Çocuksundur küçücük kalbinde büyük bir aşk taşıyorsundur, gördüğün işittiğin her şey aşka dairdir, görüp hoşlanmadığın her şey de ihanete. 'Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit ne olabilir' der ya Ahmet Telli, bu filmde görürüz ki ondan daha kötüsü kızmış bir çocuktur...Çok yükseklerdedir kimi zaman.Uçmasını bilmiyorsan sadece hayalini kurmakla yetinirsin.Daha sonra hayalinin gerçek olmasını dilersin hep.Hiç ummadığın bir anda kendini çok yükseklerde bulursun.Çoktan seni ellerinden tutmuş sen gözlerin kapalı dünyanın en mutlu varlığı iken o arkandan kıs kıs güler çaktırmadan.Acımasızca seni bıraktığı zaman ise ardına bakmadan kaybolur gider.Hala yukarlarda bir yerlerde ağladığını kimse duymaz, yalnızsındır.Mutlu anların üzerini kaplar, bir daha göremezsin,yaşayamazsın.İçinde bıraktığı ateşi söndürmeye çalışırsın, beceremezsin,istemediğin halde rüyalarına teşrif eder.Bir kibrit çakar üzerine, sen sigaranı yakarsın.Gölgenden farksızdır kimi zaman.Yukarıda bir yerde aramayı bırakırsın bu sefer o gelir seni bulur.Kulağına fısıldayan bir melodi olur kimi zaman,gözyaşın olur akar,canın yanarak içinden çıkarttığını sanırsın o an.Şişenin dibinde durur bazen.Gülmene bile mani olur çoğu zaman.Bir mutlu olmuşsan,on üzgün olacağın gerçeğini değiştiremezsin?.Kolay bir film olduğunu söyleyemem ama yılın kesinlikle en iyi filmlerinden biri Kefaret.Bu filmi sakın ?Bir tatlı huzur almaya geldim? havasıyla izlemeyin.Çünkü;insanın içine oturup, yürek ağrısı yapıyor.Filmin sonlarında itiraf ettiği gibi ?Dürüstlük acıyla son buluyor?.İnsanı en çok gerçek hayatta kaybedilenler ve yaşanmamışlıklar üzer.Bu filmi izledikten sonra eski günahları, hataları tahlil etmeye başlıyorsunuz.Bunlar yüzünden hayatınızda neler olabileceğini düşünüp, korkuyorsunuz.Her günahın bir Kefaret'i varsa şu dünyada deyip, bir iç çekiyorsunuz.Biraz da korkuyla içiniz titriyor.