Hesabım
    Borat
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Borat

    Yaşasın, <b>Borat</b> Türkiye’de!

    Yazar: Oktay Ege Kozak

    Borat Amerika'da ilk vizyona girdiğinde Entertainment Weekly dergisi şu soruyu sordu: "Bu adam gelmiş geçmiş en komik filmi mi yaptı?" Ben bu kadar ihtişamlı bir görüşte bulunamasam da Borat, bu senenin en orijinal, şoke edici ve komik filmi. Kesinlikle saygıdeğer aile bireylerini, yeni çıkmaya başladığınız ve bir daha çıkmayı planladığınız kız arkadaşınızı veya izledikten sonra size halen saygı duymasını dilediğiniz herhangi bir kişiyi yanınızda götürmeyi tavsiye edeceğim bir yapım değil.

    Borat, komedide neyin kabul edilebilir olduğun ve neyin beyazperdeye aktarılması için fazla kaba veya iğrenç olduğunun limitlerini zorluyor. Ve filmin yapımcılarına göre bu soruların cevabı sırasıyla: Herşey ve hiçbirşey. Eğer kendini Kazakistan'dan gelen bir spiker olarak tanıtan, vücudunun her tarafı uzun saçlarla dolu bir "yabancı"nın (gerçek) bir güneyli kadının tuvaletini kullandıktan sonra kendi (gerçek) dışkısı ile dolu bir torbayla tuvaletten çıkıp "Bununla ne yapacağım?" demesi, surat kaslarınızı yukarı doğru harekete geçiriyorsa doğru yoldasınız. Fakat eğer mideniz bulanıyorsa Sen, Ben ve Dupree tarzı daha güvenli bir komedi mantıklı bir seçim olabilir. Kendinize espiri anlayışınızın ne kadar açık olduğuna dair, bir ile on arasında bir numara verin. Eğer cevabınız on bir ise, Borat tam size göre bir film demektir.

    Son yılların en popüler komedi şovlarından biri olan Ali G Show'dan haberdar olmayan seyirci arasında filmin gerçekçiliğine dair sorular halen etrafta dolaşmakta. Borat gerçek mi, röportaj yaptığı insanlar gerçek mi veya her şey sahte mi? Bayağı karmaşık bir durum, biliyorum. Yine de Ali G'nin aya inmiş astronot Buzz Aldrin'i Buzz Lightyear olarak tanıtmasını izleme zevkini yaşamamış olanlar için kısa bir açıklama sunmaya çalışacağım: Kazakistan'lı saf, ırkçı, homofobik ve aşırı yahudi karşıtı spiker Borat Sagdiyev, gerçek bir kişilik değil.

    Borat aslında dindar bir ortodoks yahudi olan İngiliz komedyen Sasha Baron Cohen tarafından canlandırılıyor. Diğer yandan röportajını yaptığı, adını bile duymadıkları bir ülkeden gelmiş bir yaşayan karikatür ile konuştuğunu zanneden Amerika'lıların hepsi gerçek ve hiçbiri içlerinde bulunduğu şakanın farkında değil. Güya Kazakistan Televizyonu için çekilen bir belgesel filme katkıda bulunan herkes, Borat'ın gerçekçiliğine sonuna kadar inanıyor, Kazakistan'lı kimsenin Borat'a uzaktan yakından benzememesine ve hatta Baron Cohen'in Kazakça yerine Rus aksanıyla İbranice konuşmasına rağmen.

    Sonuçta Amerika'nın çoğu, dünyanın geri kalanı hakkında pek bir şey bilmediğine göre yabancı olduğunu iddia eden her hangi biri hemen hemen her tür iğrendirici ve saygısız davranışı sergileyebilir ve bu davranış "Adamın kendi kültürü" şeklinde bir tepki ile karşılaşabilir. Ayrıca röportajı yapılan insanlar, belgeselin Amerika'da hiç bir zaman yayımlanmayacağına inandıkları için akıllarına gelen her türlü ırkçı ve seksist gözlemde bulunabiliyorlar.

    Borat'ın uzun metrajlı bir gizli kamera şakasından daha sofistike bir alana çıkmasının en büyük sebebi, yarattığı karaktere ve içine girdiği yer yer tehlikeli durumlara azimli ve şuursuz bir biçimde dalan Sasha Baron Cohen. Sonuçta Borat karakterine bürünerek, Yahudi karşıtı kovboylarla dolu bir barda sahneye çıkıp "Yahudiyi kuyuya atın ki ülkem özgür olsun" isimli bir şarkıyı söyleme cesaretine sahip çok fazla Yahudi tanımıyorum. Veya başka ülkeleri "küçük kızlar" olarak aşağılayan uydurma Kazak milli marşını stadyum dolu milliyetçi Amerikalıların önünde gözünü kırpmadan söyleyebilecek bir komedyen gördüğümü de hatırlamıyorum.

    Başarılı bir komedyen olmak kolay bir iş değil. Fakat canlandırma bir film çeken her komedyen için en azından içlerinde bulundukları setin her daim kontrol altında olması bariz bir güvenlik sağlıyor. Baron Cohen bu güvenlik hissini yırtıp atarak kendini aslan ağzının tam ortasına yerleştiriyor ve bunu da bir saniye bile karakterizasyonunun dışına çıkmadan yapıyor. Borat'a, üstte bahsettiğim zavallı güneyli kadın tarafından tuvaleti nasıl kullanması gerektiğinin öğretildiği sahnede, gözünüz Baron Cohen'in üzerinde olsun. Bu sayede Peter Sellers ve Andy Kaufman'dan beri yarattığı karakterlere nefes vermekte aynı derecede başarılı olan bir komedyeni izleme zevkine ulaşabilirsiniz.

    Borat'ın bir diğer başarısı, cahil ve hoşgörüsüz Amerikan kültürüne attığı iğneleyici bakış açısı. Sasha Baron Cohen, Yahudi'lerin güneş battıktan sonra hamam böceklerine dönüştüklerine inanacak kadar anti-semit Borat karakteri ile sert bir karikatür figürü yaratıyor. Fakat ne yazık ki yolda rastladığı öznelerin hepsi gerçek ve çoğu Borat'ı geride bırakacak kadar ırkçı ve çirkin dünya gözlemlerine sahip. Yahudilerin ve kadınların dünyayı kontrol ettiğine inanan genç erkekler ve hayattaki görevi eşcinselleri ağaçtan sallandırmak olan yaşlı rodeocu gibi. Kanımca komedinin türünün en etkileyici dalı, eleştirmeyi amaçladığı hoşgörüsüz davranışları alıp, bu davranışları abartarak bir çeşit ayna görevi gören iğneleyici komedi türü. Ve Borat, bu türün son dönemin en başarılı örneklerinden.

    Borat'ın tek tük kusurlarından en çok göze çarpanı, Kazak spikerin Pamela Anderson'ı karısı yapmak amacı ile California'ya gitmesini anlatan canlandırma hikayesi. Bu hikayenin sahteliği geri kalan gerçek sekansların arasında biraz fazla sırıtıyor ve çoğu pek de gülünç değil (Çıplak dövüş sahnesi dışında). Canlandırma bölümleri işe yaramıyor çünkü Borat'ın içine düştüğü çoğu durumun gerçek hayatta yaşanması imkansız. Eğer izlediğimiz film, Kazakistan için çekilmiş bir belgesel ise ve filmin yapımcıları seyirciye bu belgeselin gerçek olduğu ilüzyonunu satmak istiyorsa bu konuda pek de başarılı oldukları söylenemez.

    Mesela, filmin ortalarında Borat tamamiyle tek başına kaldıysa, kendisini görüntüleyen kamerayı kim kullanıyor? Ayrıca filmde gösterilen Kazakistan o kadar da fakir bir ülke ise, nasıl olup da bu belgeseli çekmek için son model dijital kameralara ülkenin parası yetiyor? Ali G Show'da Borat'ın göründüğü bölümler renkleri akmış VHS kamera ile çekildiği için daha gerçekçi bir hava yaratıyordu. Fakat yine de filmin yapımcılarının üzerine fazla da gitmemek lazım. Sonuçta VHS ile çekilmiş uzun metrajlı bir filmi dünya çapında dağıtmak çok da kolay olmasa gerek.

    Borat, sadece Sasha Baron Cohen'in karakterine bağlı kalmak için gösterdiği ölümsüz bağlılığına ve bu karakterin gerçek olmadığını anlamamak için elinden geleni yapan öznelerin cahilliğine şahit olmak için bile bilet parasını vermeğe değer bir komedi. Eforsuzca ortaya koyduğu sosyal yorum ve insanlığın akıl açıklığına doğru daha çok yolu olduğunu ürkütücü bir biçimde ortaya koyması, Borat'ın şüphesiz en etkili özelliği. Fakat eninde sonunda Borat, dediğini ardına koymayan amansız bir komedi ve seyircinin beklentisini sonuna kadar ortaya koyuyor. Tabi bu beklentilerin içinde, kadınlarla kafasına çuval takılarak evlenildiğini zanneden yetişkin bir adam varsa.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top