Yıldızlararası: en yeniler yorumlar - Sayfa 5

Ve karşınzda Matthew McConaughey'in damga vurduğu bir şaheser daha (sadece McConaughey değil tüm oyuncu performasları muhteşemdi sadece bu adama ayrı bir sempati duyuyorum onun dışında Jessica Chastain filmleri de bende derin izler bırakmıştır) gerek oyunculuk gerekse düşünülen hikaye işleniş biçimi olay gidişatı muazzam Hans zimmer'den bahsetmiyorum bile, bu kadar uzun metrajlı bir filim ancak bukadar hızlı geçebilirdi soluksuz bir deneyim oldu benim için
eee tabii Christopher Nolan'ı konuşmaya gerek bile yok kendini defalarca kez ispatlamış bir üstadır kendisi.

Filim güzel, çok sürükleyici ve heyecan verici,
Konu inanmadığım bir konu, diyelim ki geleceğe veya geçmişe gidebileceğimizin teorilerini yapan bilim adamlarımız doğru söylüyor filimde Nasa nın insanları uyutması için uyguladığı farklı bir strateji bilinç altına yerleşmesi için çekilen bir filim. Bu dünyada o zaman kim olduğumuz gayet net bir şekilde belli, sadece daha önce yaşanmış bir kayıttan ibaretiz. Geleceğe gidebiliyorsan, onun yaşanmış olması gerekir. Yani dünya aslında kendini durmadan tekrar eden bir cisim diyebiliriz. Bir kaseti ileri sarmak yada geri sarmak gibi bir şey. Eğer geleceğe yada geçmişe gidebileceğimizi idda ediyorsan bir gün mutlaka bu gerçekleşecek te diyorsan. Bir kayıt olduğumuzu da kabul etmelisin ki yaşanmamış bir geleceğe gitmek imkansızdır. Bu dünyada kaçıncı tekrar olduğumuzu bilmiyorum ama bir gücün güzel bir oyuncağı olduğuma eminim.

Uzay hakkında çok az şey bildiğimiz için teoriler kullanırız. İşte Nolan'ın yaptığı şeyde tam olarak bu.
Adam şu anda yetindiğimiz teorileri kullanarak insanlık hakkında bir film yapmış. Tüm kurgusal görüş bir yana, McConaughey, Hathaway ve yoğun olarak filmin ilerleyen dakikalarda önümüze gelecek konuk aktör sizi bu insanlık hakkında yapılan hikayeye inandırmaya yönlendirecek.

İlk olarak, çekilen her sahne inanılmaz derecede güzel, o kadar güzel ki filmin içine çekilmemek mümkün değil. Bazı sahneler 2001 A Space Odyssey anımsattı.(eğer sizde 2001 A Space Odyssey'yi izlerseniz veya izlemişseniz, bu filmi izlerken bir çok şey Odyssey'yi anımsatır, çünkü bana böyle oldu) Sadece şu filme bakarak Nolan'ın ne kadar yetenekli olduğunu hissedersiniz, bu kadar güzel görsel ortam için kullandığı teknikler gerçekten inanılmaz.

İkinci olarak, müzik sadece büyüleyiciydi. Filmde müziğin yeri çok önemliydi çünkü bazı sahneler uzayda geçiyor ve Nolan'da müziği çok doğru bir şekilde kullanmış. Hans Zimmer'ın yaptığı soundtrack, yine nefes kesiyordu, olağanüstü ve epikti.

Bu iki önemli şey, müzik ve görüntü, mükemmel bir atmosfer yaratıyor. İzlerken nerede olduğunuzu unutturuyor, Nolna'nın yarattığı o kurgunun içinde kaybolacaksınız.

Nolan, süper kahraman türünü The Dark Knight ile çağ atlattırdığı gibi bilim kurgu türüne de bu filmle atlattırmış. Duyduğum kadarıyla Nolan yerçekimi ve astrofizikle uğraşan fizikçi biriyle birlikte çalışmış. 1950'lerde Asimov modern bilimin temellerini atmış. Lucas ve Kubrick aynısını sinema için yaptı. Şimdi de bu filmle Nolan sinemaya yeni bir katman attı. Bu da bir sinemanın hala neler yapılabileceğinin başlangıcını kanıtlıyor.

Aktör olarak filmde ilerleyen dakikalarda önümüze çıkacak karakter, insanlık hakkında yapılan hikayeye en büyük etken bu karakterin girişi, bize göründüğü andan itibaren baba olarak veya insan olarak çok karışık duygular veriyor. Anne Hathaway yine yeterince inandırıcıydı. Tüm aktörler filmde gereken uyumu başarabilmiş bu da filmdeki insan etkileşimini yeterince inandırıcı yapıyor. Ve konuk aktör, her ne kadar küçük gibi bir rolü olduğu görünse de daha fazlası olan, ne kadar mükemmel bir aktör olduğunu yine kanıtlıyor.

Bu filimi yazan senaristi bunu çeken kameramani oradaki duplörleri seslendirenleri işikcilari makyajörleri o mekanin sahibini çekilen yerleri daglari bayirlari o gezegenleri o karadelikleri onlari yapan yer cekimini 3 boyutlu 4 boyutlu 5 boyutlari anasini derganini yaylasini obasini hayatimin 2 saatini verin aq

10 NUMARA ÜZERİNDEN 50 NUMARA BİR FİLM. KESİNLİKLE İZLEYİN. BİR NOLAN HAYRANI OLARAK ONDAN DA BUNU BEKLERDİM.

Sırf bu eleştiriyi yapabilmek için bu siteye kaydoldum.İnsanın 3 saatini çalan bu boktan film için düzülmüş olan sonu gelmeyen övgülerin ne kadar içi boş övgüler olduğunu belirtmek için yapıyorum bu eleştiriyi.Bu filme bilim- kurgu demek bile bence bilime haksızlık olur.Tüm film boyunca izleyiciyi etkilemek için kullanılan bilimsel kavramlar öylesine içi boş ve havada kalan cümlelerden oluşuyor ki sanki senarist "Sallayım gitsin nasılsa kimsenin kuantumdan boyutlardan solucan deliklerinden bir bok anladığı yok ne sallasam yutacaklar mecburen" demiş ve resmen sallamış :

Filmi öve öve bitiremeyenler de sanırsın ki bana Einstein olmuşlar da Nolan şöyle efsane Nolan böyle efsane deyince kendileri de bilimden ve kaliteli filmden anlayan tipler olmuşlar tabi :

Yahu dünya yok olacak güya bir götü boklu herifle onun uyduruk ailesinden başka kimse yok filmde.Tozlu götü boklu bir ABD kasabasındaki götü boklu bir adam son derece uyduruk bir yolla bakın ki dünyanın sonunun geldiğini fark eden ve yıllardır dünyayı kurtarmak için proje üreten Nasa'nın gizli üssüne geliyor.Ve bir anda projenin başına geçiveriyor.Elin basit çiftçisi meğersem bir roket sürücüsüymüş...Aslında eleştirmeye bile değmez zaten 3 saatimi harcamış olmanın ve Nolan gibi salak bir yönetmenin böyle uyduruk bir filmi insanlara bilim-kurgu diye yutturmuş olmasının öfkesi yetti bana.Üstüne üstlük bu saçmalığı yere göğe sığdıramayan ve filmi övünce kendisini Einstein sanan salakların da eleştirilerine inanıp filmi izlemiş olmam da ayrı bir öfke yarattı...UZUN LAFIN KISASI HAYATIMDA İZLEDİĞİM EN UYDURUK FİLMDİ SAKIN DEĞERLİ VAKTİNİZİ HARCAMAYIN DERİM...

Super ötesi film enaz 50 defa izledim izliyorum usanmadan... Devamı cekiliyor mu? Çekiliyorsa vizyona nezaman gelir

gerçekten müthiş bir filmdi izlenmesi gerek filme kötü diyenler böyle bir senaryo yazıp kenara koysunlar öyle konuşsunlar bence

İlk izlediğimde ilk dakikalarında sıkılmıştım ama sonra gözlerim faltaşı gibi açılmış şekilde izlemiştim ve inanın 3 saatin nasıl geçtiğini anlayamamıştım bile. Hâlâ izlemeyen varsa acilen izlemelerini tavsiye ederim. Gerçekten arşivlik bir başyapıt diyebilirim.

Genel olarak uzay filmlerinin çoğu benzer senaryolarla karşımıza çıkıyor ve bu filmde senaryo olarak diğerlerinden pek farklı değil.dünyanın sonuyla ilgili pek çok teori var,yönetmen ve senarist Nolan bunu kendi yorumuyla beyazperdeye aktarmaya çalışmış ama bence mükammel bir film çıkmamış ortaya çok kötüde değil.bana göre filmin en olumsuz tarafı süresinin gereğinden fazla uzatılmış olması.bu filmin maksimum süresi 120 dakika olmalıydı(hatta o bile fazla).bir süre sonra film beni sıkmaya başladı buna rağmen sonuna kadar izledim.uzay sahneleri ilginç ve enteresandı.filmde ayrıca duygusallığada (baba kız sevgisi)yer verilmiş bu yüzden filmin sonu buna bağlanmış.filmi çok dikkatli hatta 2 defa izlemek lazım çünkü bilimsel konulara değinilmiş.oyunculuklar ise fena değildi.sonuç olarak süresi hariç güzeldi.10/6

Bazı filmler vardır ki öyle ustalıkla örülmüş bir örümcek ağının güzelliğine sahip olur, işte bu filmde tam anlamıyla bu cümlenin karşılığını yansıtıyor bana göre. Belki sinemanın usta bir çok yönetmeninin jenarasyonunun sonrasında doğduk ama bizim jenerasyonumuzun dahisi olan Christopher Nolan'a yetiştik. Ve Ünlü yönetmenin ince ince her noktasında uğraştığı bu baş yapıtı ile ihya olduk.
Filme gelince usta işi bir bilimkurgu nasıl yapılıra en iyi örneklerden biri olmuş. Kaliteli diyaloglar, Görsellik, Sunum ve bana göre bir filmi film yapan iki önemli etken olan "Senaryo ve Oyunculuk" bu filmde vücut bulmuş. Çok da uzakta olmayan bir gelecekte insanoğlunun yaşayacağı muhtemel sonun bize nelere mal olacağını dikkatle izlerken belki de filmin en can alıcı noktası ile yüz yüze kalıp içiniz titreyecek. Bir bilim kurgu - fantastik filmde "sevgi" denilen insani değerin bir insanlığı nasıl kurtarabildiğine en iyi örneklerden biri olacak. Ve bunun neden bilim ile açıklanamayacağını kendi gözleriniz ile göreceksiniz. Christopher Nolan'ın yazar ve yönetmen koltuğunda ortaya harikalar çıkardığı filmde Matthew McConaughey ve Anne Hathaway ise usta oyunculukları ile sizi koltuğunuza çivileyecek. Konu zaman ve uzay olunca da bir çok filmde olduğu gibi bu filmde de etkileyicilik hat safhada ama bir o kadar da teknik olarak anlatılanların önemi orada ortaya çıkıyor. Çünkü anlatılanları eğer dikkatli dinlemez iseniz filmin size karışık gelmesi çok olası. Ama yine de söylemem gerekli, standart sinema izleyicisi için repliklerin çok fazla ağır olması muhtemel. Bunun nedeni ise filmin yapım aşamasında bir çok bilim adamı ve bilimsel veriden yararlanılıp teoride kanıtlanmış ve kanıtlanmaya yaklaşılmış olan her veri filmde kendine yer edinmiş olması. O yüzden kimseden bir fizikçi ya da kuantum mekaniği konusunda usta bir bilim adamı performansı beklememeliyiz. Sonuçta bir bilim kurgu seyrediyorsunuz ve filmin sonunda sizden atomu parçalamanız beklenmiyor.Anlatılanı zaten en son sahneden çok açık şekilde veriyor. O kısım geldiğinde ağzınızdan "vay bee" lafı çıkmıyorsa bence ikinci bir kez ve bu sefer atladığınız her repliği tekrar okuyarak, gerekirse başa sararak bir daha izleyin derim.

Film konusu gereği çoğu fantastik-bilimkurgu filmde olan zaman, uzay, insanlığın sonu vb. konuları içinde barındıran, aksiyonu nispeten ortada olan ve bunların birbiri içine geçmiş bir çok sahnesi ile sizi bir çok kere şaşırtıyor. Ama bu "karmaşık" gibi görünen yapı bazı insanların filmden istediklerini bulamamasına neden olacak kadar teknik gelebilir kendilerine. Ki burada filmi izleyen iki grup oluşuyor haliyle. Biri filmin anlatmak istediğini anlayan ya da anladığını iddia eden grup, diğeri de filmin saçmalık olduğunu düşünen ve de savunanların "filmi anlamadınız" diye itham ettikleri diğer grup. Kabul etmek gerekirse yapısı gereği teknik dili olması gereken en anlaşılır seviyede olan film tam anlamı ile bir baş yapıt ama sinema izleyicisinin hepsi belli standartlara sahip bir izleyici kitlesi değildir hiç bir zaman. Standart izleyici ile uzun süredir film izleyip sadece seyir değil, seyir sonrası konuya kafa yoran, araştırmalar yapan, tartışan sinema seyircisinin kapışması da biraz garip. O yüzden filmi beğenmeyen arkadaşları "Sen ne anlarsın zaten, git şunu izle git bunu izle" gibi şeylerle ezmeye yada yaralamaya gerek yoktur. Söylenecek bir çok şeyin eksik kalacağı bu yapımı şiddetle tavsiye ederken sakin kafayla mümkünse "Telefonunuz kapalı :)" tüm dünya ile bağlantınız kopuk bir şekilde hiç ara vermeden izlemenizi öneririm.

"Ya beklediğinizin ötesinde bir dünya bulacaksınız ya da olduğunuz dünyanın sınırları içinde sıradan bir film izlemiş olarak yerinizden kalkacaksınız...Benim puanım 10/9."

Filme yorum yapmak haddime değil. Sadece ''Başyapıt'' demekle yetineceğim. Christopher Nolan abimize kariyerinde başarılarının devamını diliyorum

İnsan ırkının kıt zekası öyle 3 boyut 4 boyut anlayacak ve bunu filme dökecek kadar geniş değil ve izin de verilmez zaten. Filmde ki zaman olgusu mantıklı ama onun haricinde herşey kendi içinde çelişiyor. Hayal gücü kullanılarak yapılmış bir film. Dialoglar o kadar hızlı ki uzay kavramlarına yabancı olan herkes bu filmden sıkılır. Değişiklik yapalım demişler, olmuş ama mantık hataları filmi komik duruma düşürmüş. Çapında farklı bir film.

Bilim kurgu meraklısı olduğumdan herhalde çok beğendim. Merak unsuru gayet başarılı şekilde kullanılmış. Kütüphanedeki kitapların esrarı filminin sonunda çözülüyor. Tabi bilimsel bir çok bilgi gerektiriyor zaman mekan ilişkisi, karadelikler, solucan deliği vs.

Böyle ağır bütçeli film ancak bu kadar ucuz film gibi gözüke bilir....