Hesabım
    Yeraltı Peygamberi
    Ortalama puan
    3,6
    88 Puanlama
    Yeraltı Peygamberi hakkında görüşlerin ?

    26 Kullanıcı yorumları

    5
    2 Eleştiri
    4
    14 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    5 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    TAHA ŞABAN DİLMAÇ
    TAHA ŞABAN DİLMAÇ

    72 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    17 Şubat 2023 tarihinde eklendi
    Eh işte. Başka flimlere vakit ayırsanız sizin için daha iyi olabilir. Eleştirimi okuduğunuz için teşekkürler.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.058 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Haziran 2021 tarihinde eklendi
    “Un prophète / A Prophet”, senaryosunu da Thomas Bidegain, Abdel Raouf Dafri ve Nicolas Peufaillit ile birlikte yazan Jacques Audiard’ın yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…

    Prömiyeri, 16 Mayıs 2009’da 2 BAFTA ödüllü Jacques Audiard’ın Büyük Jüri Ödülünü de kazandığı Cannes Film Festivalinde yapılan ve 26 Ağustos 2009 tarihinde Fransa’da vizyona giren filmin, 7.9/10 (94.890 oy) ve 4.1/5 (10.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 8.3/10 (162 yorum) ve 90/100 (31 yorum) olan Rotten Tomatoes ve ”Mutlaka İzlenmeli” etiketine de sahip olan Metacritic yorum ortalamaları oldukça etkileyici…

    Ama biz yine de; 13 milyon dolar gibi mütevazı bir bütçeyle çekilen ve 17.9 milyon dolar gibi beklenenden çok daha düşük bir hasılat rakamına ulaşmış olan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak inceleyecek ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun içinde, “Yabancı Dilde Yılın En İyi Filmi” kategorisinde hem Academy hem de Golden Globes ödülleri gecesinde Fransa adına yarışan ve birinde Arjantin adına yarışan “El secreto de sus ojos / The Secret in Their Eyes” (2009) filmine diğerinde de Almanya adına yarışan Haneke’nin “Das weiße Band - Eine deutsche Kindergeschichte / The White Ribbon” (2009) filmine kaybeden filmimizin ayrıntılı incelemesine geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, henüz yolun başındaki Tahar Rahim ile Alain Resnais, István Szabó, Julian Schnabel, Steven Spielberg, Bertrand Tavernier ve Volker Schlöndorff gibi yönetmenlerin filmlerinde de oynamış olan tiyatro kökenli yılların oyuncusu Niels Arestrup’ın birlikte sergiledikleri sıra dışı performans sayesinde, uzun sayılabilecek 155 dakikalık süresine rağmen seyrine doyum olmayan filmlerden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Bu iki oyuncudan birinin, polise saldırmaktan 6 yıl hapse mahkûm olan 19 yaşındaki Cezayir asıllı toy ama sert delikanlı Malik El Djebena’yi diğeri de Korsika mafyasının liderlerinden César Luciani’yi canlandırdıkları filmde, tarafların birlikte ve birbirlerine karşı olarak gerçekleştirecekleri bir sonraki hamlenin ne olacağını kestirmek hiçte kolay değil…

    Yani her an her şeyin olabildiği bu filmde, “Böyle olacağı baştan belliydi zaten” denilecek tarzda pek fazla bir şey olmadığı gibi çok basmakalıp (cliché) bir hapishane hikâyesi de mevcut değil…

    Zira Jacques Audiard’ın bizzat kendisinin vurguladığı gibi bu filmde, diğer filmlerde olmayan bir şey yapılarak Fransa’da yaşayan Araplardan bir ikon yaratılmaya çalışılmış ve (spoiler olmaması için burada ayrıntısına girmeyeceğimiz) ilginç bir olay sonrasında da Malik gibi Müslüman olan Brahim Lattrache tarafında ona “Prophète / Prophet” yani “Peygamber” biçiminde hitap edilmiş…

    Ki, aslında böylelikle filmin adının da, bir sahnedeki kehaneti nedeniyle Malik’e takılmış olan isimden geldiğini de öğrenmiş oluyoruz…

    Eğer şu ana kadar spoiler vermeden anlattıklarımız ilginizi çekti ve Malik’in kehanetin ne olduğunu da merak ettiyseniz, sıkılma ihtimalinizin kesinlikle bulunmadığı bu filmi oturup sonuna kadar izlemeniz gerekecek…

    Bize göre filmi ilgi çekici kılan faktörlerden bir başkası da, bu filmde diğer hapishane filmlerinde olduğu gibi ceberut hapishane yönetimi ve gardiyanların mahkûmlar üzerindeki baskılarına odaklanmak yerine, Korsikalıların Arapların düşünme tarzına ilişkin olarak yaptıkları tanımlamada olduğu biçimde kimi gülümseten unsurlarda içeren mahkûm grupları arasındaki ilişkiye odaklanılması…

    Ki, yukarıda da o yüzden ortada basmakalıp (cliché) bir hapishane hikâyesi yok demiştik…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; iyi film izlemeyi tarz haline getirmiş sinemasever dostlara bu film aracılığıyla, “Sinema denilen şeyin pahalı Hollywood prodüksiyonlarından ibaret olmadığını bir kez daha hatırlatmış olalım” diye seslenerek kullanmak isteriz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu nitelikli Fransız filmi için önerimiz de, eğer halen izlemediyseniz “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    3 Haziran 2016 tarihinde eklendi
    Fransız sinemasının çıkışta isimlerinden biri Jacques Audiard'in filmi.Hikaye garip ama farklı olarak başlıyor.Polisle münakaşadan hapse giren kimsesiz Malik'in esaret altında geçirdiği değişimi izlesek de birçok bu türdeki filmlerin aksine farklı bir değişim öyküsü sunuyor filmimiz.Başrol oyuncumuz malik ( Tahar Rahim ) Hayattan beklentisi olmayan içine kapalı hapishanede tek başına hayatta kalmayı amaçlıyor.Malik'in hayatta kalmak dışında hiçbir düşüncesi ya da beklentisi bulunmuyor. Hiç kimseye güvenemeyeceği, tedirgin edici hapishane ortamında Korsika çetesinin zorlaması üzerine kendi halinde bu genç adam cinayet işlemek zorunda kalıyor.Ve sonrasında ise bir suç lideri olma yolunda ilerliyor.Yönetmen Malik'in merdivenleri adım adım çıkıp kendi suç şebekesini kurmasını anlatırken olabildiğince detaylara yer verip, klişelerden uzak durmaya çalışmış.Hapishane ortamını birçok türdeşinden geri kalmayacak düzeyde resmetmekten geri durmayan Jacques Audiard Malik'in ilk öldürdüğü kişiyle kurduğu bağla vicdan konusuna da değiniyor. Son derece çarpıcı ani şiddet patlamaları ise filmin en akılda kalıcı bölümleri olarak nitelendirebiliriz. Kısacası kamera kullanımı,hikeyenin işleniş şekli,oyuncu performansları ve seyirciye aşıladığı duyguyla yönetmen iyi bir işe imza atmış seyredilir kalitede bir film sunmuş önümüze tavsiye ederim iyi seyirler...
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    22 Nisan 2014 tarihinde eklendi
    Filmlerin konusunu okursunuz, yönetmen ve oyuncusuna bakarsınız, izlemeye karar verirsiniz ve bazı beklentiler içine girersiniz...Bazen seçtiğiniz film başladıktan sonra yaklaşık 5 dakika içinde, oturduğunuz koltuğa, uzandığınız kanepenize şöyle bir daha, daha özenli bir şekilde kurulursunuz, ekrana veya perdeye kilitlenirsiniz...Çünkü tarz olarak beklentilerinizi karşılayacağı, hoşunuza giden bir anlatım tarzına sahip olduğu muhtemelen bu 5 dakika içinde belli olur zaten. Tabii arada sizi yanıltanlar da çıkabilir. Yani bir süre sonra "bozan" filmler de yok değil kesinlikle. Ancak "Un Prophete" bunlardan biri değil. Görece uzun süresi, akıcı ve gerçekçi anlatımı sayesinde çabuk geçiyor. Zaten dediğim gibi, şöyle bir su içmeye bile yaklaşık ilk saatin sonunda kalkmak aklınıza geliyor. Yakın dönemde "Pas ve Kemik" ile adını tekrar hatırlatmıştı yönetmen Audiard. Yine son dönemde kendisini hatırlatan bir başka isim de "Le Passe" ile Tahar Rahim. Bu filmi de tek başına götürüyor. Ayrıca Cesar Luciani rolünde Niels Arestrup da gerçekten ayrı bir hava katmayı başarmış. Aslında çok yeni veya çok orijinal olmayan bir hikayenin ve karakterlerin, sade ancak etkileyici bir anlatım sayesinde çekici olduğu bir film. Yani bambaşka bir suç filmi hayal etmeyin. İzlediğinize pişman olmayacaksınız.
    Uğur A.
    Uğur A.

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    12 Ekim 2011 tarihinde eklendi
    Bana göre Esaretin bedelinden bu yana yapılmış en iyi hapishane filmi.Yılın En İyi Filmi.
    gogola
    gogola

    Takipçi 176 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    10 Nisan 2011 tarihinde eklendi
    Ortalamanın üstünde, felsefesi olan bir film.

    Anlatım tarzı ve oyuncuların doğallığı çok başarılı. Olaya dini bir taraf olmadan bakarsanız nasıl inançların ve düşüncelerin şuç için rahatça kullanıldığına şahit oluyorsunuz. Bazı arkadaşların yazdığı gibi hayat bütün inançlarda toz pembe değil, gri olanları bu filmde görüyorsunuz.

    Herşey gibi inançlarda paranın esiri oluyor. Yaşadışı şeyler yapmanız için hangi dinden olduğunuz değil o inançları nasıl kullandığınızı film anlatıyor.

    Tahar Rahim başarılı, Arestrup da başarılı ve doğal oynamış,

    Film çok daha başarılı olabilirmiş, bazı sahneler birbirinin tekrarı ve benzer, bu da hapisanede konunun kısıtlı olmasından geliyor.

    Önyargısız, İzleyin.
    nskmourinho
    nskmourinho

    Takipçi 998 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    21 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
    Çoğu arkadaşın yorumunun aksine ben filmi o kadar beğenmedim.Örneği gayet fazla olan vasat bir suç filmi bence başyapıt gibi kelimeleri kullanmak o kadar kolay değil 5/10
    Chev
    Chev

    Takipçi 952 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    20 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
    Güzel bir film.. Uzun süresine rağmen sıkılmadan izliyorsunuz.Fransız sineması ülkemizde pek sevilmez ama bu film ile de görüyoruz ki, bizden çok ilerdeler..
    monopoly
    monopoly

    Takipçi 283 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    23 Mayıs 2010 tarihinde eklendi
    söz konusu hapishane olunca söze dayalı bir yapım karşımızda, uzun bir filim, çoğunlukla diyaloglardan oluşuyor, bu kimine göre sıkıcı gelebilir. Genel anlamda güzel denilebilecek bir yapım.
    kadir503
    kadir503

    Takipçi 329 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    7 Mayıs 2010 tarihinde eklendi
    Son dönem Fransız sinemasının çıkışta isimlerinden biri Jacques Audiard'in son filmi ?Un prophète? geçtiğimiz yıl Cannes'da prestiji yüksek bir ödülü olan Özel Jüri ödülünü alarak yılın merak edilen çalışmalarından biri olmuştu.Polisle münakaşadan 19 yaşında hapse giren kimsesiz Malik'in esaret altında geçirdiği değişimi izlesek de birçok türdeşine göre farklı bir değişim öyküsü sunuyor filmimiz. Hayattan beklentisi olmayan içine kapalı Malik ırklara göre oluşturulmuş çetelerin hepsinden uzak durarak hayatta kalmayı amaçlıyor hapishanede. Malik'in hayatta kalmak dışında hiçbir düşüncesi ya da beklentisi bulunmuyor. Hiç kimseye güvenemeyeceği, tedirgin edici hapishane ortamında hapishaneyi içten içe yöneten Korsika çetesinin zorlaması üzerine bu çelimsiz, güçsüz, kendi halinde genç adam cinayet işlemek zorunda kalıyor. Ve sonrasında ise bir suç lideri olma yolunda ilerliyor.Audiard; Malik'in merdivenleri adım adım çıkıp kendi suç şebekesini kurmasını anlatırken olabildiğince detaylara yer verip, klişelerden uzak durmaya çalışmış. Öncelikle çizilen karakter evet yine yükselişe geçmeye uğraş verip başarsa bile bunu ne kimseye tek başına meydan okuyarak yapıyor ne de kurşunların önüne atlayarak. Hatta karakterimiz sık sık Korsikalı patronundan tokat bile yiyor. İşi raconuna göre oynayıp, aklını kullanarak istediği yolda ilerlemeyi başarıyor. Kullanılan omuz kamerasından bazı mükemmel sahneler izlesek de filmin iki buçuk saatlik süresiyle bu kamera tercihinin etkisi film belli bir dakikadan yorucu bir hale sokuyor. Hapishane ortamını birçok türdeşinden geri kalmayacak düzeyde resmetmekten geri durmayan Audiard; Malik'in ilk öldürdüğü kişiyle kurduğu bağla vicdan konusuna da değiniyor. Son derece çarpıcı ani şiddet patlamalarını ise filmin en akılda kalıcı bölümleri olarak nitelendirebiliriz. ?Yabancı Dilde Film? dalında Oscar adaylığı alan ?Un prophète? hem kamera kullanımı hem de hikâye işlenişiyle Avrupa sinemasına daha yakın duran görünümüyle Akademinin tercih edeceği bir film izlenimi vermiyor. Ancak Akademi üyeleri tercih etsin ya da etmesin hem farklı karakter yaratımı hem de kendine özgülüğüyle yılın en sıkı filmlerinden biri ?Un prophète??
    yavuzkasimay
    yavuzkasimay

    89 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    30 Nisan 2010 tarihinde eklendi
    izleyeli epey oldu. bence 2009 yılının en iyi filmi. favori filmlerim arasındaki yerini aldı. türünün kalsikleri arasına girecektir. 9,5/10
    kuzularynsessizli-i
    kuzularynsessizli-i

    Takipçi 804 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    21 Nisan 2010 tarihinde eklendi
    Fransa nın en iyi yabancı film dalında Oscar adayıydı. Oscar alacağını sanmıyordum ama güçlü bir film olduğu belli. Baba yada Scarface ile kıyaslanmaya başlandı ama o filmler gibi mükemmel olmadığını düşünüyorum. İzlerken zaman zaman sıkıldım çokda önemli bir film değil...10/7.5
    gurtukan
    gurtukan

    65 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    19 Nisan 2010 tarihinde eklendi
    Holywoodun bol reklamlı şaşalı ve büyük bütçeli ama içi boş filmlerinden sonra düşük bütçeyle çekilmiş ama dolu bir film prophete. Özellikle son yıllarda yip man ve bu film adından hiç sözettirmeyen, belki rastlantı sonucu denk gelmessek izleyemeyeceğimiz ama gerçekten güzel bir film. Halk düşmanları gibi abartılmış, gişe heveslisi filmlerden çok daha iyi. Özellikle karakterin gelişimi gerçekten çok güzel işlenmiş. Yip mandan sonra, yılın seyredilmesi gereken en güzel 2 filminden birisi. 9/10
    titi54-2
    titi54-2

    9 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    25 Mart 2010 tarihinde eklendi
    Cok cok iyi bir filim degil bu puanı hak etmiyor sadece güzel yani 7 en fazlası 7.5 olabilir daha fazlası kesinlikle değil...
    gafilbilo
    gafilbilo

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    18 Mart 2010 tarihinde eklendi
    Sıradan hapisane filmidiyerek izlemeye başladığım film.gerçekten farklı bi iz braktı bende.özellikle oyuncuların performansı ilginç hikayesiyle sürekliyici bir baş yapıt.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top