. lan!
ibrahim: evet lan.
komiser: ağzından çıkanı kulagın duysun. böyle bi çakarım duvara çıkartma olursun. sen bana nasıl lan diyorsun lan?
ibrahim: siz bana nasıl diyorsunuz? siz de demeyin o zaman. enn sinirlendiğim laftır. hayatta hiç kimse bana lann diyemez. ben bu yüzden enişteyi bıçakladım.

ibrahim: oolmadı.komiser: ne olmadı?ibrahim: kısmet oolmadı.komiser: 16 yıl kaçmışsın askerden. lan!ibrahim: evet lan.komiser: ağzından çıkanı kulagın duysun. böyle bi çakarım duvara çıkartma olursun. sen bana nasıl lan diyorsun lan?ibrahim: siz bana nasıl diyorsunuz? siz de demeyin o zaman. enn sinirlendiğim laftır. hayatta hiç kimse bana lann diyemez. ben bu yüzden enişteyi bıçakladım.

komiser: 16 yıl nasıl kaçtın askerden? seni kimler kolladı?
ibrahim: kimse kollamadı. benim gençliğimde askerlik şubesi eski binadan yeni binaya taşındı, o sırada baazı dosyalar kaybolmuş, 16 yıl beni hiç kimse arayıp sormadı.
komiser: sen niye sormuyosun, niye beni sormuyosunuz diye? canın askerlik yapmak istese gider sorarsın.
ibrahim: gittim sordum. almanya'ya gidicektim ben bi ara, pasaport için askerlik kağıdı lazımdı, gittim askerlik şubesine, senin burda kaydın kuydun yok dediler. soonra bana ordaki yazıcı çocuk; 'ibrahim abi şube taşınırken bazı dosyalar arazi olmuş, seninki de o arada gitmiştir heralde, sen istersen artık bu işi hiç kurcalama, sktiret'' dedi.
komiser: nüfus kağıdı götürüceksin, ikematgah götüreceksin, yeni dosya açtıracaksın. lan.
ibrahim: sayın amirim bilmiyorum siz dört nala mı gittiniz, fakat kimse öyle askere koşa koşa gitmez. ben de bi iş kuruyum ondan sonra giderim diye düşündüm. iş kurma işi uzun sürdü. hem ben öyle askere gitmeyecem demedim ki, lan
4,0
14 Mart 2021 tarihinde eklendi
Film sürükleyici, ilgi çekici ve merak uyandırıcı.Araştırdığımız zaman gerçekte yaşanmış olaydan alındığını görüyoruz. Hatta düşünce birçok böyle olayın yaşandığını düşündürücü haberler okumadık değil.Oyunculuklar zaten harikâydı,Ferhan ŞENSOY filmin çıtasını çok farklı derecede arttırmış.Mükemmel bir oyunculuğu var, canlandırdığı İbrahim karakterini adeta yaşattı .Diyaloglar bir o kadar ironik ve eğlenceliydi.Tekrar tekrar bu diyaloglar için açıp izlenebilecek derece de güzel diyaloglar var. Rasim Öztekin'e Allah Rahmet dilerim.Vefatından sonra izledim bu filmi ama usta her filmde harikâ bir performans sergiliyor. Bülent Kayabaş, Zeki Alasya, Erol GÜNAYDIN, Sermiyan Midyat,Ali Çatalbaş gibi çok sağlam oyuncular var. Performanslarıyla filmi gerçek reel ortamda sanki şahit oluyormuşuz izlenimi yaratacak derecede güzel kılıyor. Yaşanmış hikâye, oyunculuklar, diyaloglar vs filmi birçok defa izlenebilecek kıvamda yapıyor.
2,5
29 Aralık 2008 tarihinde eklendi
Açık söylemek gerekirse çok klişe bir film olmuş. Hiçbir temaya sahip olmadığı gibi, mizahi açıdan da oldukça sıradan. Oyunculuklar ise çok kötü, bilhassa Ferhan Şensoy klasik bir biçimde (son ders filmini ayrı tutuyorum) çok kötü. Çooooook bol vakti olanlar için belki izlenebilir diyebilirim ama izlenilmemesi durumunda hiç bir şey kaybedilmiş olmaz. 10/5
5,0
19 Şubat 2007 tarihinde eklendi
izlediğim en iyi film... her hafta bi kez mutlaka izliyorum... bi dram ancak bu kadar güzel bi şekilde güldürebilir. kemal sunal kusurumuza bakmasın rahmetli....

10 üzerinden 1000000 verdim... helal hoş olsun
4,0
12 Ağustos 2007 tarihinde eklendi
harika..komik..harika komik...süper yaw izleyin mutlaka
4,0
22 Nisan 2011 tarihinde eklendi
Ülkemizin kanayan bir yarası olan adalet sistemi bence ancak bu kadar komediye dönüştürülebilirdi.Sağlam oyuncu kadrosu (Ferhan Şensoy-Rasim Öztekin-Bülent Kayabaş-Zeki Alasya-Erol Günaydın) bu filmin kalitesini bence yeteri kadar anlatmakta olduğunu düşünüyorum.Eğer izlemeyenler var ise Pardon u izlemelerini tavsiye ediyorum.Sonuç olarak ben bu yapıma 10 puan üzerinden 8 puan veriyorum......
5,0
28 Kasım 2010 tarihinde eklendi
Matrak bir hukuk eleştirisi...
4,0
22 Ocak 2008 tarihinde eklendi
Baya iyiydi.Birkaç yerinde iyi gülmüştük..
4,5
17 Ocak 2009 tarihinde eklendi
Ferhan Şensoyun üstün mizah anlayışıyla süslü harika bir yapım. Yönetmen koltuğundaki Mert Baykal da harika iş çıkarmış. Değeri fazla bilinmeyen bir Türk filmi. 9/10
4,5
15 Mayıs 2007 tarihinde eklendi
Tek kelimeleyle süper bir film. Heleki diyaloglar muhteşem kaçırılmaması gereken bir türk yapımı...
4,0
2 Ekim 2008 tarihinde eklendi
komedının tavanı bu olsa gerek bı ustu yok ....
3,5
9 Şubat 2008 tarihinde eklendi
ferhan şensoya nedense uyuz olduğumdan dolayı açıkçası önyargılıydım film hakkında ama hoş bir film olmuş.ben 7 verdim.ferhan şensoy genelde ağlanacak şeylere güldürür burdada ağlanacak şeylere güldürmeye çalışıyor.
5,0
8 Nisan 2011 tarihinde eklendi
Sen beni nerden tanmyosun :) Her replii efsanedir bu filmin , en ok gldm trk filmi : 10/10
4,5
13 Haziran 2007 tarihinde eklendi
Nefis bir komedi.Çok ince işlenmiş bir konusu var.Çok ince bir siyaset yapılıyor filmde ve gönderilen mesajlar da çok yerinde.Ferhan Şensoy’un belki de gelmiş geçmiş en komik projedir.Diyaloglar ve hapise düşen üçlünün yaşadıkları inanılmaz komik.Çok başarılı...9/10
4,5
23 Temmuz 2009 tarihinde eklendi
Ferhan şensoyun Türk sinemasına sunduğu trajikomik bir hikayedir.Çekimlerin sinop cezaevinde yapıldığı filme Türkiyede ki hukuk sisteminden doğan bir boşluktan ve bazı geçiştirici uygulamaların sonucu içeri giren üç arkadaşın ilginç ve izlenmesi gereken hikayesidir .
Daha Fazlasını Göster