Hesabım
    Not: Seni Seviyorum
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Not: Seni Seviyorum

    Romantizmin Doruklarında...

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Not: Seni Seviyorum, ilk bakışta göründüğü gibi aynı aşk hikayesini farklı şekillerde defalarca anlatan alışıldık romantik komedilerden değil. Richard LaGravenese'ın senaryo yazarlığını ve yönetmenliğini üstlendiği film, izleyenlere beklediklerinden fazlasını veren olağanüstü romantik bir yapım. Genellikle 'romantik' kelimesinin peşine takılan 'komedi' tanımıysa bu filme pek uymuyor. Eğer kendinizi kapıp, koyuverirseniz "Not: Seni Seviyorum"un başından sonuna dek hüngür hüngür ağlamanız mümkün. Nitekim kamera kullanımından ve oyuncu yönetiminden de anlaşıldığı üzere Richard LaGravenese'ın yapmaya çalıştığı da tam olarak bu; Sinema dilini izleyicilerin duygularını harekete geçirecek şekilde kullanarak, onlara gerçek anlamda dokunmak. Anlayacağınız hikayesindeki duygu yoğunluğunu görsel diliyle daha da yoğunlaştıran ve izleyiciyle süresi boyunca iletişimini kesmeyen "Not: Seni Seviyorum," uzun zamandır vizyona giren en başarılı romantik film.

    Hilary Swank-Gerard Butler ikilisinin bu başarıdaki payı büyük. Hem görsel hem de duygusal olarak son derece uyumlu bir tablo yaratan çiftin film boyunca hiç dinmeyen etkileşimleri oldukça heyecan verici. Hilary Swank ve Gerard Butler'ın etkili performansları sadece öykünün hüzünlü havasını değil, karakterlerin birbirlerine kuvvetli bir tutkuyla bağlı olduklarını da sonuna dek hissettirir nitelikte. Öte yandan Richard LaGravenese'ın etkin kamera kullanımı sayesinde her iki oyuncunun performansının da özellikle ön plana çıkarıldığını söyleyebiliriz. Oyuncularına sonuna dek güvenen LaGravenese'in sık sık yakın plan çekimlere odaklanması ve oyuncuların yüzlerinde oluşan en ufak bir mimiği kaçırmaması filmin duygu yoğunluğunu sonuna dek besleyen bir tutum.

    "Not: Seni Seviyorum"u sözlere gerek duymadan sadece görüntüleriyle derdini anlatabilen başarılı bir yapıma dönüştüren de yönetmenin yukarıda bahsettiğimiz dinamik kamera kullanımı. LaGravenese'ın kimi olayları birebir göstermeden sadece bir kostüm ya da ufak bir gülümsemeyle ima etmesinin izleyicileri bütünüyle öykünün içine davet ettiğini de söyleyebiliriz. Bu davetin filmin seyredenler üzerindeki etkisini kat be kat arttığı da açıkça hissedilmekte.

    Diğer yandan bizleri filmin başkarakteri Holly ile açıkça özdeşleştiren bu tutumun omuzlarımıza büyük bir yük bindirdiği de açık. Zira sevdiği adamı henüz kaybetmiş bir kadın karakterle empati kurmak onun acısını hemen içimizde sanki bizimmiş gibi sahiplenmek anlamına da geliyor. LaGravenese'in tertipli ve kontrollü bir yönetmen olması ve bir sonraki adımımızı bizden önce bilmesi bu noktada oldukça işimize yarıyor. En daraldığımız anlarda kendimizi İrlanda'nın uçsuz bucaksız çayırlarında ya da yüzümüzü gülümsetecek sahnelere vesile olan bir karaoke barında bulabiliyoruz örneğin. Yönetmen bu yolla nefes almamıza imkan tanıyor. Film, LaGravenese kontrollü kurgusu sayesinde anlattığı öyküyü acıklıya kaçmadan sadece romantik düzeyde tutabilmekte. Başarısı da bundan kaynaklanıyor.

    Bununla birlikte, "Not: Seni Seviyorum," öyküsünün en başında ektiği tohumlara, son sahnelerinde filiz verdiren başarılı bir bütünlüğe sahip. Filmin sonlarına doğru kimi ayrıntıların üzerinden fazla hızlı geçildiğini itiraf etmek gerek. Ancak bu durumun filmin genel niteliğini sarsacak kadar rahatsız edici olduğu söylenemez. "Not: Seni Seviyorum"un birbirinden renkli yan karakterlerle beslenen sürükleyici hikayesi, ufak bir ritim bozukluğuyla sarsılamayacak kadar kuvvetli. Lisa Kudrow, Gina Gershon ve Kathy Bates'in filmin gidişatına apayrı bir ses getiren renkli performanslarının da öykünün bütünlüğüne olan katkısı büyük. Filmde, sağı solu belli olmayan, patavatsız Daniel rolünde izlediğimiz Harry Connick Jr. ise en hüzünlü sahnelerde nefes almamızı sağlayan eğlenceli performansı ile filmin vazgeçilmezlerinden. Bizleri "Buffy The Vampire Slayer"ın Spike'ı James Marsters ile buluşturan Richard LaGravenese'e ayrıca minnet borçluyuz.

    LaGravenese, küçücük bir değişiklikle en klişe anlatım biçimlerinin bile özgün bir nitelik kazanabileceğini başarıyla kanıtlayan bir yönetmen. Holly'nin yas tutma sürecini merkezine alan film bu yolla, hem alışıldık hem de orijinal bir simaya kavuşmakta. İçerisinde yadırgayacakları herhangi bir görüntü ile karşılaşmadan filme bağlanan izleyiciler, kısa sürede anlatılan öyküde görünenden çok daha derin bir ifade biçimi olduğunu fark ediyorlar. Bu farkındalık sayesinde alışıldık bir romantik 'komedi' imajından sıyrılan film, izleyicilerine uzun zamandır vizyon salonlarında rastlamadıkları romantik bir deneyim sunmakta. Bir yanıyla Kasımda Aşk Başkadır'ı hatırlatan "Not: Seni Seviyorum," her yönüyle izlenmeye değer bir film. Tercihini romantizmden yapanların oldukça memnun kalacaklarına dair garanti verebilirim.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top