İz
Yazar: Zafer İlbarsFilm izlemeyi hayatının önemli bir yerine koyan her insanın önemsiz de olsa bazı hayalleri vardır. Mesela ben "Groundhag Day" filmini izlediğimde bu filmin korku versiyonu olsa ne ilginç olurdu diye düşünmüşümdür hep.
Buna benzer arzulardan biri de 3D teknolojisiyle yapılmış bir korku filmi izleyebilmekti. Böyle bir fırsatı Amerikalılar sağ olsunlar "İz" filmiyle yarattılar bize. Bu fırsatı değerlendirelim dedik, büyük bir merakla sinema salonundaki yerimizi aldık.
Ama anladık ki sinemada hikaye her zaman son derece önemli. Ne yaparsanız yapın hikayeniz ucuzsa ve özgün değilse anlam kazanmıyor. Bu tür 3D numaraları bile, özelliksiz ve vasat diye değerlendirmenin dahi zor olduğu filmleri ilginç kılmaya yetmiyor.
Yazık, boşuna harcamışlar onca parayı. Yapımcılar neden böyle bomboş bir filme 3D kıyağı geçmişler acaba? Yerlerde sürünen bir senaryo; hiçbir yenilik yok, özgünlük namına hiçbir kaygı yok. Baş kahraman bile karton bir karakter. Film üç boyutlu ama karakterlere tek boyutlu bile demek tam bir iyi niyet göstergesi olacaktır.
"Kan gövdeyi götürsün, nasılsa 3D'yi de kullandık mı iş görür" diye düşünmüş olmalılar. İster psikolojik bir gerilim, ister saf bir korku ya da insafsız bir gore film olsun; bu türdeki bütün filmlerin ortak noktası seyirciyi sürekli diken üstünde tutmak, bu amaç için çaba sarf etmektir. Kötü niyetli karakterler ne kadar başarılı dizayn edilmişse, bu işe imza atan kişiler seyirci için o kadar iyi niyetli davranmışlar demektir. Hal böyleyken, dahil olduğu türü düşününce seyirciye karşı sorumluluğu olan bu filmin, insanı esnetmesine, hatta zaman zaman gözlerini korkudan değil uyuşukluktan kapanır hale getirmesine ne diyebiliriz? Özensizlik, kolaycılık, sorumsuzluk?
Şimdi, malumunuz bir Testere fırtınası esti son yıllarda. Bir seri haline geldi bu film. Öyle ya da böyle insanlarda bu türün diğer mahsullerine yönelik bir kıyas unsuru oldu Testere. Testere'yi beğenenler de var beğenmeyenler de. Beğenenlerdenseniz sakın Testere ile bu filmi kıyaslamayın. Ama beğenmeyenlerdenseniz hiç ama hiç kıyaslamayın!