En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
fatos-uysal
9 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
19 Ocak 2008 tarihinde eklendi
neden bilmiorum ama bu film bana françois ozon filmlerinin tadını verdi.. tüm eleştirilere rağmen ben beğendim. izlenmeli ve ben izlemedim denmemeli...
Bence 2005 yılında yapılmış en iyi Türk filmi.Kurgusu,diyalogları ve filmin o gerçekçi sessizliği bence çok başarılıydı.Zaten Cannes’a giderekte kendini kanıtladı..
film hakkında içtenlikle söyleyebilcem iki cümle var:incir çekirdeğini doldurmaz derler ya atom çekirdeğine koysanız %90 ı boş kalır hayatımda boşa geçtiğini hissettiğim anlar oldu.o filmi izlerkenki harcamış olduum 85 dk açık ve net olarak kesinlikle anlamsız bi şekilde boşa gitmiştir..ancak belli sanat görüşünü benimseyenler için film gayet lezzetli gelebilir.lakin ben bi görüşe sahip deilim!..
bu kadar absüurd bi film gormedim ya okadar sacmaki artik koptum filmde bi ara insana hic bi duygu vermiyo filme bön bön bakıp ne üzülüyosun ne seviniyosun..bravo...!(=
Filmin en büyük başarısı 85 dakika sürmesi.Beğenilecek hiç bir yanı yok desem çok abartırım diye düşündüm.Evet aynen öyle.Beğenilesi hiç bir yanı yok.Anlatmak istediklerini(ki bir şey anlatmaya karar vermiş mi, her hangi bir teması var mıdır onu da çözebilmiş değilim) anlatmaya teğet bile geçmemiş.Sıkıcı monologlar, üstüne bir de sunum yapar gibi fotoğraf gösterileri, kötü oyunculuklar derken izlemiş olmak adına bitirmeye çalıştığım bir film.Neymiş efendim Hollywood un aptal senaryo ve hikayelerinden sonra bu filmi anlamakta güçlük çekermişiz.Türlü sanat incelikleri varmış da neler neler.Sanat için sanatsa maksat, bunu uygulayacağınız başka sahalar bulmalısınız.85 dakika boyunca insanları kilitleyerek ve topu topu 10, bilemedin 15 cümle kurarak sanat icra ediliyorsa Mimar Sinan ne iş yapardı ? Ya da David Linch,Tarantino gibi üstatlar safmıydılar ?Bırakın artık başı boş,içi ondan da boş filmlere yapmacık kurgularla türlü sıfatlar ,türlü vasıflar yüklemeyi.'Film' olma vasfıları dahi taşımayan , senaryo su senaryo demeye bin şahit gerektiren, farklı olayım derken ne olduğunu unutan bir deneme
Gerçekten çok güzel bir "sanat eseri".Seyrettiğim en gerçekçi birkaç filmden biri diyebilirim.Çok doğal.Zaten filmin doğallığı beni çok etkiledi.Hayatın içinden öylesine gerçek bir kesit.O kadar doğal ki, film sanki özellikle çekilmemiş gibi bir his uyandırıyor.Mesela sonunda adamın Ağrı'dan sevdiği kızın yanından gitmesi, kızın orda öylece kalması, bir sonuçsuzlukmuş gibi duruyorç.Bir yere bağlanmıyor.Normal bir film sonu gibi değil.Öylesine hayattan bir kesit işte.Çok güzel.
açıkcası gerçekten yorumsuz kaldığım bir film.pekte ilgiyle ve beğeniyle izlediğimi söyleyemeyeceim.fazla durağan bir film.bilmiyorum bazı bölümlerinde gerçekten gereğinden fazla zaman harcanmış bence.ama yinede durağan bi anınızda izlenebilirliği olan bir film.ama çokta birşey beklenilmemesinin gerektiğini düşünüyorum.yinede kötü demek istemiyorum.
Bu filmde iyi denebilecek tek şey görüntüleri. Yönetmen fotoğrafçı olduğundan olsa gerek ışık ve görüntü çok iyi. Ama onun dışında berbat bir film. O kadar berbat bir film ki sadece bunu ifade etmek için üye oldum. İyi diyenleri bir yere yazayım da onların iyi dediği hiçbir filmi izlemeyim diye düşündüm bir ara. Zaten yorumlara bakarsanız ya iyi deniyor ya kötü. Orta diyen yok. Sanat filmi diyenler sanırım sanat sanat içindir anlayışını savunanlardır. - Film başlıyor 3 dakikadan fazla oyuncunun deniz kenarında mimiksiz, hareketsiz yüzünü izliyorsunuz. Ben bir ara DVD bozuldu sandım. - Filmde anlaşamayan karı koca arasında bahçede geçen bir diyalog var ki, konuşmalar o kadar yapmacık, o kadar amatör ki ben oynasam daha iyi yapardım dersiniz. İlerilerinden bahsetmeyim bile.
Lütfen filme iyi diyorsanız iyi yanlarını yazınç ben kötü yanlarından örnek verdim. Hatta tek iyi yanını da en başta yazdım.
inanılmaz derecede sıkıldığım bir film. insana ne umdum ne buldum dedirtecek türden.hala anlamıyorum o kadar ödülü nasıl aldı bu film.. ah be nuri bilge, keşke hiç oynamasaydın..
nuri bilge ceylan dan yine harika bi film...bence insan ve doğa birbirine çok benzeyen iki varlık...ve kesinlikle de bizler aynı iklimler gibiyiz,ya da iklimler aynı biz gibi...yaz ın dönüp dolaşıp tekrar kışı bulması ve kış ın dönüp dolaşıp tekrar yazı bulması gbidir aşk...uzun lafın kısası çok hoş bi film,tavsiye ederim...
iklimler...Bir filmden ne beklersin?heyecan,aksiyon,gerçekçilik,günlük olaylardan herhangi birşey..bu filmde bunlar yok.NURİ BİLGE bir film yapmış ki, içinde insan var.Bir ömrü dolduran o tuhaf duygu var.Beğenelim,beğenmiyelim, biz varız; Kadın var, erkek var.ASLa değişmeyecek şekilde hemde.Çoktan sona ermiş aşkların, sevdaların peşine düşmenin anlamsız tadı var.Kendimizi affetmek var, çok az affetmek.Anlık zaaflar, geri dönmek var.ve tabi özel meseler,şiirsel görüntüler,iklimler...Nuri bilge'nin türk sinemasına sunduğu son başyapıt.İleride de daha iyilerine yapıcağından da hiç şüphe yok tabiki.(Daha çok kamera arkasında durarak tabiki)
Tam bir festival filmi bence. Yalnızca Hollywood filmlerinden zevk alan farkadaşlar beğenmemiş olabilirler ama bence film, çok başarılıydı. "yönetmen" filmi demek daha doğru. Ayrıca Filmde Nuri Bilge Ceylan'ın ailesi ile oynaması çok hoş bir ayrıntı.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.