En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
balthazar-2
Takipçi
54 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
7 Ekim 2009 tarihinde eklendi
Sinemamızda kendine has bir üsluba sahip olan nadir yönetmenlerden biri olan Reha Erdem in yine diğer filmerinde olduğu gibi bol bol simgelere ve metaforlara yaslanan ve yine diğer filmlerindeki eşsiz görselliği yakalayıp en üst noktaya çıkaran son dönem türk sinemasının yüz akı filmlerinden.
Reha Erdem bence film çekmemiş, senfonik bir film bestelemiş. İşte ya özlediğimiz bir film, sinema nedir, sanat nedir sorusunun cevabıdır bu film. Çerez film ekolünden gelmiyorsanız bu film tam size göre...
aslında yeni tanıdığım ama çok fazla sevdiğim reha erdem in bu son filmi beni korkuyorum anne de de olduğu gibi büyüledi 5 vakiti daha 5.dakikasında ödüllendirdim... büyümek yada aslında büyüyememek yönetmenin sinemasındaki temel dert.sanki filmde zaman geçiyor gibi gözüküyor ama duruyor.5 vakitte cezalandırıldıkça babalarını dahada sevmeyen oğullar kadar dedelerden azar işiten ve akabinde gözyaşı döken babalarda var.babasını öldürmek isteyen oğul bir yana babasını annesinden ve kardeşinden daha çok seven hatta kıskanan bir kız çocuğuda filmin karakterleri arasındaki(ben bu hikayeyi çok sevdim)... filmin bir sahnesinde yaşlı kadın'bunun babasıda böyleydi onun babasıda böyleymiş' ...yani bu filmde sanki kuşaktan kuşağa aktarılan bir çatışma sevgisiszlik veya beyhude bir sevme çabası var... sanki insan nedir ki nin devamı gibi doğum ve ölüm arasında olan her evre anlatılmış çiftleşen hayvanlar,sevişen insanlar,hamile bir kadın,bir bebek, doğum yapan bir inek,çocuklar,yetişkinler,ölümü bekleyen yaşlılar... mekan olarak doğayı seçmesine hiç şaşırmadım müzik olarakda doğadaki sesleri kullanmış bu çok süper olmuş... çocuk karakterleri sıklıkla doğayla bütünleşmiş halde görüyoruz ben bunu yetişkinlerin dünyasından sistemden kaçış diye algıladım.bu konuda stainboy ne düşünür meraklardayım.büyüklerle mücadelenin yorgunluğu ardından gelen huzur sanki bu... korkuyorum anne nin mahallesi gibi imrendirici olmaktan çok tedirgin edici... ve ben bu filmin çekildiği yere gidip o topraklara yatıp kendimden geçmek istiyorum birde sanırım söğüt ağacı idi onun altından geçerken yapraklarını da hissetmek istiyorum...
bu sanat mı sımdi??ızleyıcı sıkılsın..bom boş 2 saat gecsın..kaç para kaç fılmı nerde bu nerde???bomboş belgesel tadında..reklam ızlıyor gıbı oldum...dıyalog yok...konu yok...etkıleyıcılık adına hıc bırsey yok...reha erdemı artık tanıdım ve ızledım tum fılmelerını ama en ıyı fılm secılmesıne sasırmadım...kalıteyi bırakında halkın tercıhlerı belırlesın..4/10
elime bir kamera alıp,güzel anadolumun herhangi bi köyünde tamamiyle doğaçlama 2 gün çekim yapsam bu filmden daha seyredilebilir nitelik taşıyacağına eminim.Başta diyalog diye birşey yok filmde,müziklerde çok anlamsız ve yersiz,senaryo desen çok dağınık..İin özü ben beğenmedim,aldığı ödüllerede baya şaşırdım..
Bu filmle ilgili bir kaç yorum okudum. Ben bu filmi beğenenlerdenim. Sıkıcı gibi görünsede çocukların dünyasına ışık tutmuş derin anlamı olan bir film. Ben beğendim.
etkileyici ve gayet gerçekçi bir konu. bazı mesajlar çok ince verilmiş,ayrıntıları yakalamak gerek.. müzikler çok iyiydi bence,klasik müzik çok yakışmış konuya. tek kötü tarafı fazla yavaştı film..
Reha Erdem,Türkiyenin çok ilerisinde bir film yapmış bence.Sınırları aşan bir film olmuş gerek kamera kullanımı,gerekse konu itibariyle..Filmde tek beğenmediğim nokta kullanılan müziklerdi.Gereksiz yerlerde gereksiz müzikler kullanılmıştı.Çocuk oyuncuların performansı mutlaka görülmeli.İmam rolündeki Bülent Emin Yarar ise daha çok tanınmayı hakeden bir oyuncu.Çünkü çok iyi bir oyuncu bence.Reha Erdem'in tarzına alışkın değildim.Bu,ilk izlediğim Erdem filmi oldu o yüzden biraz sıkılır gibi oldum bazı sahnelerde..Ama bu,filmin sanatsallığına ve müthişliğine gölge düşüremez.Çekimlerin yapıldığı "Ayvacık" beldesi görülmesi gereken bir yer.Manzaralar ve büyüleyici ezan sesinin eşliğinde insanı başka diyarlara götürüyor.
Filmin konusu ise,hepimizin bildiği her gün tanık olduğu ya da işittiği kadar basit bir konu olmasına rağmen hiçbirimizin üzerine konuşmadığı,kafa yormadığı bir konu.Ebeveynler beklenti içindeler,küçük bedenler ise anlaşılma ve sevildiğini hissetme arzusuyla yanıp tutuşuyorlar.Ne onlar küçüklerin yarasına merhem oluyor ne de küçükler onların yarasının merhemi oluyor.Yürüyüp giderken üzerine basıpta gittiğimiz bir konu bu filmin konusu.Çocukken,genel olarak her insanın böyle bir psikoloji içine girdiği düşünülürse bazı sahnelerin gözlerimizin sulanmasına sebep olacağı aşikar.En azından benim için öyle oldu.Görülmeye değer bir Türk sineması şaheseri 9/10
Film garip bir müzikle başlıyor ve film bitene kadar da bu cenaze müziğine benzeyen garip müzik sürekli arka fonda çalıyor.Konu yok gibi birşey.Oyunculuklar filmi biraz kurtarsa da filmi izlerken 'acaba nerede haraketlenecek' diye bekleyiş içine giriyorsunuz.Hiçbir şey yok bu filmde.Beğenenlere ve bu kadar puan verenlere şaşıyorum...5/10
Bu filme kötü diyen sinemadan anlamıyordur yorumunu yapan kişi sinemadan anlamıyordur kardeş.Cok minimalist film izledim bu reha erdem in izledigim ilk filmiydi ve bekledigimi alamdım.Bir nbc filmleri kadar carpmadı beni basladı ve bitti 5/10
Bir çok toplumsal aksaklığı bünyesinde barındıran bir toplum olmamızdan olsa gerek sinema eserlerimiz genelde toplumsal eleştiri üzerine kurgulanmaktadır. Sinemamızın bu yönü, seyirci ya da eleştirmenlerin dikkatinin eserin teknik/kurgu yönünden çok içeriğine yönelmesine neden olmaktadır. Kanaatimce "Beş Vakit"in en başarılı yönü genç oyuncularla iyi bir ürün ortaya çıkarmasıdır. Ayrımcılık, eşitlik ilkesinin ihlali, adaletsizlik bu toplum asırlardır en büyük sorunun olagelir. Eşitlik ilkesinin ihlali sadece belirli bir coğrnafya, dönem, kurum ya da sınıfla sınırlı olmadığını bilmeyen yoktur sanırım. Bu filmde Ömer ile babasının, Yıldız ile annesinin... ilişkileri esas alınarak başarılı bir biçimde işxlenmektedir. Ömer'in öğretmenine olan aşkı da "Cemile" hikayesini artamyacak kadar güzel işlenmektedir. Filmin akışı durağan gibi görünse de bence "Beş Vakit"in güzelliği burada...
kaç defa doğarız, kaç defa ölürüz? bilincimizin(bilinçaltı?) çok uzakmış gibi görünen ormanlarına tekinsiz , kayıtsız, cesur bir yolculuk... erdem, önce imgeyi sunuyor; sonra o imgeyle yüzleştiriyor. ne de iyi ediyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.