Ağaçlar, çiçekler, kuşlar;Mozart, Vivaldi...Hayat o kadar güzeldi ki Georg, Anna ve biricik oğulları için.Tek dertleri ertesi gün düzenleyecekleri partinin hazırlıkları.Göl kenarındaki yazlıklarına gelen bu çekirdek aile cennette yaşamaktadırlar.Komşuları Eva ve Fred’in yanında gördükleri iki gencin hayatlarına girmesiyle cennet, cehenneme dönüşür.Yeşilliğin ortasında, kuş ve cırcır böceği seslerini arka fona alıp gerilim filmi yapmak pek de akıl karı değil doğrusu;lakin Haneke işin basitine kaçmayıp zor olanı başarmak istiyor ve bunun altından harikulade bir biçimde kalkıyor.Önce oturaklı bir senaryo için hazırlıklar yapılıyor.Peter eve gelip Eva adına yumurta istediği andan itibaren Haneke tuşa basıyor ve önceden hazırladığı menü, bir ziyafete dönüşüyor.(baba ve oğulun yelkenlerini tamir etmeye çalışırken düşürdüğü bıçak, dönüp dolaşıp finale doğru karşımıza çıkıyor.Bu da senaryonun nasıl ince detayına kadar tasarlandığının apaçık bir kan.tı.)Her filminde yaptığı gibi cevaplarla ilgilenmiyor Haneke.Film, sorular üzerine kurulu.(Georg, hemen ölmek istediğinde;Paul’un cevabı oldukça ba.ittir:Seyirci uzun metraj bir filmde mantıklı bir final bekler.Her ne kadar sorularımıza cevap bulamasak da, Paul’un seyirciyle sık sık diyaloğa girmesi gerilimin dozunu fazlasıyla arttırıyor.)Aslında Haneke, Paul aracılığıyla sık sık, bunun bir film olduğunu dile getirmekte.Lakin Paul’un seyirciyle diyaloğa girmesi, seyirciyi rahatlatmıyor;aksine daha fazla geriyor.Ve evet.’’Peki ya siz'Siz de iddaya var mısınız'Yoksa siz onlardan taraf mısınız?’’ diye sorduğunda biz de bu çekirdek ailenin korkularını paylaşıyoruz.Evet, bu cevaplar üzerine kurulu bir film değil;sorular üzerine kurulu...Filmin akışı sırasında sürekli, Paul ve Peter’ın yapmalarını istedikleri şeyi yapsalar hayatta kalırlar mı, sorusu yankılanıyor kafamızda.Bununla beraber Paul ve Peter’ın bazen kötü olmadıklarını da düşünmüyor değiliz.Ne de olsa ilk tokadı atan Georg’tu.Paul ve Peter’ın yaptığı tek şey bu bakımlı (sıfır kalori, hiç yağ yok) burjuva sınıfının şiddet dürtüsünü harekete geçirmek.Filmi izlemek için çok geç olabilir, ’’bahisler kapanmak üzere!...’’