Canlandırma tarzını sevmesem de anlatılan olayın ne derece insanlık dışı, acı ve zor olduğunu fark etmemek mümkün değil. Gerçekleri bilmek yeterli ve filmde bir yerde de söylendiği gibi "acı çekmekte olan bir insana yardım edememek kadar kötü bir şey yok" deyimi.
yönetmenin izlediğim ilk filmi sanrım en iyi eseri...belgesel tadında...ABD politikalarına karşı yaptığı eleştiriler alkışı fazlasıyla hakkediyr...filmden sonra akıllara şu soru takılıyor: guantanamo ya gidenlerin hepsi yanlışlıkla mı gidiyor? yani hiç mi suçlu yok? buna karşılık şu soruyu sormak gerekiyor? kime göre suçlu? kendi halkını ezen, teokrasi/şeri kanunlarla yönetmeye çalışan talibana göre mi? yoksa insan haklarını hiçe sayan, edward saidin dediği gibi oryantalizmi (orta)doğulunun gözüne sokan, afganistanı işgal eden ve sivil binlerce insanın ölümüne neden olan bush/abdye göre mi? hukuk sistemi, devlet bütün bunlar güçlü olanlar için vardır..eğer güçsüzseniz, cahilseniz hukuk sizin için işlemez... filmin sanırım verdiği en büyük ders buydu...
az önce Guantanamo hakkında mynette haber okudum bu filmmi izleyeli baya oldu haberde neler anltılıyo film de bunun çok azını anlatıyolar sansürlenmesin die galiba çünkü dehşet verici okurken bile çok üzüldüm filmde izleyemezdim galiba gerçi pek film tadida yok tu ama belgesel olarak izledim
amerikanın saçma politikalarının,anlamsız hareketlerinin açıkça ve gerçek karakterlerle belgelendiği etkileyici bir belgesel.bu dramı yaşayan insanların hikayesini izlerken bushun guantanamodaki her bir mahkum katildir,teröristtir şeklindeki açıklamaları ve diğer pek çok şey mantıklı bir insanın sınırlarını zorluyor gerçekten de.ve olayın baş kahramanlarının da tam anlamıyla sudan bir sebepten dolayı,sadece bir düğüne katılmak için yola çıktıklarını ve ne hallere geldiklerini görmek de ayrıca üzücü bir durum.tek sevindirici şey ise bu üç insanın yaşananalardan sonra çabuk toparlanmaları ve hayatlarına devam edebilmeleri.ne var ki o kampta daha yüzlerce mahkum bu olayları yaşamayı sürdürüyor,bütün dünya izlerken.
Tam olarak filmselleştirilmiş belgesel denilebilecek bi yapım. Amerikalıların 11 eylül olaylarından sonra içine düştüğü paranoyayı net bi şekilde ortaya koyuyor.Anlatılanlar insanın tahammül sınırlarını zorluyor ve ister istemez bu adamlarda kim oluyor diyorsunuz.Filmin en zoruma giden tarafı ise 3,5 yılın ardından hiç bişey olmamış gibi suçsuzsunuz gidebilirsiniz demeleri.
amerikaya yalakalık edenlerin; amerikanın kendini nasıl haklı çıkardığını görmesiiçin kesin izlemesi gereken bir film. belgesel şeklinde çekilmiş, insanın içini sızlatıor. ben olanların onlarlada sınırlı olduğuna da inanmıyorum. izlenmeli izletilmeli.
Guantanamo yolu emperyalizm denen canavarın ne denli vahşi olduğunu ve terorizm kisvesi altında insanların hayatlarının nasıl söndürüldüğünü açıkça ortaya seriyor. Etkileyici mesajlar içeriyor, izledikten sonra sizde bıraktığı hissin adı lanet olsun gibi bi şi...
ABD nin uyguladıgı şiddeti tam anlamıyla yansıtamayan ancak izlenilmesi gereken bir film.Sinemayı sadece aksiyon olarak düşünmeyen ve toplumsal gercekliklerle ilgili herkes izlemeli.
çok da iyi değildi açıkçası.bence filmdeki mahkumlara yapılanlar gerçeklerin yanında biraz hafif kalmış.ya da burdaki olayların gerçeklere dayandığı düşünülürse afgan layındaki mahkumlar bugünkü ıraklılardan çok şanslıymış.neyse yine de izlenmeli..
her türlü işkenceye maruz kalan müslüman kardeşlerimizin dramını ısrarla saklayan medyaya ve bazı insanlara inat film olanları bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermekte.bu dünyada sadece kendilerinin yaşadığını zanneden insanlara bir tokat niteliğinde.kesinlikle izlenmesi gereken bir film
Demokrasi ve insan hakları konusundaki sicili bir hayli kabarmış bulunan ABD’nin hal-i pür melali... Pakistan kökenli 4 gencin yaşanmışlıklarıyla bezeli belgesel film daha çok romantik filmleriyle nam salmış Michael Winterbottom’un yeni birşeyler deneme tutkusuyla açıklanabilir mi bilemem ama filmin yönetmenin filmograsinde ayrıksı bir yere oturduğu kesin... İngiltereden yola çıkan ve arkadaşlarından birini evlendirmeye hazırlanan dört genç Afganistana vardıklarında kendilerini çatışmanın ortasında bulurlar.11 Eylül sonrasında panik halindeki Amerikan güçleri El Kaide’ye(ne olduğu kimler tarafından yaratıldığı şüphesiz bilinmektedir!...)savaş açmış ve ’’terörist’’ avına çıkmıştır.Kahramanlarımız yaşananlardan habersiz oldukları için mi;yoksa macera aşklarının bilediği körlükten midir bilinmez kendilerini göz göre göre ateşe atar ve sonuçta tutuklanırlar.Ortada hata olduğu anlaşılmasına anlaşılacaktır;ama ’’cehennem’’den çıkış kolay olmayacaktır.Sorgulamalar uzadıkça uzayacak,psikolojik ve bedensel işkenceler katmerlenecek,kahramanlarımız ancak 2 yıl sonra serbest bırakılacaktır.Yüksek bir tempoyla ilerleyen film devasa bir tutukevinde mahkumlara reva görülen uygulamaları saptıyor ve çarpıcı bir mizansenle izleyenini düşünmeye sevk ediyor...ÖLçülü müzik kullanımı ve başarılı oyunculuklarla göz dolduran film Küba’daki Guantanamo tutukevinde dönen dolapları öğrenmek isteyenler için biçilmiş bir kaftan şüphesiz... Son olarak sinemaseverlerin dikkatine şu notu düşelim:Film Berlin Film Festivalinde ’gümüş ayı’’almıştı..
filmi begendim ama bu filmin gercekleri tam olarak yansıttıgına inanmıyorum. ben bu filmi izlerken amerikalı yada ingilizlerede bir cok yerde hak verdim amerikayı elestirmek yerine ona bakışı biraz yumsatmışlar. işkence yok filmde sadece kotu muamele ve kotü şartlar var. haberlerde bahsettikleri gibi bir işkence olaynın yanından bile gecmemisler. kurtlar vadisi bile daha agır bir elestiri tasıo. belkide guantanamo gercekten böyledir.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.