Hesabım
    Mutlu Et Beni
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Mutlu Et Beni

    Boş vakitte hoş bir seyirlik...

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Geçtiğimiz aylarda 31. İstanbul Uluslararası Film Festivali'nde gösterilen, Tanya Wexler imzalı "Mutlu Et Beni (Hysteria)" (2011) bu hafta vizyon salonlarındaki yerini alıyor. Başrollerini Hugh Dancy ve Maggie Gyllenhaal'ın paylaştığı film, büyük beklentilerle izlenmediği sürece hoş bir seyirlik olarak hafızalarımızda yer ediyor.

    Filmde her şey, histerik kadınları ‘vulva masajı' adını verdiği teknikle tedavi etmeyi amaçlayan Dr. Robert Dalrymple'ın yeni asistanı Mortimer Granville'in hikayeye adım atmasıyla başlıyor. Çalışmaları gün geçtikçe ilerleyen ve müşterileri katlanarak çoğalan Robert Dalrymple ve Mortimer'ın araştırmaları onları ilk vibratörü icat etmeye doğru sürüklerken, Mortimer'ın hayatına giren Charlotte Dalrymple, genç doktorun tüm dünya görüşünü yeniden şekillendirmesine neden oluyor.

    Mutlu Et Beni bir yandan Dr. Robert Dalrymple'ın muayenehanesinde yaşanan birbirinden komik anları gözler önüne sererken, bir yandan Charlotte Dalrymple'ın yoksul mahallelerdeki insanlara yardım etme çabasını mercek altına alıyor. Viktoryen dönemin erkek egemen toplumunun kadın cinselliğini nasıl çaresi bulunamayan bir hastalık olarak ele aldığını parodileştirmeye çalışan film, Charlotte karakterinin ‘devrimci' girişimlerini de kadınlara yönelik bu algıyı eleştirmek için bir aracı haline getiriyor.

    Dr. Robert Dalrymple'ın örnek bir ev kızı olarak yetiştirdiği Emily ile ailenin asi çocuğu Charlotte arasında yaratılan karşıtlık, Charlotte'ı sempatik ve ilham verici bir karaktere dönüştürmek için kullanılıyor. Aynı zıtlığın Dr. Robert Dalrymple'ın tedavisinde ümit arayan varlıklı kadınlarla, sesi histeri şüphesiyle bastırılmaya çalışılan Charlotte arasında yaratılması ise karakterin devrimci yanını kuvvetlendirmeyi hedefliyor. Ancak tüm bu çabalara rağmen Charlotte, seyircilerle samimi bir gönül bağı kurmayı başaramıyor ne yazık ki.

    Filmdeki bu duygu eksikliğinin başlıca sebebi Charlotte'ın Jane Austin ya da Emily Brontë romanından fırlamış bir karakter olarak tasarlanmasına rağmen ilham aldığı karakterlerin duygu dünyasından beslenememiş olması aslında. Hayata karşı duyduğu heyecanın aşırı enerjik bir yapıya kavuşturduğu Charlotte'un zaman zaman monologa dönüşen sosyal içerikli konuşmaları çevresindeki karakterleri canlarından bezdirdiği gibi, filmin sürükleyiciliğini de sekteye uğratıyor.

    Dahası, mantığın zihinleri terk ettiği bir dünyadaki en rasyonel karakter olarak varlığını sürdüren Charlotte yer yer kendisini misyonuna öyle kaptırıyor ki, filmin duygusal ortamını resmen sabote ediyor. Bu durum Charlotte'ın ağzından hızla çıkan takip edilmesi zor cümlelere döktüğü sosyal mesajların gücünü de zayıflatıyor. Anlayacağınız, kadın kimliğini, duygu dünyasından yoksun bir devrimci ruh ile cinselliğini doktor muayenehanesinin dışında ifade edemeyen saf bir arzu makinesine indirgeyen "Mutlu Et Beni (Hysteria), hikayesini derinleştirmeye çalıştıkça sığlaşıyor.

    Öte yandan, Charlotte rolünde izlediğimiz Maggie Gyllenhaal'ın, filmin senaryosundaki bütün bu problemlere rağmen, canlandırdığı karakteri samimi bir enerjiyle donatmak için elinden geleni yaptığını itiraf etmemiz gerek. Gyllenhaal, Charlotte'u rol aldığı sahneyi bütünüyle dolduran, çevresindeki herkesten daha baskın bir karaktere dönüştürüyor. Bu haliyle kendisine verilen senaryoyu satırı satırına görselleştirdiği de belli oluyor. Bununla beraber, "Histeri"de karşı konulamaz bir romantizmin iki ayrı kutbunu canlandıran Maggie Gyllenhaal ve Hugh Dancy'in aralarında arzu edilen şimşeklerin bir türlü çakmaması ise oyuncuların performanslarında her daim bir şeylerin eksik kaldığının hissedilmesine yol açıyor.

    Dolayısıyla, Mutlu Et Beni, yazının en başında da belirttiğimiz üzere yeterince boş vaktiniz olduğunda üzerinde fazla düşünmeden seyredebileceğiniz, izlenmesi oldukça kolay ve eğlenceli bir film. Ancak hayal kırıklığına uğramamak için izlemeden önce filme yüklediğiniz anlamları ve gidişata dair beklentilerinizi yeniden gözden geçirmenizde fayda var.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top