En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Aware
Takipçi
103 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
9 Ağustos 2006 tarihinde eklendi
Filmi izledikten sonra aklınızda tekrar ne olup bitti diye düşününce bir skçeler topluluğu geliyor.Bir bütünlük eksikliği var gibi.Espriler gayet güzel ,, özellikle Cem Yılmaz harika oynamış yine..Çok çok iyi olmasa da keyifli bir film.7/10
bütün iyi niyetimle konuşursam bulabileceğim en hafif laf filmin baştansavma yapıldığıdır.Yılmaz Erdoğan'dan hiç beklenmeyecek derecede kötü bir senaryo.hatta bence bir senaryo yok.sadece bir konu var ve bu konu senaryoya hiç dönüştürülmemiş.bu temeli eksik binanın görünen yanları olan oyunculuklar ve filmin İstanbul'la bezenmiş makyajı iyi.hatta bu İstanbul görüntüleri filmden çok daha güzel ve eğlendirici.ama filmin temeli olan senaryo yoksa hiçbir şeyin önemi yok.hiçbir şey edinmediğiniz , gülmediğiniz , hüzünlenmediğiniz , ders çıkarmadığınız , heyecanlanmadığınız yani neredeyse kişide hiçbir şey uyandırmayan bir film.Cem Yılmaz olan sahneleri ayrı tutmak lazım tabii.Cem'in olduğu her sahne kahkaha fırtınası ama o sahnelerde ya 3 tane ya da 4.filmi izledikten sonra akılda kalan şeyler sadece İstanbul'un eşsiz manzaraları ve birkaç Cem Yılmaz espirisi.
bence gayet güzel bi film kötü denilmesinin tek sebebi beklentilerin çok yüksek olması çünkü yılmaz erdoğan ve cem yılmaz çıtayı çok yükseklere koydular.bu filmi ilk seyrettiğimde bende çok hayal kırıklığına uğramıştım fakat 2.ye sırf hoş bi film bi daha seyredeyim deyince çok zevk aldım.
Yorumlara bakıyorumda genel kanı filmin iyi olmadığı yönünde. Ben bunu sadece ve sadece beklentiye yoruyorum. Film bugün sessiz sedasız vizyona girse eminimki çok beğenilir. Ama film vizyona girmeden öyle bir yaygara koptuki film hakkında herkes büyük beklentiler içine girdi. Halbuki büyük bir zevk ve keyifle izledim. Bence çok hoş bir filmdi.
Yılmaz Erdoğan' ın bundan önceki filmleri çok iyiydi. Y. Erdoğan güney doğuyu iyi analaliz etmiş Ankara'yı da ama istanbul'a dokunmasın onu anlatamaz yani tarzı ile ters bir şehir istanbulu anlatmak için farklı bir ruh gerekli. ona ruhsuz demiyorum ama istanbulu anlatamaz ki; anlatamadı da kendisini çok sevmeme karşın bu filmden sonra soğudum kendisinden. yani filmin sadece ticari kaygılardan çekildiği bariz ortada birtarafta C. yılmaz diğer tarafta Y. Erdoğon eee sonuç belli..Artı filmdeki tenis topuyla adam dövme fikri orjinal bir fikir değil 'Boş Ev' diye çok güzel bir Kore filminden alıntı bence...
Birçok kişi de olduğu gibi bende de hayal kırıklığı yarattı bu film.Bir kere Altan Erkekli ve Demet Akbağ arasında geçen diyaloglar oldukça soğuk ve basit.Yılmaz Erdoğan insanların bunlara gülmesini gerçekten beklemiş mi bilemiyorum.Ayrıca filmin genelinde hırsızların aslında ne kadar da iyi insanlar oldukları anlatılmak istenmiş.Özel çekim tekniği var diye neredeyse toplam beş dakika İstanbul gösterilmiş...Bence Yılmaz Erdoğan bu filmle Vizontele’de ki imajından biraz uzaklaşmak istemiş.Ama film vizyona girmeden önce sürekli çok komik bir film.. diye lanse edilmişti.Beğenilmeyince de filmin en azından bir duruşu var,çok komik olması gerekmez..falan denildi.Yine de izleyin ama komik bir film beklemeyin.İzlemeyen de birşey kaybetmez zaten...
Film 3 öğesiyle dikkati çekiyor.Hollywood filmlerinde kullanılan kamera kullanımıyla(nitekim yılmaz erdoğan’ın her filminde bu öğe ön plana çıkıyor),güzel kurgusuyla ve müziğiyle...
Filmde büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Filmin tek iyi yanı herhalde Cem Yılmaz'dı. Vizyona girer girmez ilk gün gittiğim için nasıl bir şey olacağına dair şüphelerim vardı ama genel olarak iyi bir film beklerken Yılmaz Erdoğan'ın Vizontelelerini aratacak bir filmle karşılaştım. Verdiğiniz paraya değmeyecek bir film bence
bence film cok kotu bi film degil en azindan oyuncu kadrosu cok yeterli herkes kotu dedigin icinde filme fazla bisey beklemeden gittim ve cok zevk aldim
Bu film kötü olmuş arkadaşlar.Bİ kere artık BKM oyuncularını görmek istemiyoruz filmlerinde sayın yılmaz abim.Yeni oyuncular yok mu piyasada? ya da sen de zeki demirkubuz gibi yeni oyuncular keşfetsen,Türk sinemasına bir katkı yapsan fena olmaz mı?neyse...Film çok dağınık bi kere.görüntüler çok güzel,kurgu güzel ama bu tür teknik işler yetmiyor sinema için.Bu filmde duygu yok.Doğru dürüst drama yok.Film süpermenin üzerinden mi gidiyor?yılmaz erdoğan'ın mı üzerinden gidiyor? onu da anlamadım.Araya sıkıştırılan olaylar çok kısa.mesela yılmaz erdoğan kızını özlüyor.sonra kızını kaçırıyor seviyor falan.Ama sonra bitiyor.Biz bir şey anlamıyoruz?Ben hiç duygulanmadım bu sahnelere doğrusu.ebru akel sadece bir kaç cümle kuruyor...eee?ne diye var filmde?hiç koyma daha iyi.Cem yılmaz ekstradan 1 milyon izleyici demek onu anladıkta gerisini anlamadık!bir de filmin başındaki ve soundaki sahnelerle güya pulp fiction gibi bir film kurgusu düşünülmüş ama o da filmi kurtarmıyor.Bence yılmaz erdoğan guy richie'nin SNAtch filmini izlemiş,beğenmiş sonra da bu filmden esinlenerek hikayesi olmayan bir senaryo yazmış.Eee ortada hikaye olmayınca filmde tutmamış.Özellikle zengin bir iş adamını otel odasında yakalatıp şantaj ayağına yattıkları sahne dikkatlice izlenirse mekanından ışığına kadar bir tiyatro sahnesini andırıyor.(hani 15 milyar gibi bir para aldığı zaman adamdan...).Bu film para kazanmak için yapılmış bence.Yılmaz erdoğan'ın kankası olsam ve onu biraz zorlasam sanırım bunu itiraf ederdi.Bu yazımla birilerinin kalbini kırdıysam özür dilerim ama böyle düşünüyorum.
ne acıdırki almanyada doğup büyüyen fatih akın filmlerinde istanbulu havadan çekipte ne güzel bir şehirde yaşadığımızı gösterene kadar hiç birimiz farkında değildik, yılmaz erdoğan her ne kadar ondan kopya çekmiş olsada, genel olarak bende filmi beğenenlerden biriyim,
Yılmaz Erdoğan artık Hollywood mantığını iyice kavramış durumda. bunun iyi mi kötü mü olduğu tartışılabilir. Evet; sinemamızın hareketlenmesi ve bir yerlere gelebilmesi için böyle işler yapılmalı. Hayır; bu kadar basit ve bildik yapılmamalı.Zaten yıllardır yaptığımız ve dünya sinemalarında da yapılanların kopyasını yapmakla çok fazla bir yere varamayacaz sanırım. filmi izlerken göreceksiniz ki ’herşey nasıl olması gerekiyorsa öyle’ mantığı hakim gibi duruyor(hikayenin gidişatından, filmin geçtiği ana mekanlarına kadar). oysa ki bir Vizontele, Organize İşler’e nazaran çok daha özgün bir yapıya sahipti(en azından anlattığı hikayesiyle).Bu durumda ben şöyle bir sonuca varıyorum: Hani vardır ya ’vakit geçirme filmi’ öyle bir havada seyrediyor film. bir bakıma bu da bir gelişme sayılabilir belki, hiç olmazsa kötü bir film değil.Önyargıyla yaklaşmayıp, gülmek için de kendinizi kasmazsanız tadına varabilirsiniz filmin. çok komik olmasa da ’sevimli’ bir film olmuş.(6)
Genel anlamda beğenmedim..Filmi izlerken ne zaman konuya girecek diye bekledim durdum ama ne diyim yine de türk sinemasına bi katkıdır ellerine sağlık...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.