Şüphe - Beyazperde.com eleştirisi : Şüphe ile Yaklaşınız!

Şüphe'yi merak etmemek mümkün mü? Bir kere filmin orijinal adı Disturbia. Yönetmenin adı da hayli orijinal: DJ Carusa. Filmin afişi ise son derece yaratıcı ve yaratıcı olduğu kadar merak uyandırmayı da başarıyor. Filmin yıldızları, genç yaşta ödülleri toplamaya başlayan Shia Labeouf ve güzel yıldız Sarah Roemer. "Yaşlı" kontenjanında ise Carrie-Anne Moss ve yıllanmış aktör David Morse var. Filmin uzaktan hoş gelen yönlerine devam edelim: Babasının ölümüne sebep olan uyumsuz bir genç, hocasını yumrukladığı için evinin teknolojik bir kodese dönüşmesinin ardından komşularını dikizlemeye başlıyor ve dünya güzeli bir kız ile kızıl düşmanı bir seri katil keşfediyor. Kusursuz değil mi? Acele etmeyin, durum pek gözüktüğü gibi parlak değil!

Bir kere distopyayı çağrıştırmasına çok kanmayın, Disturbia aslında yaz aylarında kendi havuzlarında serinleyen son derece varlıklı ve güzel insanların oturduğu gayet çekici bir yer. Brecht soyadına sahip olan Kale ise Ramones tişörtüne ve punk afişlerine rağmen ciddi anlamda teknoloji bağımlısı bir genç ve üstelik bu bağımlılığından pek de şikayetçi gözükmüyor. Şikayetçi olduğu tek şey evden çıkamaması. Hocasını hırpaladığı için üç aylık ev hapsi almış ve bacağına takılı alet sayesinde de nefes bile aldırılmıyor. Fakat Kale, Hitchcock'un kulaklarını çınlatarak komşularını gözetlemeye başlıyor ve güzel bir kız ve yakışıklı bir seri katil keşfediyor.

Bir filmi belli bir türe sokamamak genellikle fena bir durum olmasa da, birden çok türde gezinen bir filmin her zaman ilginç olduğunu söylemek zor. İlkini en iyi Avrupa sineması başarırken, ikincisinin en parlak örnekleri ise daha çok Kore sinemasından geliyor. Şüphe ise romantik komedi ve korku türlerini, bağımsız sinemaya özgü kimi klişelerle öyle garip bir şekilde birleştiriyor ki, film adeta başka filmlerin kabaca hazırlanmış bir kolajına dönüşüyor.

Filmin romantik çiftinin "sivilceli" aşığı Shia Labeouf, seksenlerin gençlik filmlerinden fırlayıp gelmiş gibi. Komşuları için ateşli hayaller kuran bilgisayar delisi ve hayalperest seksenler genci Disturbia'da adeta hortlamış. Çatılarda ciddi kitaplar okumayı seven Sarah Roemer ise peşinde MTV kameraları ile dolaşan yeniyetme yıldız havasından bir türlü çıkamıyor. Ona belli ki seksenlerin ateşli genci rolü yakıştırılmış ama Roemer'in kameraları unutması bir 100 yıl mümkün gözükmüyor. Peki ya aralarındak ilişki? "Beni anlayan, dinleyen ve çözümleyen erkeği öperim ama gözümü kapamama izin verirse" desek yeterli olur mu?

Gelelim işin korku yüzüne; Şüphe'nin yapımcıları bu proje ile popüler bir uzakdoğu filminin yeniden yapımı arasında ciddi bir kararsızlık yaşamış ve en sonunda Şüphe'de karar kılmış ama muhalifleri memnun etmek için de uzakdoğulu bir karakter koymuş olmalılar. Filmin en tedirgin edici olmayı amaçlayan sahnelerinde bir uzakdoğulu oyuncunun, üstelik video görüntüleriyle karşımıza çıkması ilginç değil mi?

Bazı eleştirmenler Şüphe'nin Arka Pencere'yi sıkı bir şekilde güncellediği ve YouTube gençliğine uyarladığı gibi iyi niyetli bazı düşüncelere sahip. Aslında filmin bugünün bilim kurgusal oyuncaklarını gözümüze sokmasının altında hem ciddi bir reklam çalışması, hem de "bakın size bildiğiniz hikayeyi anlatıyoruz ama daha önce kimse bu oyuncakları kullanmadı" iddiası var. Parça parça reklam filmi olarak kullanılabilecek bu bölümler, karşı evdeki katili gizlice kameraya alma dışında yaratıcı bir çözüm sunmuyor.

Babasının ölümüne neden olduğu için hırçınlaşan ve bu yüzünü hocasına gösterince ilginç bir ceza alan bir karakteri bu kadar yüzeysel sunabilmek de bir marifet olsa gerek. Kitap okumaya pek meraklı olan ve ailesiyle kimi problemleri olan sevgilisinin durumu da farklı değil. Peki kızılları tercih eden bir seri katil bu filmi kurtarmaya yetiyor mu? Seksenleri örnek olan romantik ve komik ilk yarı hiç olmazsa kimi anlarda komik olmayı başarmasına rağmen, korkunç ikinci yarı maalesef David Morse'a rağmen ucuz bir teen slasher'dan öteye gidemiyor.

21. yüzyıl bize her gün farklı bir teknolojik oyuncak sunuyor. Fakat bunların filmlerde gözükmek dışında yaratıcı bir şekilde kullanıldığına henüz şahit olamadık. Galiba zamana ihtiyacımız var. Peki Şüphe için ne diyebiliriz; eğer diskinizde yeterli yeriniz varsa, aletinize yükleyip sıkıcı bir yolculuk esnasında film gösteren gözlüğünüzden izleyebilirsiniz.