Natalie Portman (Anne Boleyn) , Scarlett Johansson (Mary Boleyn) ve Eric Bana (Henry Tudor) rollerinde harikalar yaratmışlar. oyunculukların çok güçlü olduğunu fark etmeniz o kadarda zor değil.Dönemin tüm ihtişamını gözler önünde sermekte çok başarılı boleyn kızı , kostümler ve müzikler ise cabası.kesinlikle kaçırılmaması gereken bir film.
bence kitaba göre bayağ bir vasat kalmış bir film olmuş.çok kötü bir film değil ama izleyin diye tavsiye edilebilecek bir filmde olduğu söylenemez.film ortalarından zaten gidişatın nasıl olucağını anlıyosunuz.ama genede sonun hazırlanışı biraz daha derinlikli ve iyi anlatımlı olabilirmiş.izlensede izlenmesede olabilecek filmlerden biri daha.bana göre oyuncu kadrosu güzel olan bir bu kadro için bile izlenebilinir...
Yorumuma scarlett in ciddi anlamda kötü bir oyuncu oldugunu söyleyerek baslamak istiyorum.Orta halli oyuncu sayılan n.portman bile rahatca scarletti ezebiliyor(ki bunu barcelona da penelope vinç ile yapmıstı) Filme gelince saray entrikalarını irdeleyen fakat buna ragmen size pek bir sey veremeyen bir film.Türden hoslananlar eminim daha cok begenecektir 5/10
öncelikle Oyunculuklar kötüydü.Sonu hariç heyecanlandığım bir sahne yoktu.bu filmi elizabethin yönetmeni shekta kapur çekseydi konuya daha hakim biri olarak bence güzel bir film olabilirdi ama olmamış...
Kitap tümüyle kendine bağlıyor insanı, sadece filmle yetinmeyi doğru bulmuyorum, okunası ve güzel bir kitap. viii. Henrynin altı kez evlenmesi ve İngiltereyi Roma Katolik Kilisesinden ayırarak tamamen İngilizleştirip, Anglikan Kilisesini kurması kendisini dünyanın tek hakimi sanmasından mıdır yoksa istediği kadını alıp diğerini atma isteğinden midir bilemem; ama bu 6 kez evlen me krizinin ve İngiliz Kilisesini Roma Katolik Kilisesinden ayırmasının tek sebebi Anne Boleyn gibi görünüyor. Kazdığı çukura kendi düşen Anne Boleyni ava giden avlanır atasözünün en büyük timsallerinden biri olarak görüyorum.
Hayal kırıklığı bir uyarlama. Gerçi ben kitabını da azcık yavan bulmuştum:) Belki Avrupa tarihinin bir dönemine cılız da olsa ışık tutması açısından izlenebilir. Ama kitabın görsel yansımasını arayanlar için hayal aşamasında kalmalarının daha iyi olduğunu düşünüyorum. Kafalarında oluşturdukları film eminim bundan daha hoştur.Zaten ne akla hizmeten 850 sayfalık kitabı filme çekmeye çalışırlar ki?? Yeter mi o süre a canım:)
Kitabını bir çırpıda okuyup bitirdim.Çok sürükleyici ve güzeldi.Aynı şekilde özellikle e2 deki The Tudors dizisi muhteşemdi.Dizideki kral henry ve Anne Boleyni canlandıran oyuncular tek kelimeyle muhteşemdi.Kitabını okurken bile o ikisi gözümün önünde canlanıyordu resmen.Bu kadar uzun süreli bir dönemin 2 saatte layıkıyla anlatılabileceğini düşünmediğim içinde filmini izlemedim.Sanırım dizisini ve kitabını okumasaydım bende beğenebilirdim.Tavsiyem kitap(Boleyn kızı)ve dizi(The Tudors) yani:))
filmi az önce seyrettim. öyle aman aman bir film değil. kralın uçkur sevdası ağırlıklı, insanların ihtişam düşkünlüğü anlatılmış bence. filmin sonunda ise kendime şunu sordum 'ne anladım bu filmden?'cevap: Zaman ziyanı
Oyuncu kadrosu mükemmel, ancak film olarak bakıldığında Boleyn Kızı romanını okuyanların pek de zevk alacağını söyleyemem. Çünkü özetin özeti şeklinde ve kitaptan bağımsız bir senaryo olmuş. Yine de izlenebilir. Oyuncuların muhteşemliği için puanım 10 üzerinden 7.
harika bi dramdı kesinlikle izlenmeye değer..çıkarsız iyiliğin her zaman kazandığının kanıtı niteliğinde bi başyapıt. ayrıca ingiltere krallarının ne açgözlü olduklarını da görmüş olaksınız hele en sonunda tahta geçen kişi tahmin ettiğimiz kişiyse amma entrikalı bi aileden geldiğini görüp şaşıracaksınız:)))
oyunculuk muhteşem..iki kadına da ayrı ayrı bayıldım...yüzyıl filmlerinin tozlarından arınmış asla sıkılmayacağınız ve bir kadının içindeki şeytanı görebileceğiniz keyifli yapıt..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.