Küçük Gün Işığım: Kullanıcı yorumları

baslarda sikilsaniz da ilerleyen sahnelerde keyif veren ve komik bir finalle biten hos bir film 3,5/5

Bence anlatıldığı kadar güzel bir film değilmiş. Yer yer hoş anlar geçirtiyor. Ama o kadar övgüden sonra biraz hayal kırıklığı benim için.

Belki yeni bir şey söylemiyor bağımsız sinema kulvarında ama söyledikleri benzer şeyleri de çok iyi söylüyor.Tam bir Kendini iyi hisset filmi. Başyapıt beklentisiyle izlenmezse çok keyif alınabileceğini düşünüyorum.İyi seyirler. Not: Abigail Breslin filmin şirinlik muskası.Filmi de bir kat daha sevimli hale getiriyor.

Filmi yeni izledim daha...Oyuncularla başlamak gerek sanırım, zira hepsi çok iyi oynamışlar rollerini...Açıkçası oyuncuların performansının dışında çok büyük övgüyü hak eden birşeyler gördüm desem yalan olur.Birçok yorumda, Hoover ailesinden 'sıcak', hatta 'sımsıcak' , 'samimi, içten' vs.. gibi sıfatlar verildiğini gördüm.Biraz muhalefet eder gibi olacak ama amacım asla muhalefet etmek değil, şöyle ki; benim yaşamış olduğum ülkede ve toplumda Hoover ailesinin çok da makul bir aile olduğunu söylemek güç.Hoover ailesindeki birçok 'sıcak, samimi' ilişki bizim toplumumuzda zaten standart sayılabilecek türden.Yani bunda bir keranet veya takdire şayan bir durum söz konusu değil...Ancak şöyle bir durum da var ki; bir Amerikan standartlarıyla değerlendirildiğinde Hoovergiller sıcak bir aile sayılabilir sanırım...Bunun yanında, filmin vermiş olduğu evrensel birtakım mesajlar var ki, elbette güzel şeyler, zaten onları da tartışma konusu yapmadım :)))Son olarak, birçok kişi Akademi’nin Alan Arkin’a torpil yaptığından söz ediyor.Filmi izledikten sonra ben de bu fikre katıldım, zira gerçekten de torpil yapıldığı açıkça fark ediliyor, Oscarlık bir durumu yok bana kalırsa Arkin’ın...

Kazanmakta olduğu gibi kaybetmekte bir erdemdir. Önemli olan dersler çıkarabilmek ve kaybetmekten korkmamaktır. Kaybederken de kazanabilir insan. Karşıdakiler ne der, çevremdekiler ne der acaba endişesi içinde olup mücadeleden vazgeçenler kaybeder her zaman. Yaptığınız iş çok basit, sıradan bir işte olabilir ama sizin bir hedefiniz ve idealiniz varsa onun peşinden koşmalısınız.

Bu film insanı sakinleştiren huzur veren filmler arasında. Into The Wild, Good Will Hunting, Dead Poets Society, Rain Man, As Good As It Gets, Scent of a Woman gibi gibi filmlerin bir benzeri bir film. Bu saydıklarım kadar kaliteli değil belki ama en az onlar kadar bir düşünceyi temsil ediyor. O düşünce de mücadele bence. Azim ve kararlılıkta diyebiliriz.

Erkek kardeş Dwayne'nin özverisi ve sabrı gibi, hedefi uğruna aylarca susup, o iş için kendini nasıl konsantre olduğunu görüyoruz. Bir başka özveriyi de baba Richard'ta görüyoruz. Her ne olursa olsun, kafasına koyduğu şeyi yapma uğruna önüne çıkan her engeli aşmaya çalışıyor. Büyük Baba ise biraz daha insanların boşa giden hayatlarını sorgulattırıyor. Kendisi çok pek istediği gibi yaşayamamış. Tavsiyeleri pek iç açıcı olmasa da, bazı şeylerin gençken yapıldığını anlatıyor bizlere. Ve tabi küçük Olive sonlara doğru biraz şaşırtsa da , genel olarak o da hedefi doğrultusunda çalışan ve pes etmeyen bir karakter. Amerikanın en önemli Proust araştırmacılarından birini olduğunu söyleyip duran amca ise, çok değerli bir bilgi, ders veriyor. Hayatınızda acı çektiğiniz ve zorluklar yaşadığınız dönemler, dönüp baktığınızda en çok tecrübe kazandığınız ve size bir şeyler katan zamanlardır. Mutlu mesut, boş geçen yıllar daha sonra size pek bir şey katmadığını görürsünüz...

Tatlı, güzel, samimi bir film. Yer yer oldukça güldürdü ama daha önemlisi düşündürdü. Yüzde güzel bir tebessüm bıraktıran filmlerden. İyi seyirler... 7.0/10

biraz fazla abartılmış olmasına şaşırdığım iyi denilebilecek bir film. göze batan çirkinlik olmasa da insanın içine işleyen bir anlatım da yok. klasik bir anlatımla, ortalama üstü bir yol hikayesi olmuş.

oscar adayı oldugu icin meraktan izledigim bir filmdi ama cok kuvvetli bir aday oldugunu dusunmuyorum.. farklı bir aile filmi sadece.. buna ragmen 4 dalda aday olması biraz şaşırtıcı, ustelik de en iyi yardımcı kadın ve erkek oyuncularda.. ama tabi oscar bu, yanıltma payı yuksek olabilir.. aday oldugu icin izlenebilir belki ama cok bisey beklememek lazım..

son sahnesine kadar sıcak bir yol ve aile filmi tadında olan bir film son sahnesinde çarpıcı bir mesaj veriyor.Alan Arkinin oskarına bişey demiyorum ama steve carrelinde oyunculuğu müthişti.7.5/10

değişik tiplerin toplandığı ,bir looser ordusu daha çok.. ist.film festivalinde izlemiştim, orta halden hallice bence

Sevimsiz karakterler, uyumsuz bi aile, problemli kişiliklerle dolu bir film. Ancak film size bu itici kişilikleri sevdirmeyi başarıyor. Kendinizi onların yerine koymanızı sağlıyor ve bu yol macerasında sizi onlarardan biri yapıyor. Yinede kült bir film olarak nitelendirilen fazla şişirilmiş bu film benim için vasatı aşamadı.

maalesef çocuklar için bu tarz saçma yarışmalar yapılıyor.cocukları daha ufak yaşta güzellik,çirkinlik gibi yüzeyselliklerin içine sokuyorlar.film bu tip yarışmalara eleştirel bir bakış açısı getirmiş,güzel de olmuş.7/10

Bu kadar yüksek puanı haketmese bile yinede sıkılmadan izlenecek iyi bir aile ve yol filmi olmuş.10/6 veririm.

eğlenceli vakit geçirmek isteyenler için. öyle ağır şatafatlı bir mesaj veren bir film değil daha çok bir "anı filmi" / "yol filmi" diyebiliriz aile ile çıkılan uzun bir yolculuğun sorunları, güzellikleri, dersleri ve bir ailenin hayatı boyunca unutmayacağı bir macerasını anlatır

Sicak bir film .Yarisirken illada kazanmak gerekmedigi bazen katilmanin bile yeterli oldunu anlatan tatli bir filmdi,hele dede mazhar alonson a benzemyiosa ben neolayim adami resmen mazhar diye seyrettim:)

filmde anlam veremediğim bir donukluk vardı. 8 punaı hakkettiğini düşünmüyorum. ama fena değildi.