Gece ve Pisiler
Yazar: Melis Zararsız" Gece, düzen güçleri uykudadır. Bürokrasi, askeriye, okullar, polis, kısacası yaşamımızı düzenleyen tüm güçler uykudadır. Tüm kurumlarda insan her zaman erken yatmak zorundadır. Tarih boyunca bize, tüm kültürlerde karanlığın kötü güçlerle ilişkili olduğu öğretildi. Geceleri dünya, birbiriyle haşır neşir olmuş, özgür, meraklı insanların ruhuyla canlanır."
Gündüz Vassaf'ın Cehenneme Övgü adlı kitabından yaptığım bu alıntı, bu hafta vizyona giren sevimli animasyon filmini anlatıyor adeta. Gece ve Pisiler adlı bu şirin animasyonda küçük Tim, yetimhanenin kurallarına göre erken uyumak zorunda kalan çocuklardan farklı olarak geceden korkmakta, gökyüzündeki yıldızların yansıttığı ışığı görmeden uyuyamamaktadır. Özellikle yıldızlardan birini kendi yıldızı olarak seçmiş, onun varlığının yarattığı rahatlıkla uyuyabilmektedir. Bir gece yıldızının kaybolduğunu farketmesiyle uykuları tamamen kaçar. Artık geceye dahil olmak ve yıldızını bulmak zorundadır.
Alice, Harikalar Dünyası'nı nasıl keşfettiyse, Tim de geceyi keşfetmeye başlar. Karanlığa ait bütün o esrarengiz olayların arkasında neler yattığını keşfederiz onunla birlikte. Onunla birlikte öğreniriz ki gecenin içinde günbatımı ve gündoğumu arasındaki olayların gerçekleşmesini sağlayan bir düzen vardır. Çocukların huzurlu bir uyku çekebilmeleriyle görevli kedi çobanı ve kediler, sokaktan gelen ve gece boyunca uyanmamıza neden olan sesleri, kaybolan cisimleri, uyurken saçlarımızın dağılmasını ve bunun gibi pek çok detayı sağlayan bir evren. Nocturna evreni.
2007 Barselona Film Ödülleri'nde ve 2008 Goya Ödülleri'nde "En İyi Animasyon" ödülünü almış olan Gece ve Pisiler, ülkemizde Türkçe seslendirilmiş olarak vizyona girdi. Çocuk seslendirmelerinde duymaya oldukça aşina olduğumuz Oya Küçümen, küçük Tim'e can vermiş adeta. Genelde orijinalini seyretmeyi tercih etsek de, bu kez bu animasyonda seslendirmeler oldukça yerinde.
Konudan bahsetmeye devam edersek, küçük Tim'in karanlık korkusunu vücutlaştırarak karşısına çıkarmak ve "korkmanız gereken tek şey korkularınızdır ve yüzleşmeden onlardan asla kurtulamazsınız" gibi anlamlı ve sadece çocuklara değil büyüklere de hitap eden bir mesaj vermek çok yerindeyken, bu konuyu görsellik ve efektler anlamında oldukça çocukça bırakmak, belki de bu şirin animasyonun tek handikapı olmuş. CGI tekniklerin kullanıldığı ve böylelikle çizim dünyasına ve çocuk kitaplarına daha yakın bir atmosfer sağlanmış olan animasyonda örneğin "karanlık korkusu" öğesi çok daha heyecan verici, hatta biraz yürek hoplatıcı ve ürpertici işlenebilirdi.
Yönetmen sanki çocukların filmden korkmasından korkmuş ve "korkunuzu yenin" derken kendi verdiği mesajı kendi uygulayamamış. Fakat çizimler, yaratılan atmosfer her şeye rağmen çok sevimli ve değişik. Oyuncak bebek gibi görünen değişik bedenli canlılar, etrafta 20. yüzyıl Avrupa'sını anımsatan kıvrımlı yapılar, loş ışıklı, sisli sokak lambaları oldukça orijinal. Biraz daha karanlık ve kasvetli olmaktan çekinmeselermiş, hani neredeyse Tim Burton tarzı bir gotiklik yaratılabilirmiş bu Nocturna evreninde.
Filmin yaratıcıları 30 yaşlarında genç yönetmenler. İzleyiciyi küçük Tim'le özdeşleşerek yolculuğa çıkaran modern bir hikaye yaratmakta, animasyon teknikleriyle masalsı kahramanlarını dünyaya getirmekte oldukça başarılı olduklarını söyleyebiliriz, fakat animasyon dünyasının bu denli sonsuz yaratıcılık imkanları sağladığı günümüzde izleyici olarak belki de bizim gözümüz pek kolay doymuyor ve daha iyi olabilirdi, daha etkili olabilirdi demeden edemiyoruz. Ülkemizde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftasında vizyona girmiş olan Gece ve Pisiler, aynı hafta vizyona giren Horton'a kıyasla içinizdeki çocuğu hissetmek adına kesinlikle daha iyi bir seçim olacaktır.