Senaryosunu da Massimo De Rita ile beraber yazan Giuseppe Tornatore'nin yönetmen koltuğunda oturduğu "La sconosciuta / Unknown Woman", gizemini son dakikasına kadar korumayı başarabilen bir gerilim olarak çıkıyor karşımıza...
Yorumumuza, Roma doğumlu vatandaşı Dario Argento kadar İtalyan olan ve filmografisinde, 2 BAFTA ödülü kazandığı "Nuovo Cinema Paradiso / Cinema Paradiso" (1988), "La leggenda del pianista sull'oceano / The Legend of 1900" (1998) ile "La migliore offerta / The Best Offer" (2013) gibi filmler de bulunan Sicilyalı Tornatore'nin bu filmini, Hitchcock sinemasıyla kıyaslamaya yahut da orasından burasından tutarak benzetmeye kalkışma kolaycılığına düşmek şeklinde bir niyetimizin olmadığını belirterek başlamak istiyoruz...
Elbette dileyen istediği benzetmeyi yapabilir...
Kimsenin elini tutacak değiliz...
Herkesin görüşlerine saygımız sonsuz...
Gelin isterseniz, her zamanki gibi anlatılan hikayeyi anlamaya çalışarak girişimizi yapalım...
Kiraladığı evin karşısındaki binaya giden Ukrayna asıllı Irena (Kseniya Rappoport), bina görevlisi Matteo'ya (Alessandro Haber) temizlik, yemek, çamaşır ve ütü dahil her hangi bir iş olup olmadığını sorar ve iş bulması halinde kendisine yüzde otuz komisyon verebileceğini de söyler...
Ardından gittiği market alışverişindeki kasa çıkışında elindeki poşet ötmeye başlayınca, market görevlilerince bir güzel aranır da...
Ama aslında marketin o bölgesindeki alarm bozulmuştur...
Yani Irena hırsız değildir...
Hani zaten özür dilenir de kendisinden...
Bütün bu olumsuzluklar yaşanırken Irena, flashback geçişleri ile geçmişindeki, o an için kim olduğunu bilmediğimiz Muffa'nın (Michele Placido) kendisine "Giorgio" sahne adını taktığı kötü anılarına yolculuk yapmaktadır...
Ve nihayet haftada iki günlüğüne de olsa apartmanda bir temizlik işi bulur...
Ancak Irena'nın hedefinde, Gina'nın (Piera Degli Esposti) yerine, yeni yardımcı olarak Valeria (Claudia Gerini), Donato (Pierfrancesco Favino) ve dört yaşındaki küçük kızları Tea'dan (Clara Dossena) oluşan Adacher ailesinin evlerine girmek fikri vardır...
Ki, evin hanımı Valeria'yı da yakın takibe almış olup, onunla aynı kuaföre gitmektedir...
Bu da yetmez...
Birlikte gittikleri sinemada, gizlice Gina'nın çantasında durmakta olan Adacher'ların evlerinin anahtarlarını alarak çilingir de birer kopyasını çıkarttırır...
Şimdi tamam mı?
Olur mu hiç...
Sıradaki girişim, ailenin ne yeyip ne içtiğini öğrenmek adına yapılacak olan çöplerin kontrol edilme faslıdır...
Herhalde artık tamam diyeceksiniz...
Fakat ne gezer...
Evin anahtarlarını boşuna mı kopyalattırdı...
Yalnız Matteo'dan duyduğuna göre önündeki en büyük engel, uzun yıllardır Adacher'ların evinde çalışmakta olan Gina'dır...
Zira kendileri gibi İtalyan olan Gina'ya çok güvenmektedirler...
Peki, gerçekten de Irena o eve giremeyecek mi?
Diyelim girdi...
O zaman Gina engelini nasıl aşmış olacak?
Tabii bir de neyin nesidir, peşinden bir türlü ayrılmayan bu Muffa?
Hatta daha da önemlisi, kimdir Irena ve o eve girmeyi hangi nedenle takıntı haline getirmiştir?
Gibi soruların tamamının yanıtını bulabileceğiniz bir 90 dakikanız daha olacak önünüzde...
Çünkü biz anlatımı otuzuncu dakika da noktalıyoruz...
Fırsat bulup da değeri pek fazla anlaşılamayan bu zarif filmi bugüne kadar izlememiş olan sinemaseverlere yönelik önerimize gelince...
Tornatore filmlerinin olmazsa olmazlarından olan Ennio Morricone'nin müzikleri eşliğinde elinden gelenin en iyisini yapan Kseniya Rappoport'un nefes kesen performansını kaçırmayın diyeceğiz...
Keyifli seyirler,