Ülkemizde işkencelerin doğal sorgulama yöntemi olarak kullanıldığı sıkı sıkıya haki renklerle yönetildiğimiz(!) dönemlerden güllerin, insanların bitirildiği karanlık günlerden kapkara kesitlerle dolu bir film.İşkence sahnelerinin çokluğu izlerken rahatsız ediyor, ancak bunları yaşayan insanları düşündükçe diyecek söz bulamıyorum.Hikaye, işkence odaklı olduğu için kurguda ve işleyişte zaman zaman aksamalar hissediliyor. Anlatılmak istenen fazlasıyla anlatıldığı için bunlar arka planda kalıyor.İşkenceciler olanca çirkinlikleri ile güzel oynamışlar.Alamancının üfürükleri çok tanıdık. Ülkesini her fırsatta yerin dibine sokan sonradan görme tip iyi resmedilmiş. Filmdeki yeniçeri sahnesi çok iğreti olmuş. Anlam veremedim. Dayağın eğitimde, evde ve sonra sorguda kullanımı içiçe birbirinin devamı gibi vurgulanmış.Sorguda işkencenin kullanımı bu kadar basit olmasa gerek. Sanki doğal bir sonuç algısı, işkenceyi mazur görmeye kadar varabilir ki bu çok yanlış olur.Sorguların klasik iyi kötü polis oyunu çok güzel oynanmış.Burada rahmetli Hasan Nail Canatı da anmadan geçmeyelim.Kısaca eksiklerine rağmen yakın tarihimizdeki işkence olgusuna travmatik bir yaklaşım olarak iyi denebilir. 7,5/10
Yıllar evvel sinemada izlediğim bir filmdi. O dönemdeki düşünce yapımızla pek birşey anlamadığımız bir film olmuştu. Zaten bende sırf Cüneyt Arkın için gittiğimi hatırlıyorum bu filme.
senaryo ve çekimlerdeki bazı hataları bu tür filmlerde görmezden gelmek gerekiyor diye düşünüyorum.tarihi belge niteliği taşıyor böyle eserler.duru ve insanı sıkmayan bir anlatımı var ve acaba kaç dakika kaldı bitmesine diye de bakmıyor insan.genel olarak başarılı bir film.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.