Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
4,3
951 Puanlama
Into the Wild hakkında görüşlerin ?
5
47 Eleştiri
4
62 Eleştiri
3
8 Eleştiri
2
18 Eleştiri
1
1 Eleştiri
0
7 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
cok once ızlemıstım ama fena fılm degıl bıraz duragan olsada sıkmıyo adamı tavsıye ederım
Tabiatın Kucağında Uyuyan İnsan McCandless... İlk önce şununla başlayayım; İnsanın hayata bakış açısını değiştirebilecek yapımlardan biri bana göre belkide en başta olanı.. Beton yapılar arasına sıkışmış insanoğlunun paradan başka birşeyi düşünmediği düşünmek istemediği daha güzel nasıl anlatılabilir..!! McCandless 20.yy eleştiren insan peki 21.yy görsen acaba nereye kaçmak isterdin..? Hiçbir zaman veremeyeceği bir cevap.. Normal olarak şuanda yaşayabilirdi ancak başına o talihsiz olay gelmeseydi.. Emile Hirsch.. Kademe atladığı bir film olarak görüyorum o zaman 22 yaşında olmasına rağmen.. Bir filme daha oyunculuk bakımından daha neler verebilirdi ki.. Gerçekten çok başarılıydı.. Etkileyici bir oyun çıkarmanın ötesinde, kendisini hikayeye çok iyi oturtmuş ve izleyenlere karakterin özelliklerini, gerçekleştirdiği bu kaçışın nelerden kaynaklandığını anlatmada kendine düşen görevi layıkığla yerine getirmiş.. Fiziksel olarakta bu film için acaip derecede kilo vermiş.. Tabiatta geçirdiği zamanda, bir ara sanırsam antilop sürüsüne yaşlı gözlerle baktığı yüz ifadesi ve tam bir başka hayvanı vuracağı zaman arkasından yavrusunu görünce vazgeçtiği sahneler harikaydı bana göre.. Başrol oyuncusundan girmişken filmdeki oyunculardan biri Kristen Stewart\'la ilk tanıştığım film idi.. Yönetmen ve Müzikler.. Aktör ve yönetmen Sean Penn bu filmde ustaca bir iş çıkarmış.. Müziklere gelicek olursak tek kelime ile Eddie Vedder.. Klişe ama gerçekten süperdi yaptığı her müzik.. Orjinal şarkı ödülüde kazandı film.. Ayrıca film Belgesel tadındaydı.. Harika doğa olaylarıyla, konu iyice harmanlanmış işte film budur denilecek halini almıştı.. Gerçekte yaşanması insanın hüzünlenmesine neden oluyor ancak sanatsal açıdan filmin çekilmesi çok iyi.. Son sahne filmin en can alıcı noktası.. Halen izlemeyenler için tavsiyem bu filmi mutlaka izleyin.. Gerektiği kadar bu gerçeklere kulak verin.. Mükemmel görüntüler eşliğinde değişik bir yolculuğa çıkmaya ve birkaç defa daha izleyeceğiniz bir yapıma hazır olun.. 8/10..!! ***Mutluluk sadece paylaşıldığında gerçektir...
Tamam filmin anlatmak istediği şey çok güzel, konu ilginç. Fakat aynı şeyleri 2,5 saat boyunca izlemek insanı sıkıyor. Açıkçası ben tat alamadım. Bu kadar beğenilmesine şaşırdığım bir film. Bana göre vasat.
izlerken istediğim duyguları bana vermedi beklediğim gibi değildi
gerçek bir serüvencinin güzel işlenmiş öyküsü izlerken içinizden çekip gitmelere gark olacağınız bir yapım 8/10
Bir doğa tutkunu olarak, bu filmin gerçeğini yaşamak isterdim...
filmde herşey o kadar iyi giderken filmin sonuna doğru tamda içinizde Supertramp ile ilgili bir umut yeşermeye başlarken birden üzüntüye boğuluyor olmanız kötü ama film o kadar etkili ki içinizde bir yerlerde özgür olmak istiyorken kaybedince farkıan varacaklarınız yüzünden durup tekrar düşünüp tekrar işe koyuluyorsunuz...ancak sean pean edasında iyi bir anlatım ve oyunculuk anlamınad ad ele avuca sığmaz bir yetenek.Kesinlikle iyi bir film...
Filmi izledikten sonra eminim Christopher McCandless hakkında araştırma yapacaksınızdır.
özgür ruhlu adamın yol hikayesi denebilir. Ben şahsen çok sıkıldım. İkinci denememde zorlayarak bitirebildim filmi. Sıfır sürükleyicilik bir sefer. Sonuçta dramatik bir film. 140 dakikaya ne gerek var. Oyunculuklar iyi ve başarılı. Birde mantık hatalarıda vardı filmde.. gerçek hikaye
hayatın tadın varmadan ömrümüzü geçiyoruz aslında.doğuyoruz,emeklemeye başlıyoruz,yürüyoruz,sonra biraz büyüyünce ilkokula başlıyoruz derken ortaokul,lise,üniversite,sonra askerlik,sonra iş bulmak,sonra evlenmek sonra çoluk cocuk ve emeklilik ve en sonda ölüm.bu düzensizliğin içine tıkılıp kalmışız.daha da kötüsü bu düzensizliği düzen sanıp,bunu kabullenip,hayatı bunlardan ibaret sanıp yaşıyoruz.Allahın bizlere bahşettiği o güzellikler göremeden,değişik hayatları tanıyamadan,yaşamın tadına varamadan ölüp gidiyoruz.yalanlar,oyunlar,bencillikler,hırs,para,beklentiler,bitmek bilmeyen istekler,çıkar ilişkileri,,baskılar,zorlamalar bu yapay hayatın içine tıkılıp kalmışız.İşte 'Süperberduş' kendi hayatında bu sistemi yıkıo,tüm bu yapaylıktan sıyrılıp hayatı keşfederek ve sadece kendi istediği şekilde özgürce yaşıyo.Bi filmin beni bu kadar etkileyeceği hiç aklıma gelmezdi hele ki bu filme gönülsüz bi şekilde öfleyerek püfleyerek başladığım düşünülürse..İnsanı düşündüren,farklı dünyalara götüren,kendi hayatını sorgulatan olağanüstü bir film.izlemeyen çok şey kaçırır.10/10
izlediğim en iyi filmlerden biri diyebilirim. mükemmel bir müzikle başlıyor. diğer müzikleri de oldukça güzel. ayrıntıları seven biri olarak filmde ayrıntılara doyuyorsunuz. bende gerçekten doydum. çok çok farklı mekanlarda çekilen sahneler var.büyük bir emeğin ürünü olan bir film olduğu açıkça belli.filmi gerçek gibi yaşıyorsunuz.insan kendini sorguluyor ben bunu yapabilirmiydim diye. bence filmi yalnız izleyin .yalnız bir insanın duyguları yalnız olunca daha iyi anlaşılır gibime geliyor. alışılmışın dışında sadelik var filmde bence de öyle olması lazım çünkü gerçek yaşam hikayesinden alınma bir senaryo ve doğallığı anlatıyor. sonuda hiç beklemediğim bir şekilde bitti. uzun zaman etkisinden kurtulamayacağınız bir film olabilir. mutlaka izleyin.
"Doğa, teknolojiden uzak ve türlü türlü maceralara yakın bir vahşi yaşam... Hayvanlarla, ağaçlar ve bitkilerle, nehirler ve kar soğuklarıyla, çöller ve dağlarla, kayalar ve topraklarla... Kulağa çok hoş geliyor değil mi? Böyle bir hayatı zaman zaman günlük yaşamın sadece telefonlar, bilgisayarlar ve evde sıradan aktivitelerle geçmesinden dolayı hepimiz en az bir kere istemişizdir. İşte tam olarak bu; dahi oyuncu ve yönetmen Sean Penn, filmi öyle başarıyla yönetmiş ki insan kendisini filmin içindeymiş gibi ve Christopher'ın yaşadıklarını yaşıyormuş gibi hissediyor. Yolda rastladığı karakterlerin filmde ki payı bence çok fazla. Jan, Rainey, Wayne, Ron gibi karakterlere bayıldım. Ayrıca Kristen Stewart'ında 16'lık gencecik hali bu filmde yer alıyor. Tracy Tatro, (Kristen Stewart) Christopher'dan hoşlanıyor ve ben devamında bu ikilinin beraber yola çıkacağını zannetsem de öyle olmadı, bu hayal kırıklığına uğrattı beni. Sanırım yaş probleminden dolayı Christoper Tracy ile ilişki yaşamadı, çünkü aralarında tam 6 yaş fark vardı ve bu gözle görülebilir bir fark. Film yaşanmış gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çekilmiştir, muzikleri de enfestir. Güzel manzaralar, duygusal anlar ve insanın içine ferahlık hissi veren nehir sahneleri vardır. Filmin sonunda duygu yüklü şeyler yaşandı ve Christopher'ın yolda rastladığı herkesin güzel, istedikleri bir hayata ulaştıkları da gösterildi. Unutmayın, doğa aynı zaman da doğallık demektir."
SONSUZ ÖZGÜRLÜK HİKAYESİ...
Genç karakterimiz Christopher McCandless'ın inanılmaz özgürlük hikayesi.
Hepimiz kaç yaşında olursak olalım şehir hayatından, global dünyadan uzaklaşmak istesek de bu çok büyük cesaret isteyen birşey olduğunu biliriz ve hemen korkarak geri çekiliriz.
Malesef hiçbirimiz o sahip olduğumuz mükemmel telefonları, inanılmaz zeki bilgisayarlarımızı, bi tarafı çizilecek diye korktuğumuz arabalarımızı ve sıcacık evlerimizi bırakıp doğaya yani kendimizi tek özgür hissedebileceğimiz yere gidemeyiz..
Bu filmin gerçek bir hikaye olması beni çok etkiledi ve böyle insanların da dünyada var olması veya geçmişte var olmaları tüylerimi diken diken ediyor.
Filmde de dediği gibi "Düşüncelerimi anlatan kelimelerin gitgide anlamsızlaştığını farkettim".
Evet bu gerçekten de böyle
Doğadayken kelimelerin hiçbir önemi yok !
Hiç beklemezdim ama filmin sonunda ağladım.
Sizi derinlere sürükleyecek olağanüstü bir kişisel yolculuk
MUTLAKA İZLEYİN.10/8
Genç karakterimiz Christopher McCandless'ın inanılmaz özgürlük hikayesi.
Hepimiz kaç yaşında olursak olalım şehir hayatından, global dünyadan uzaklaşmak istesek de bu çok büyük cesaret isteyen birşey olduğunu biliriz ve hemen korkarak geri çekiliriz.
Malesef hiçbirimiz o sahip olduğumuz mükemmel telefonları, inanılmaz zeki bilgisayarlarımızı, bi tarafı çizilecek diye korktuğumuz arabalarımızı ve sıcacık evlerimizi bırakıp doğaya yani kendimizi tek özgür hissedebileceğimiz yere gidemeyiz..
Bu filmin gerçek bir hikaye olması beni çok etkiledi ve böyle insanların da dünyada var olması veya geçmişte var olmaları tüylerimi diken diken ediyor.
Filmde de dediği gibi "Düşüncelerimi anlatan kelimelerin gitgide anlamsızlaştığını farkettim".
Evet bu gerçekten de böyle
Doğadayken kelimelerin hiçbir önemi yok !
Hiç beklemezdim ama filmin sonunda ağladım.
Sizi derinlere sürükleyecek olağanüstü bir kişisel yolculuk
MUTLAKA İZLEYİN.10/8
Gerçek bir hikayeden alınmış olması filmin etkileyiciliğini kesinlikle arttırıyor bunu bilerek izliyorsunuz ve daha bir inandırıcı oluyor.Bazı yerleri sıkıcı olsada,değişik bir arayış içinde olan maceraperest bir gencin öyküsünü güzel bir şekilde yansıtmış sean penn.Belki de birkaç kez izlenip,değişik dersler çıkarılması gerekiyordur.Ama şu kesin ki hayatın anlamını sorgulayan felsefi ve iyi bir film..
Şu birşeyler amaçladığımız ve o amaç için didinip durduğumuz, kendimizi doğayı ve mutluluğu unuttuğumuz şu dünyada aslında yaşamanın o kadar da zor olmayacağını, güzelliği parada şöhret ve kariyerde değilde doğallıkta aramamız gerektiğini anlatan bir film.
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler