Hesabım
    Elveda
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Elveda

    Elveda

    Yazar: Murat Özer

    Sovyetler Birliği'nin dağılıp 'yeni dünya düzeni'ndeki yerini 'farklı' bir şekilde almasını sağlayan Glasnost döneminin gelişini işaret eden olaylar zincirinden önemli ve pek bilinmeyen bir halkayı beyazperdeye taşıyan "Elveda" (L'Affaire Farewell), kimi bölümlerde bizleri 'inandırma' problemiyle karşılaşsa da 'politik kurgu' türünün etkili uzantılarından biri olarak öne çıkıyor.

    Hikâye, 'düzen'i değiştirme inancıyla yola çıkan ve elindeki bilgi/belgeleri Fransız bir mühendisle paylaşarak olayları tetikleyen Rus albay Sergei Gregoriev'in ajanlık serüvenini anlatıyor. Dikkat çekmediği için seçtiği Fransız mühendisle 'güven'e dayalı bir ilişki kuran albay, Sovyetler'in 'uyuyan ajan' listesini Batı'ya sızdırarak sistemin çökmesine doğru giden bir yolu açıyor ve amacına ulaşacak bütün 'cesur' hamleleri birer birer uyguluyor bu hikâyede.

    İki adamın aile ilişkilerinin de önemli bir rol üstlendiği film, onların 'diken üstünde' süregiden hayatlarının 'dağılma' emarelerini de bir gerilim malzemesi olarak kullanıyor. Özellikle Fransız mühendis, karısıyla olan ilişkilerinin bu 'gönülsüz ajanlık' çabası nedeniyle darmadağın olmasını engelleyemeyecek bir noktaya geliyor. Ama ortadaki 'ideal', kendisinin de geri adım atmasına engel oluyor. Tabii kimi tehditler de bu kararında etkin görünüyor.

    "Elveda", çok gerilerde kalan ama etkileri günümüze kadar taşınan Soğuk Savaş döneminin nasıl bittiği üzerine keskin ipuçları taşıyan bir film. Batı ile Doğu arasındaki amansız psikolojik savaşın baş aktörleri olan ajanların dünyasındaki gelgitleri ve hiç bitmeyen 'belirsizlik'i de hissettiren yapım, onları birer kukla gibi kullanan yönetimlerin ikiyüzlü politikalarını da gözler önüne sermekten geri durmuyor. Ellerine geçen 'koz'u kullanırken birbirlerinden gizleyerek (ve gizlenerek) eylem planları yapan 'tepedekiler', amaçları uğruna 'aşağıdakiler'in trajedisine gözlerini kapamayı da bir görev biliyorlar, hayatların kararmasına ilgisiz kalıyorlar. Bu noktada, hikâyenin iki ana kahramanının hayatlarının onların iki dudağının arasına sıkışmış olması da işin insanî boyutunu 'net' biçimde gösteriyor.

    Filmin vurgulamaya çalıştığı 'devasa bir düzenin küçük bir olayla yıkılması' ise pek inandırıcı görünmüyor ya da hikâye bizi inandıramıyor buna. Belki 'çıkış noktası' olarak doğru olabilir filmde anlatılanlar, ama bazı 'ara duraklar'ın es geçildiği belli oluyor. Tümüyle kurgusal bir filmde buna inanmak bizim için zor olmayabilirdi, ancak buradaki 'gerçek' vurgusu işe daha temkinli yaklaşmamızı sağlıyor. Hâl böyle olunca, "Elveda"yı fazlasıyla 'romantik' bir çalışma kimliğiyle izlememiz kaçınılmazlaşıyor.

    Oyunculuklar konusundaysa oldukça şanslı bir film "Elveda". Şanslı diyoruz, çünkü Emir Kusturica'yı başrole taşımak gibi riskli bir işin altına giriyor ve oradan alnının akıyla çıkmayı başarıyor, aldığı riskin karşılığını buluyor. Kusturica, 'tetikleyici unsur' rolünde karakterinin 'sert ama romantik' yapısına uygun bir oyunculuk sergiliyor, filmin ritmini belirleyici kompozisyon çalışması içine giriyor. Ona eşlik eden Guillaume Canet de 'ikilemli' Fransız mühendiste sınırları zorlamaktan kaçınıyor, rolünü sulandırmaktan uzak bir tavır sergiliyor.

    Sonuç olarak, politik kurgu türüne eklediği yeni ve ilginç halkayla dikkatleri çeken bir çalışma "Elveda", her ne kadar kimi defoları olsa da. "Ateşkes"in (Joyeux Noël) yönetmeni Christian Carion içinse müthiş bir ilerleme diyemesek de geriye doğru atılmış bir adım değil en azından...

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top