Organize İşler eleştirileri

Yılmaz Erdoğan’dan hayalkırıklığına uğradığım bir film.Senaryosu üzerinde pek düşünülmemiş, baştan savma bir iş çıkmış ortaya.Birçok karakterin öylesine yazıldıgını,filmin manyetiğine hiç bir etki etmediğini de belirtmeliyim.Yılmaz Erdoğan’ın niyetini,anlatmak istediğini anlıyorsunuz ama o anlatabildiği için değil,kendi birikimlerinizle.İstanbul’da sosyal ortamlardaki temel sorunları,eşitsizlikleri,insanların kaybedişleri üzerine eleştirileri üstünkörü,anlaması zor,kopuk kopuk ve de silik.Vizontele’lerdeki anlatım zenginliğini,müthiş karakter çalışmasını,eleştiri yeteneğini bu filmde göremiyoruz.Sonuçta seyirciyi içine alacak bitirilmemiş bir hikaye ve derinlerde bogulan anlatımı ile beraber senaryoda ara ara güzellikler içerse de yönetmenin sosyal eleştiri hevesi bunca yıkıcı unsurların arasında buhar olup uçuveriyor...olmamış!

bütün iyi niyetimle konuşursam bulabileceğim en hafif laf filmin baştansavma yapıldığıdır.Yılmaz Erdoğan'dan hiç beklenmeyecek derecede kötü bir senaryo.hatta bence bir senaryo yok.sadece bir konu var ve bu konu senaryoya hiç dönüştürülmemiş.bu temeli eksik binanın görünen yanları olan oyunculuklar ve filmin İstanbul'la bezenmiş makyajı iyi.hatta bu İstanbul görüntüleri filmden çok daha güzel ve eğlendirici.ama filmin temeli olan senaryo yoksa hiçbir şeyin önemi yok.hiçbir şey edinmediğiniz , gülmediğiniz , hüzünlenmediğiniz , ders çıkarmadığınız , heyecanlanmadığınız yani neredeyse kişide hiçbir şey uyandırmayan bir film.Cem Yılmaz olan sahneleri ayrı tutmak lazım tabii.Cem'in olduğu her sahne kahkaha fırtınası ama o sahnelerde ya 3 tane ya da 4.filmi izledikten sonra akılda kalan şeyler sadece İstanbul'un eşsiz manzaraları ve birkaç Cem Yılmaz espirisi.

2/10

vizontele filminden sonra Yılmaz Erdoğan’ın filmine büyük umutlar bağlayarak gitmiştim yanlız hüsrana ve hayal kırıklığına uğrayarak sinemadan ayrıldım.komedi namına hiç bir bölümün olmamasının zaten ayrı bir kötü tarafı var.tek hoşuma giden şehri çeken kameranın açıları iyi yakalamış olmasıydı.onun dışında Demet Akbağ da olmasaydı filme bir hiç demek hiç acımasız olmaz..

Güzel değil.Bu ve vizontele tuuba nın sonu olmamış.Gerçek bir filmin sonuymuş gibi etki etmiyor.Ben filmi izlerken öyle güçlü bir seneryo göremedim.

vasatın ötesine gecememiş bir film

ben begenmedim yani ilginç olmaya çalışılmış ama pek başarılı olmamış vizontele bundan daha başarılıydı gerek konusu gerekse cekimleri açısından ...

cok buyuk umutlarla gıttım herhalde ondan oldu cogu sınema sewerle ters dustugum bır fılımdır basarısız buluorum ben konu ıtıbarıyle vasat ama goruntu kamera teknıklerı guseldı ben vasat derım yınede

Filmin ticari açıdan başarılı olacağı kesin,harcadıkları 5 milyon doları fazlasıyla geri alırlar.Umarım hırsız var gibi bir fiyaskoyla sonuçlanmaz.Gerçi cem yılmaz gibi bir faktörün olması çok şeyi değiştirebilir,örneğini ilk vizonteledede görmüştük,merakla bu filmi bekliyoruz.

Bu film kötü olmuş arkadaşlar.Bİ kere artık BKM oyuncularını görmek istemiyoruz filmlerinde sayın yılmaz abim.Yeni oyuncular yok mu piyasada? ya da sen de zeki demirkubuz gibi yeni oyuncular keşfetsen,Türk sinemasına bir katkı yapsan fena olmaz mı?neyse...Film çok dağınık bi kere.görüntüler çok güzel,kurgu güzel ama bu tür teknik işler yetmiyor sinema için.Bu filmde duygu yok.Doğru dürüst drama yok.Film süpermenin üzerinden mi gidiyor?yılmaz erdoğan'ın mı üzerinden gidiyor? onu da anlamadım.Araya sıkıştırılan olaylar çok kısa.mesela yılmaz erdoğan kızını özlüyor.sonra kızını kaçırıyor seviyor falan.Ama sonra bitiyor.Biz bir şey anlamıyoruz?Ben hiç duygulanmadım bu sahnelere doğrusu.ebru akel sadece bir kaç cümle kuruyor...eee?ne diye var filmde?hiç koyma daha iyi.Cem yılmaz ekstradan 1 milyon izleyici demek onu anladıkta gerisini anlamadık!bir de filmin başındaki ve soundaki sahnelerle güya pulp fiction gibi bir film kurgusu düşünülmüş ama o da filmi kurtarmıyor.Bence yılmaz erdoğan guy richie'nin SNAtch filmini izlemiş,beğenmiş sonra da bu filmden esinlenerek hikayesi olmayan bir senaryo yazmış.Eee ortada hikaye olmayınca filmde tutmamış.Özellikle zengin bir iş adamını otel odasında yakalatıp şantaj ayağına yattıkları sahne dikkatlice izlenirse mekanından ışığına kadar bir tiyatro sahnesini andırıyor.(hani 15 milyar gibi bir para aldığı zaman adamdan...).Bu film para kazanmak için yapılmış bence.Yılmaz erdoğan'ın kankası olsam ve onu biraz zorlasam sanırım bunu itiraf ederdi.Bu yazımla birilerinin kalbini kırdıysam özür dilerim ama böyle düşünüyorum.

filmden haz etmedim.. eğer buna rağmen ısrarla gitmek isteyenler var ise gülmeyi unutsunlar bence, gülmek filmin içinde yasak istesenizde güldürmüyorlar,,, hak yememek gerekirki istanbul manzaraları harikaydı, ama film tek kelimeyle vasat..

Film çok kötü. Ne düzgün bir konusu var, ne işe yarar bi dramatik yapısı. Ne komik olabiliyor ne de ilginç. İstanbul görüntülerinden başka filmi seyretmek için bir sebep yok. Bir sürü yan hikayeye sahip (ki hiç biri iyi işlenmiyor) ama en önemli şeyi yok, ana hikaye. Bir filmin atardamarı olan ana hikaye olmayınca sonuç bu oluyor.

Vizontele fırtınasından sonra bu film oldu mu şimdi'Ne yazık ki Yılmaz Erdoğan bu sefer yapamamış.Ne yapsam izlenir havasında adeta.Yılmaz Erdoğan’ı farklı kılan kullandığı ince mizahtır.Ancak bu filmde bunu göremiyoruz.Kullanılan mizah çok basit.Ayrıca bu film İstanbulu falan da anlatmıyor.Bol bol İstanbulu tepeden gösteriyor.Bu Türk Sineması için iyi bir gelişme.Bir de Yılmaz Erdoğan iki de bir kameralar karşısına çıkıp ’şu kadar harcadık.film izlenmezse yandık’ demese.Galiba Holywood’la başa çıkmak için Organize İşler yürütmek gerekiyor.Sonuç olarak,vasat bir Türk filmi var karşınızda.Fazla umut bağlamayın bu film için.Zira hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

çok kötü bi film olmuş. kesinlikle yakışmamış yılmaz erdoğan'a. yani senaryo o kadar kötü ki oyuncular ne yapsalar performansları sönük kalmış. Ben demet akbağ'ı izlerken bu kadar sıradan oynayacağını düşünmemiştim. Ama bi bakıyosunuz ki herkesin oyunculuğu basit kaçıyo. bunun sebebi de senaryo tabi. Bi de ebru akel olayı var. filmdeki rolü nedir niye koyulmuş filme hiç belli diil. Son söz olarak filmi annem ve babam ile izlemeye başladık. yarısı olmadan babam uyumaya başladı. annem de yarısını biraz geçince sıkıldı kalktı. ben de zar zor getirdim sonunu... bilmem açıklayıcı oldu mu :)

en azından işlerini iyi yapıyorlar ve senin deyiminle arpayı hakediyorlar. onlardan bir Jim Carrey olmalarını yada artık zengin denilen sanatçılardan ( ki en azından bunlar sanatçı ) sanat filmi yapıp boşa zaman harcamalarını bekleme. onlar istese bile menejerleri izinb vermez yine para getirmeyecek işlerle uğraşamazlar.

Bence Yılmaz Erdoğan sinamamızın ufkunu en genişleten adam.

Yılmaz erdoğan, cem yılmaz,altan erkekli, demet akbağ, erdal tosun. Bu isimler ile film arasında orantı kurulduğunda film vasat. Hatta vasaında altı. Benim için tam bir haylkırıklığı.