Hesabım
    Ölülerin Günlüğü
    Ortalama puan
    2,7
    223 Puanlama
    Ölülerin Günlüğü hakkında görüşlerin ?

    47 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    5 Eleştiri
    3
    5 Eleştiri
    2
    23 Eleştiri
    1
    9 Eleştiri
    0
    4 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    29 Ocak 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da yazan korku sinemasının, istisnasız bütün projelerinde toplumsal mesajlar vermeyi de asla ihmal etmeyen "büyük ustası" George A. Romero'nun yönetmen koltuğunda oturduğu “Diary of the Dead”:

    Kıyamet sonrasında yaşanan bir zombi karmaşasının, "Ne şiş yansın, ne de kebap" mantığı çerçevesinde devlet faktörünü göz önünde bulundurarak, doğruları çarpıtmadan anlatmak yerine kendine "oto sansür" uygulamayı vazife edinen "medya" ile doğası gereği, masum olmadığı apaçık ortada olan ve saldırgan örnekler ile teşhir edilen çoğu canavarlık derecesindeki karanlık ruhlu "insan oğluna" dönük eleştirilerin yapıldığı, "satirik" anlatım diline de sahip bir korku - gerilim filmi olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, Mary'nin götürüldüğü hastanedeki zombi cerrahı da canlandırmanın yanı sıra makyaj departmanının prodüktörlüğünü de; zombi kategorisinin efsanevi TV dizilerinden "The Walking Dead"in (2010 - 2022) toplam 161 bölümündeki, başta "protezler" olmak itibarıyla çok özel makyajları başarıyla gerçekleştiren 4 "Primetime Emmy", 1 "BAFTA" ve 3 "Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films / Bilim Kurgu, Fantezi ve Korku Filmleri Akademisi" ödüllü Greg Nicotero'nun üstlendiği, 2 milyon dolar gibi oldukça mütevazi bir bütçeyle çekilmiş olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    Polis araçları hazır vaziyette beklerlerken vaka mahalline doğru ilerlemekte olan ambulansların, acı acı öten sirenlerinin sesleri duyulmaktadır...

    Zira bir aile babası, karısı ile 16 yaşındaki oğlunu vurarak öldürdükten sonra kendisi de silahını ağzına dayayarak intihar etmiş ve şimdi bu üç kişinin cesedi, yattıkları sedyelerde hastane morglarına sevklerini beklemektedir...

    Elbette bu fırsatı kaçırmak istemeyen bir TV kanalı da, başta sunucu Bree Reno (Laura de Carteret) olmak üzere yayın ekibi ile hazır beklemektedir...

    Ancak elde edilen görüntülerin bir kısmı TV'de asla yayınlanmamış olup bu görüntülerin, çekimleri yapan kameraman William Brody (Todd William Shroeder) tarafından internete sızdırıldığı tahmin edilmektedir...

    Niçin derseniz?

    İnsanı ürküten bu kayıtlarda, ölen ve öldükten sonra da zombiye dönüşen anne ile oğlunun; ısırmak amacıyla önlerine çıkan insanlara saldırarak dehşet saçmakta ve ancak kafalarından vurulmak suretiyle durdurulabildikleri de görülmektedir...

    Buna benzer pek çok görüntünün, TV ve internetten indirilmesinin ardından Pittsburgh Üniversitesi Sinema Bölümü öğrencilerinden ve filmin anlatıcısı da (narrator) olan Debra Moynihan'ın (Michelle Morgan) sınıf arkadaşı kameraman ve editör Jason Creed (Joshua Close); bitirme projesi olarak hocaları Prof. Andrew Maxwell'ın da (Scott Wentworth) danışmanlığında, başrolünde bir mumyanın yer alacağı kendi korku filmini çekmeye karar verir...

    Ve bu proje, 24 Ekim günü saat 23.00'te de başlarlar...

    O andan itibaren ki bütün görüntüler, Jason'ın Panasonic HDX - 900 ve Eliot Stone'un (Joe Dinicol) HVX - 200 model el kameralarıyla kaydedilecektir...

    Ormanlık alandaki, ilk sahneleri başarısız olan filmin ekibinde yine öğrenci olan Tony Ravello (Shawn Roberts), Mary Dexter (Tatiana Maslany), Tracy Thurman (Amy Lalonde), Gordo Thorsen (Chris Violette), Ridley Wilmott (Philip Riccio) ve Francine Shane'de (Megan Park) bulunmaktadır...

    Bu sebeple verilen bir kısa mola esnasında, ölülerin dirilmekte olduğuna dair yapılan radyo haberleri kulaklarına çalınır...

    Bu habere Tony hiç aldırmazken, ormanda duydukları irkiltici bir sesin ardından Ridley ve takiben ona katılan Francine; film setini terk ederek Ridley'in ekipteki istisnasız herkesi davet ettiği, içinde bir panik odası da bulunan, kale şeklinde tahkim edilmiş olan muhteşem şatosuna giderler...

    Böyle olunca da, ekibin artakalanı üniversitenin öğrenci yurtlarına geri dönerler...

    Öncelikle de Debra'nın odasının da bulunduğu, terk edilerek boşaltılmış gibi duran kızlar kısmına...

    Bulduklarında, telefonla annesi (Trish Adams), babası ve erkek kardeşi Billy'e (Jak Birman) bir türlü ulaşamayan Debra tam anlamıyla paniklemiş vaziyettedir...

    Aslında aynı ruh hali neredeyse tüm Amerika'ya hatta dünyaya nüfuz etmiş gibidir...

    Çünkü internet ve medyadaki büyük bir hızla yayılan bilgi çeşitliliklerine karşın resmi devlet otoritelerce yerel kamuoylarına; net ve ikna edici doğru bir açıklama yapılmak yerine, yaşanan virüs salgınını, aynen bazı ülke iktidarlarının "Covid - 19" pandemisindeki gerçek rakamları karartarak yansıtmaktadır...

    Neyse...

    Ekibin tümü, Mary'nin sürücülüğünü de yaptığı karavanına binerek bir arada bulunmaya çalışırlar...

    Jason karavanda çekimlerine devam edip arkadaşlar kendi aralarında öylesine sohbet ederlerken, yola bir trafik kazası ile o kazada ölüp zombiye dönüşmüş olan üç insana rastlarlar...

    Hepsi zombilerin oluşma sürecinden bihaber olduğu için onları ezerek öldürdüğünü zannederek büyük bir kedere kapılan Mary, aracı durdurarak aşağı iner ve silahı ile kendini vurarak ağır yaralar...

    Sanki normal günlerdeymişçesine karavandakilerin aklına gelen ilk şey, Mary'i kucaklayarak bir hastaneye götürmek olur...

    Gerçekten götürürler de...

    Fakat hastanede, zombiye dönüşmüş bir cerrah (Greg Nicotero) ile bir hemşireden (Donna Croce) başkası da bulunmamaktadır...

    Üstelik bir de Jason'ın kamerasının şarjı bitince, bir süre de onun için hastanede oyalanmak zorunda kalırlar...

    Zaten birkaç dakikaya kadar ölerek zombileşmeye yüz tutan Mary'de, Prof. Maxwell tarafından kafasından vurulacak ve tam hastaneyi terk etmeye hazırlanırlarken, ne yazık ki Gordo'da ısırılır...

    Ertesi sabah Mary ile Gordo'yu gömen ekibin, hayatta kalmayı başarabilen gerisi yollarına devam ederler...

    Dakika 35...

    Farkındaysanız yine kısa kestik...

    Çünkü vakti zamanında, vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlediğimiz bu filmin finaline ilişkin "spoiler" vermek niyetinde değiliz...

    Geride sizleri, Romero'nun sürprizlerine hazırlıklı olmanız gereken 60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.243 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    16 Şubat 2009 tarihinde eklendi
    Film ne gerdi ne de güldürdü. Amacı olmayan gereksiz bir filmdi. Komedi filmi olsa en azından gülerdik. Ama öyle de değildi. 10/4
    naked-soul
    naked-soul

    Takipçi 561 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    13 Ağustos 2008 tarihinde eklendi
    çok sevgili sinema arkadaşım sayesinde az da olsa zombi filmlerine merak salmışken bir seyredeyim dedim.niye yalan söyleyeyim gerçekten çok hoşuma gitti.bu filmden sonra gerçekten garantili bir şekilde tespitimi koydum: bir filmi beğenmek istiyorsanız kesinlikle hiçbir beklentiye girmeden izlemelisiniz! ölülerin günlüğü benim için aynen öyle oldu! farklı kamera açıları ve oyuncuların gerçeğe yakın duran doğal oyunculukları filmi izlenebilir kılan etkenlerdendi. en çok üzüldüğüm noktalardan biri de gerçekten izleyici geren sahnelerin sonunu güzel bağlayamamalarıydı. çok korkunç olabilecek sahneler bir anda havada kalıyordu. türe yenilik getirdiği söylenemez ama kendini izletiyor olması da bir gerçek
    Ogulcan B.
    Ogulcan B.

    Takipçi 236 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    30 Temmuz 2012 tarihinde eklendi
    Klasik bir zombi filminden birkaç noktada "ben farklıyım" diyebilen bir zombi filmi.Filmin diğer zombi filmlerinden ayırcan birkaç noktasına değinmek gerekirse birincisi film bir zombi filmine göre gayet iyi mesajlar veriyor ikinciside filmin Blair Cadısı tarzında çekilmiş olması.Baştan sona hemen hemen aynı tempoda geçen bir film Diary of the Dead ve film ciddi bir havada geçmiyor çoğu zombi filminde olduğu gibi.Bu filmden daha iyi zombi/virüs filmleri olduğu kesin,Diary of the Dead kendi türünde biraz zayıf kalan bir film bunun nedeni de fazla zombi sahnesi olmaması ve temponun bir zombi filmine göre pek artmaması.Aslında film hakkında söylenebilecek çok fazla bir şey yok ortlamanın biraz altında kalan fazla beklentiyle izlenilmesse iyi vakit geçirebilecek bir zombi filmi.

    6/10
    üsstad
    üsstad

    Takipçi 187 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    3 Kasım 2008 tarihinde eklendi
    gece tek başıma izledim filmi. ilk başlarda iyi gidiyordu sonra biraz bildik bazı filmleri hatırlattı sahneler bana sogur gibi oldum derken action yükselmeye başladı ama finale doğru iyice uykum geldi ama yinede iyi sayılabilcek bir film. iyi seyirler...
    tayyyar
    tayyyar

    Takipçi 39 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    20 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    filmi izledim .film öncekilerden kötüydü diyebilirim çünkü romeroda herzaman yeniliklere açığızdır lakin bu sefer biraz bayat kalmış bu film ifadesini kullanabilirim doğrusu çünkü o kadar kişinin zombi olduktan sonra 4-5 kişinin sokaklarda veya hastanede serbestçe dolaşması bence gayet komikti .sonuçta onlar heryerdeler bu arada adamlar o kadar rahat dolaşıyorlarki hastanede evlerinde malikanede falan şaşırıyor insan sanki onlardan başkası yok :-p
    nskmourinho
    nskmourinho

    Takipçi 998 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    8 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
    Romero ustaya hiç ama hiç yakışmayan bir film.Nerde o eski filmlerindeki kara mizah,ince göndermeler.Olmamış 4/10
    widmark-2
    widmark-2

    Takipçi 457 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    26 Aralık 2008 tarihinde eklendi
    Son zamanlarda gördüğüm eleştiri bombardımanlarının en iyisiydi. Kare kare manyaklık , kare kare sistem eleştirisi Romeronun neden kurt olduğunu anlamak için referans
    1983gs
    1983gs

    Takipçi 365 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    21 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    film vasatın üstüne cıkamamış ama filmin sonunda verilen mesaj kesinlikle herkesin dikkatini çekecek ve düşündürecek türden ben kesinlikle sonunda verilen mesaj için bile olsa izlenmesi gereken bir film diye düşünüyorum...
    Selcuk Genc
    Selcuk Genc

    Takipçi 314 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    31 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    vermek istediği mesajı çok iyi bir şekilde yansıtıyor ölülerin günlüğü...tabi bol kanlı bir zombi filmi bekleyenler hayal kırıklığına uğrayabilir.sonuçta yönetmenimiz george a. romero ise bunun bir sürpriz olmamasıda çok normal.
    redoxx
    redoxx

    Takipçi 255 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    7 Ağustos 2009 tarihinde eklendi
    Ölülerin Günlüğü; baştan sona komedi konusu olmayan saçma sapan ne olduğu belli olmayan film desem mi bilmiyorum ama öyle görünüyor... 10/4
    monopoly
    monopoly

    Takipçi 283 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    10 Ağustos 2008 tarihinde eklendi
    Film diğer zombi filimlerinden oldukça farklıydı,zombi dünyasını objektif içinde objektifle izletiyor,fikir değişik ve çok güzel ama iş senaryo,yapım kadraja gelince pek iyi kıvıramamışlar,yetenekli yegane başka bir el aynı temayı daha güzel aktarabilirdi,fikir güzel filim vasat.Gerilim amaçlı izliyosanız hiç izlemeyin derim ,yok sinemaya uzman açıdan yaklaşanlar için bir tiyo niteliğinde olabilir,sevgiler.
    s.severus
    s.severus

    Takipçi 56 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    27 Ekim 2008 tarihinde eklendi
    Romero nun ünlü serisinin en zayıf halkası maalesef.Diğer bölümlerle birlikte düşünülürse izlenebilir.Ama bir zombi filmi olarak türün en kötü örneklerinden biri ve bir zaman kaybı olur film bence.Romero önceki filmlerdeki akıcılığa heyecana ve gerekirse korkuya bu filmde asla yer vermemiş verememiş.Tek derdi filmin seyirciye mesaj vermek olmuş.Bir grup öğrenci ormanda film çekmektedir bu arada yine önceki bölümlerdeki gibi heryerde zombiler meydana çıkmış ve önüne kim gelirse kendilerine dönüştürmektedir.Bir süre sonra çektikleri korku filmi gerçeğe dönüşen öğrenciler ne yapacaklarını bilmez bir halde kaçmaya başlarlar.Bu süre içindeki kameralarıda asla kapatılmaz ve kendi biyografileride dahil herşeyi kayda almaya devam ederler.Aralarından birer birer arkadaşları kaybolsada onlar bu kayda geçirme işine öylesine kaptırırlarki kendilerini hayatları pahasına bu işe devam etmek zorunda hissederler.Sırayla uğradıkları kendi evlerindede tüm ailenin çoktan bir zombiye dönüştüğüne tanık olurlar.George romero önceki bölümlerdeki önüne gelen herşeyi büyük bir hızla üretime katkı yapmadan sadece tüketmek olan ve bu yüzden böyle bir lanete mahkum edilen bir insalık eleştirisine bu kez 21.y.y.ın karşı konulamaz yükseleni dijitalleşmeyi ilave etmek istemiş.Hayatımızın kendi doğasından çıkarak nasıl bir bilgisayar ekranına hapsolduğunu göstermiş ve buna günümüzde verilen önemi film çeken gençlerin çektikleri kayıtları ne pahasına olursa olsun devam etmek istemelerinde ortaya koymuş.Sonuç olarak filmin bütüne yayılan mesaj kaygısı sık.cılığı artırmış.Serinin sonu gelmişte geçmiş bile artık.
    su-sisesi
    su-sisesi

    Takipçi 270 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    4 Kasım 2008 tarihinde eklendi
    bu filmin yönetmeni sinemaya değilde zombilere aşık sanırım be mübarek bi de farklı bişi denede hayranların varsa heyecanlansın brz ne zaman baksam hep zombilerle uğraşıyosun...yeter bence artık....sinema düşmanı
    zgrklc
    zgrklc

    Takipçi 131 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    15 Kasım 2008 tarihinde eklendi
    sıradan
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top