Hesabım
    Kanlı Mesai
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Kanlı Mesai

    Dehşet Üstü Az İroni...

    Yazar: Serdar Kökçeoğlu

    Romantik komedi çılgınlığı nasıl gerçek aşk filmlerinin köküne kibrit suyu ektiyse, korku komediler de korku türününün ağırlığını ve ciddiyetini azaltma tehlikesi taşıyor. Shaun Of The Dead’in 28 Gün Sonra’dan daha fazla bilindiği, tartışıldığı ve başka projelere örnek olduğu bir gerçek. Fakat Creep ile Raw Meat filminin güncel ve zayıf bir versiyonunu ortaya koyan Christopher Smith, yeni filmi Kanlı Mesai ile kafası (oyuna) çalışan bir korku filmine imza atmış. Keyifli sahnelerin bolluğuna rağmen bir korku komedi değil çünkü kara mizahın yanında filmin dehşet atmosferi de filmin esas derdini desteklemek amacıyla güçlü tutulmuş.

    İş dünyasının çekirdek aileleri olan ofisleri çekilir kılmak için düzenlenen bowling, film gecesi gibi aktivitelerden birisi de 'takım ruhunu canlandıma' gezileridir. Herkesin bol bol içtiği, alkolün etkisiyle itirafların havada uçtuğu ve dönüşe doğru hepsinin unutulduğu 'resmi' tatiller. Kanlı Mesai’nin uluslararası bir silah şirketinde çalışan sit-com kahramanları da, anlamlı bir şekilde Doğu Avrupa’ya paintball ile ter atmaya gidiyorlar!

    Aksilikler üst üste geliyor ve beklenmeyen küçük problemlerin yerini savaştan kalma, gözünü kan bürümüş askerlerin elinden kurtulma çabası alıyor. Fakat kimi sahnelerin gereğinden fazla uzatılmış olması ve kritik sahnelerin zekice bir dehşet 'yaratmama' konusundaki çabası, filmin bir korku filmi olarak değerini azaltıyor. Bütün bu, yaptıklarınız (ürettiğiniz silahlar) bir gün size de döner öyküsünün altında ise şüphesiz İngiltere’nin Amerika’nın savaşına verdiği desteğe duyulan tepki yatıyor. Silah teknolojisine yatırım yapan şirketin terörle mücadele maskesinin ardına gizlenmesi ise şüphesiz filmin en anlamlı esprisi...

    Issız ve tehlikeli orman filmleri söz konusu olduğunda azla yetinmeyip İskandinav sinemasının türe kattığı küçük ama etkili korku filmlerini de keşfetmek lazım. Yaratık’ımsı bir canavarın, yangınları araştırmak üzere ormana gelen bir araştırma grubunu birbirine düşürmesini anlatan İsveç yapımı Bilinmeyen (Det Okända) ve Norveç yapımı Dark Woods (Villmark), bu ülkelerin doğal hazinelerini korku sinemasına açmalarının ne büyük bir kazanç olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle, gizemini izlendikten sonra da sürdüren ve bulmacayı andıran yapısıyla Lost’u çağrıştıran Dark Woods’un küçük bir başyapıt olduğunu söyleyebiliriz.

    Eğer lafı gediğine sıkı oturtmuş, zekice bir mizahla desteklenmiş politik bir korku filmi bekliyorsanız, Joe Dante’nin Masters Of Horror dizisi için çektiği Homecoming beklentileriniz için doğru tercih. Rahatsız edici olmaktan çekinmeyen bu zombi filmi, savaşta ölen Amerikan askerlerinin yanlış politikaları değiştirmek için 'geri dönüşünü' anlatıyor. Fakat daha azıyla yetinmeyi kabul edip, kan amaç değil araç olmalıdır, azıcık da kafaya çalışmalıdır diyorsanız, mesai başladı!

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top