En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Mahmut Özalp
1 değerlendirme
Takip Et!
3,0
21 Kasım 2019 tarihinde eklendi
film genel olarak eğlenceli geçiyor ambiyans olarak 1980 ingilteresini çok iyi yaşatıyor olduğunuz ortamdan sizi soyutlayabiliyor fakat filmin senaryosu her ne kadar iyi olsa da istenilen ve elle tutulacak bir olay gerçekleşmiyor bir anlamda cılız kalıyor da denebilir.
filmi izlerken çok değişik duygulara kapıldım film ırkçı gelebilir ama sonuna kadar izlemek lazım çünkü iyi bir mesaj veriyor ingiltereye özgü bir filim eğer ingiliz olsam çokdaha duygu dolu olurdum 10 üz 8.7
Dead Man's Shoes’un yönetmeni Shane Meadows’tan bitmek tükenmek bilmeyen savaşları eleştiren, aidiyet ve milliyetçilik üzerine kurulu bir film.
80’lerin İngiltere’sinde geçen This is England, işçi sınıfının ve bir avuç skinhead’in hayatlarını konu ediyor. Başroldeki Shaun’un gelişen olaylar karşısında değişen hayat görüşü ve Shaun’u eğitmek için yanına alan Combo’nun yaşadığı buhran bu düşük tempolu filmin alt başlıklarıydı. Düşük tempolu dediğime bakmayın gerek sinematografi, gerek diyaloglar bardağın kenarındaki tuz ve limon görevini görüyordu. Tabii bir de film içinde sıkça karşılaştığımız absürtlükler vardı ki bunlar da filmin baştan sona merak uyandırmasını sağlamaktaydı.
Birçok film eleştirmeni tarafından bir şaheser olarak görülen This is England’ın anlatmak istediklerini birçok farklı bakış açısından izleyiciye sunması bir benzeri American History X kadar olmasa da onu dikkat çekici filmler listesine dahil ediyor.
Akla yatkın olmayan birkaç detayı görmezden gelirsek sinema dili, oyuncu performansları ve müzikleriyle This is England izlemekten pişmanlık duymayacağınız bir film.
Filmi beğendim fakat herkesin beğeneceğini düşünmediğim bir film This Is England,çünkü ben İngiliz ve Avrupa sineması sevdiğim için filmi de sevdim fakat İngiliz sineması veya Avrupa sineması sevmiyorsanız belki bu filmi beğenmeyebilirsiniz.Shane Meadows'un Dead Man's Shoes filmini de izledim ve o filmi de beğenmiş ve başarılı bulmuştum,This Is England ise o filme göre daha ciddi bir film gözükse de yine tarz bir film ve izlerken keyifle izlenen bir film.Genel olarak ırkçılıkla ilgili bir film diyebilirim ama bu tema bence fazla hardcore işlenmemiş,sadece özellikle filmin sonundaki dayak sahnei izlerken insanı sinir eden cinsten ama filmin geri kalanında o kadar ırkçılıkla ilgili sert ve trajik sahneler pek yok.Film baştan sona sürükleyici,özellikle ilk yarım saat oldukça eğlenceli.Aslında film ırkçılık temasını işlese bile bence Shaun adlı küçük çocuğun bir hayatından kesit sunuyor da diyebilirim yani salt ırkçılık hakkında bir film değil.Aslında bu ırkçılık teması çok daha sert ve dramatik bir yolla da anlatılabilirdi fakat yönetmen daha naif ve keyifli bir film çekmek istemiş bence.Filmdeki oyunculuklar başarılı özellikle Thomas Turgoose'ye bayıldım sırf onun için oyunculuğu için bile film izlenebilir.Filmin müziklerini pek beğendiğimi söyleyemem.Dead Man's Shoes filminde olduğu gibi filmin geçtiği mekanlar yine çok güzel ve izlerken insanı kendi dünyasından biraz da olsa soyutluyor.Son olarak ben filmi sevdim fakat dediğim gibi herkese hitap etmeyen bir film,eğer farklı bir film görmek istiyorsanız veya Avrupa sinemasını seviyorsanız filmi tavsiye edebilirim fakat yine de beklentinizi çok tutmayın derim. iyi seyirler...
Başta Turgoose ve Graham olmak üzere muhteşem oyuncu kadrosuyla, muhteşem bir dönem filmi. Sert bir film. Bir yandan eğlendiriyor, güldürüyor, bir yandan da ortadaki gerçekliği tokat gibi sürekli yüzünüze çarpıyor. 80'li yılların başındaki İngiltere'yi, Demir Leydi'yi, Falkland olayını, İngiltere sokakları ile o kadar güzel iç içe geçiriyor ki. Bir yandan düşündüğümüzde politik bir film. Ancak akla geldiği ilk şekliyle değil kesinlikle. Politik söylemler, terimler ve referanslar içinde boğmuyor sizi. Politikanın sokağa nasıl yansıdığını gözler önüne seriyor. Yönetmen Meadows kendi hayatından esinleniyor. Her bir karakter akılda kalıcı. Özellikle ilk oyunculuk deneyimi olan Turgoose'u kelimelerle anlatmak oldukça güç. Graham da kusursuz oynuyor. Sizi derinden etkileyecek, ne yazık ki ülkemiz seyircisi için kıyıda köşede kalmış o çok değerli ancak hak ettiği ilgiyi göremeyen filmlerden bir diğeri.
filmi hakkında hiç bir ön bilgim olmadan izledim, türünü bile bilmiyordum. filmin sonunda olacakları ortalarda öngörebiliyorsunuz, çok şaşırtıcı bir senaryosu yok fakat buna gerek de yok. film vermek istediği tüm politik ve hümanist mesajları başarıyla veriyor. çok çok önemli bir diğer konu, oyunculuk. gördüğüm en iyi oyunculuk performanslarından biriydi. özellikle çocuğun böylesine ağır bir senaryoda bu kadar başarılı olması filmi daha da güzelleştiriyor.
ingilterenin falkland adalarını işgal ettiği yıllar sonrasında ingilteredeki ırkçı oluşumların insanlar üzerindeki etkisini anlatan çok başarılı bir film.. öneririm.. 7/10
zamanını aşan ve her zaman aşacak olan gerek müzikleriyle gerek oyuncu seçimiyle(özellikle başroldeki Thomas Turgoose) dönemin karakter psikolojisini gayet güzel yansıtan arşivlik bir film..
film bize dönem ingilteresini çok iyi yansıtmış,nasyonalizmin gölgesinde büyüyen çocukları,savaşın izlerini ve sonrasında tırmanan ırkçılık sürecini boğmadan eğlenceli ama derin psikolojik göndermelerle yansıtmayı başarmış,kesinlikle politik filmlere ilgisi olan herkes izlemeli. filmin şahane bir soundtracke sahip olduğunu da belirtmeliyim,Ludovico Einaudinin Ritornare adındaki harika piyano solosu sizi filmin içine alıyor... ve tabi the smiths coverı wicker parktan çok bence kesinlikle bu filme yakışmış:)
Evt katılıyorum.Kesinlikle türkçe izlenmemeli.Çünkü dublaj tam bir felaket.Orjinal diliyle izleyin.FİLm ise zaman zaman clockwork orange zerafetine ulaşan, zaman zaman romper stomper’daki 'çete' elemanlarının kardeşlik ilişkilerine gönderme yapan, dönem(!) filmi.Kesinlikle izlenmeli
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.