28 Hafta Sonra - Beyazperde.com eleştirisi : Boynuz Kulağı Geçti!

2000'lerin en unutulmaz sahnelerinden birisini 28 Gün Sonra filmine borçluyuz. Kanadalı müzik grubu Godspeed You! Black Emperor'ın etkileyici müziği eşliğinde kıyamet sonrası boşalmış Londra sokaklarında çaresizce dolaşan hastane kostümlü Cillian Murphy güçlü bir biçimde hafızalarda yerini aldı. İngiliz sinemasının usta yönetmeni Danny Boyle'ın imzasını taşıyan yapım tür sinemasını derinden etkiledi. Benzerleri, komedi versiyonları ve hatta çizgi romanları geldikten sonra, doğal olarak şimdi de devam filmi çıktı karşımıza.

Devam filmlerine alerjiniz mi var? Hemen sizi şaşırtacak bir şey söyleyelim: Çok sevdiğimiz Bahis filminin yetenekli yönetmeni Juan Carlos Fresnadillo tarafından yönetilen 28 Hafta Sonra kesinlikle çok iyi bir film. Boynuz kulağı geçmiş mi bilinmez ama, gölgesinde kalmadığı kesin!

Bildiğimiz devam filmlerine benzemeyen yapım, bir İngiliz televizyon draması gibi başlıyor. Kilitli kapılar ardında loş bir yaşam süren bir grup insanı tanıyoruz. İçlerinden birisinin bir anlık bir özlemle dışarıdaki tehlikeyi uzak tutan tahtaları aralamasıyla, Rage virüsü ile zombileşen insanlar eve doluşmaya başlıyor. Sonraki aksiyon sekansının son dönemde gördüklerimizin en iyisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiiriz.

Yeniden yapım Ölülerin Şafağı'nın açılış sekansının en iyisi olduğunu düşünüyorsanız, mutlaka Fresnadillo'nun zombilerini izlemelisiniz. Usta yönetmen Boyle'ın 28 Gün Sonra'da kullandığı hızlı kurgu tekniğini daha da ileri götürmüş yönetmen. Hatta izleyicinin kovalamacıyı eksiksiz takip etmesine olanak yok, diken üstünden inmeden öyle bir sahnenin nasıl çekilebileceğini düşünmeden edemiyorsunuz.

Açılış sekansının tadını bol bol çıkarın çünkü sakinleşmek için zamanınız olacak. Bu bölümün ardından yönetmen bizi kontrol altına alınmış, kısmen güvenliği sağlanmış bir Londra'ya davet ediyor. İngiltere, Amerika'nın da yardımı ile tehlikeli virüsü kontrol altına almış ve Londra'da eski günleri aratmayan bir yaşam alanı yaratılmış. Sürekli çevredeki daireleri izleyen nişancılar ise çatılarda bekleyerek olası bir tehlikeyi uzak tutuyor.

Filmin başındaki çatışmadan karısını bırakarak sağ kurtulan Don, bu gelişmeler üzerine çocuklarını geri çağırıyor ve yeni bir yaşama başlamak istiyor. Fakat çocukların yasak bölgelere giderek annelerini bulmasıyla virüs yeniden yayılmaya başlıyor...

28 Hafta Sonra, öncülüne göre daha politik bir film. Bu anlamda zombi filmlerinin unutulmaz yönetmeni George Romero'nun Ölüler Ülkesi'ni andırıyor. 11 Eylül sonrasının panik ve paranoya ortamından fazlasıyla etkilenen İngiltere'nin aşırı güvenlik merakı kendi vatandaşlarını bile bezdirmiş durumda.

Fresnadillo'nun filminde güvenlikçiler virüsün yayılmasını engellemek için "temizlik" yaparken zombilerle sıradan vatandaşları bir tutuyorlar! Devam filminin mücadelecileri, virüsle birlikte yetkililerden de kaçmak zorunda kalıyorlar. Bu seri sona erdiğinde virüsle birlikte bütün insanlık da yok olursa hiç şaşmamak gerek. Bu durum size de ortadoğudaki savaşı hatırlatmıyor mu?

Devam filmleri hakkında bildiklerinizi kısa süreliğine unutun. İspanyol yönetmen, aksiyonu ve gerilimi fazlasıyla yüksek, sıkı bir filme imza atmış. Kanlı, hatta kimi sahneleri gerçekten tüyler ürpertici olmasına rağmen, terör ve paranoya döneminin bilincinde, aklı başında bir film var karşımızda.

Ayrıca "canavar filmi" Host'un çok övülen bir erdemi burada da karşımıza çıkıyor. Zombi filmlerinde sıkça rastlamadığımız güçlü karakterler ve aile hesaplaşması, cesaret, dürüstlük, ahlak gibi konu ve kavramlar filme doğru bir şekilde yerleştirilmiş. Ama bunlara aldanarak bir aile filmi de beklememek gerekiyor. Aileler mutlu sonları sever; "28" serisinin yapımcıları ise pek sevmiyor. 2007'nin en iyileri yavaş yavaş belli oluyor!