Yine Neşeli...
Yazar: Ali Ercivan2005 yılında Madagaskar'ın mafya tipli elemanlarının filmi kurtaran unsurlara dönüşmesi ve ardından İmparator'un Yolculuğu adlı belgeselin başta ABD olmak üzere tüm dünyada elde ettiği gişe başarısı ile ansızın birer gişe garantisine dönüştü penguenler. Geçen yılın Oscar ödüllü Neşeli Ayaklar'ı (Happy Feet) doruk noktası oldu bu modanın. Şimdi de aynı ilgiden sebeplenmek isteyen Neşeli Dalgalar (Surf's Up) çıktı karşımıza. İsminin Türkçe çevirisinden bile belli değil mi?
Yine diğerlerinden farklı bir penguene odaklanıyoruz. Cody, akranlarından daha ufak tefek kalmış; herkes meslek, kariyer sahibi olma peşindeyken, sörf tutkusundan vazgeçemediği için ailesi tarafından bile hor görülmüş bir hayvancağız. Çok küçükken, dönemin yıldız sörfçü pengueni (Geçen seneki penguenlerin olayı şarkı söyleyip dans etmekti; bu yılkiler sörf yapıyor) Koca Z Antarktika'ya uğradığında ona bir kolye vermiş. Bu kolye minik penguenin hayatını değiştirmiş.
Bir gün, yetenek avcıları onu keşfedip Dünya Sörf Şampiyonası'na katılması için yanlarına alıyorlar. Deneyimsiz Cody, yıllar önce büyük bir dalgada hayatını kaybeden Koca Z anısına düzenlenen şampiyonada, kupayı dokuz yıldır başka penguenlere kaptırmayan kibirli Tank'e rakip oluyor.
Neşeli Dalgalar, baştan sona tahmin edilebilir şekilde ilerleyen bir film. Türünün en iyi örnekleri arasında sayabileceğimiz başka animasyon filmlerle mukayese edildiğinde aleyhine işleyen özelliği, yüzeyde anlattığının ötesinde bir tema ele almıyor oluşu. Elbette, farklı olanın toplum dışına itildiği sisteme yönelik bir eleştirel tavrı var başlangıçta. Fakat geçtiğimiz yıl Neşeli Ayaklar'ın işlediği boyutta değil. Dostluk ve paylaşımın, rekabet ve kazanma hırsına tercih edilmesi gerektiğini unuttuğumuz bir dünya düzeninde yaşadığımızın da altını çiziyor ve bunun değişmesi gerektiğini vurguluyor. Bu anlamda, çocuk yaştaki izleyicisi için olumlu mesajlar verdiği muhakkak. Ama biz yetişkinlerin de son derece ciddiye aldığı diğer "Neşeli" filmin tüm bunları politik bir düzleme taşıdığını düşündüğümüzde; sörfçü penguenlerin öyküsü, aynı ölçüde zihin açıcı ya da entelektüel bir iş değil.
Bütün bunlara karşılık, yetişkin izleyicinin zekasına hitap etmenin başka bir yolu olarak, filmin anlatım biçimi değerlendirilmiş. Tüm film, Cody'nin macerasını filme alan bir belgesel ekibinin çekimleri dahilinde kurgulanıyor. Her an karakterleri izleyen bir çekim ekibinin bulunduğunu hissetmemiz sağlanıyor. Kimi zaman doğrudan röportaj veren karakterler, bizim hiç görmediğimiz bu ekiple sürekli diyalog kuruyorlar. Hep bir televizyon kamerasının objektifinden filmi izlediğimiz için, mesela az ışık alan ortamlarda veya gece çekimlerinde, görüntü kalitesinin azalması ve resimlerin grenli olması gibi gerçekçiliği arttıran detaylar es geçilmemiş.
Doğrusu, Neşeli Dalgalar'ı kayda değer kılan başlıca özelliği de bu sözde belgesel yapısı. Teknik olarak artık her kalburüstü Hollywood animasyonunun belli bir düzeyi tutturduğu ortada. Bu film de bir istisna değil. Hatta, bazı genel resimler haricinde, su animasyonlarının bugüne kadar gördüğümüz diğer örneklerin çoğundan daha başarılı olduğu bile söylenebilir. Karakter yaratmak konusunda Amerikan animasyon sektörünün başarılar zincirine eklenen yeni bir halka olmayı da başarıyor yapım. Bütün bu teknik ve sinemasal meziyetleri, aslında çok da eğlenceli bir senaryosu olmayan bu filmi izlenebilir kılıyor.
Sonuç olarak, ne çocuklar ne de yetişkinler için özellikle unutulmaz bir keyif vaat etmeyen ama her iki izleyici grubunu da yeterli miktarda oyalayacak kadar olumlu vasıfları bulunan bir film Neşeli Dalgalar. Harry Potter öncesi çocuklarını sinemaya götürmek isteyen ebeveynler için makul bir seçenek sayılabilir.