Dikkat Şehvet - Beyazperde.com eleştirisi : Ang Lee’ye Evet Deyin!

Brokeback Dağı ile yaşadıkları zamana bir numara büyük gelen, iki erkek arasında yaşanan aşkın imkansızlığını anlatan Ang Lee, anlaşılan bu temadan henüz bıkmamış. Dikkat Şehvet, tutkunun altının daha grafik bir şekilde çizildiği bir imkansız aşkı anlatıyor. Aşkın imkansızlığına ev sahipliğini ise Brokeback Dağı'nda olduğu gibi, tarih yapıyor. II. Dünya Savaşı sırasında, Japon işgali altındaki Çin'in yürekler acısı hali, neredeyse yaşanan tutkuya bir tezatlık oluşturuyor. Epik bir döneme epik bir aşk. Ve bu filmden anlaşılıyor ki, Ang Lee, bu işi çok iyi beceriyor.

Filmin ilk yarısı diyebileceğimiz bölümde, oldukça ağır bir tempoda tasarlanan film, ikinci yarıdaki tutkulu sahnelere arka plan oluşturacak bir özellik taşıyor. Oldukça sessiz ve içine kapanık, ama aynı zamanda hırslı, filmin ana kadın kahramanı Wong Chia-Chi ile bu bölümde tanışıyoruz. Bir tiyatro grubuna dahil olarak, oldukça vatansever bir oyunda tutkulu bir performans sergileyen Wong, ikinci yarıdaki tutkulu ajan performansına dair güçlü sinyaller veriyor.

Tiyatro oyunculuğundan ajancılığa soyunan tiyatro grubunun Mr.Yee'yi (Tony Leung) öldürme girişimlerindeki acemilik, oyun ile gerçek arasındaki ince ama aşılması zor çizgiyi çok başarılı bir şekilde gösteriyor. Bu çizginin görünür kılındığı ve filmin en etkileyici sahnelerinden birisi, bu grubun Mr.Yee'nin şoförünü öldürmek zorunda kaldıkları an oluyor. Ang Lee adeta öldürülmekte olan adamın bedenini hissettiriyor bize.

İlginçtir ki, bu olabildiğince vahşi sahnedeki yoğun ton, filmin ikinci yarısında Wong ile Yee arasında geçen seks sahnelerine taşınıyor. Bu filmi bu kadar etkileyici kılan Ang Lee'nin elinde bir yoğunluk monitörü gibi bir şeyi bulundurması diyebiliriz. İstediği zaman ayarı biraz daha şiddetli, istediği zaman olabildiğince durgun, bazen de ikisi arasında ne olacağını kestiremediğimiz bir şeye dönüştürüyor.

Gerçek bir beceri isteyen bu işin altından kalkarak, yılın en etkileyici ve çekici filmlerinden birisini yaratıyor Ang Lee. Filmin ilk yarısı ikinci yarısının yemi gibi. Yemi yutan izleyicileri, ikinci yarısında erotik seviyede ifade edilen oldukça tutkulu bir aşka tanık ettiriyor. Ödüllendiriyor da diyebilir miyiz? Aslında bu ilginç ayar mekanizması, Yee ile Wong arasındaki aşk oyununun bir metaforu gibi. İlk yarıda sadece kur yapma seviyesinde durgun bir yoğunluk taşıyan aşk, ikinci yarıda şiddet ile göz yaşartıcı derecede yumuşak bir romantizm arasında gidip geliyor.

Sonuç olarak, kendinizi Ang Lee'nin akıntısına bıraktığınız sürece bu filmden zevk almamanız imkansız. Filmin oyuncuları da bu akıntıyla sürükleniyorlar. Wong'ı canlandıran yeni keşif Tang Wei ve Yee'yi canlandıran Wong Kar-Wai'ın fetiş oyuncusu Tony Leung, filmin tonundaki değişime göre sürekli transformasyon geçiriyorlar.

Özellikle Tony Leung'ün acımasız, sadist ve duygusuz bir erkek ile aşık ve tutkulu bir erkek arasında gidip gelen değişik yüz ifadeleri çok etkileyici. Tang Wei ise deneyimsiz bir oyuncu olmasına rağmen, masum bir genç kız ile hedefine kilitlenmiş baştan çıkarıcı bir kadın ajanı aynı inandırıcılıkta canlandırabiliyor.

Bol katmanlı, içinden değişik anlamlar fışkıran bir film Dikkat, Şehvet. Bu katmanlar ve anlamlar da birbirileri ile ilişkiye girerek yeni cevherler üretiyorlar. Şu bile ilginç. Japonya tarafından işgal edilen Çin, bu güce karşı yeraltından karşılık verirken, Wong ile Yee başka bir güç mücadelesi sergiliyorlar. Bu mücadelelerden anlayan Ang Lee'nin gözünden hiçbir şey kaçmıyor.

İmkansız aşkın en imkansız halini izleyebileceğiniz, uzunluğu sabrı zorlasa bile, sizi yakaladığı gibi o geçmişe ve o aşka sürükleyen bir film Dikkat, Şehvet. Tek yapmanız gereken Ang Lee'ye evet demek.