Politik filmlerin ciddi tavrı,bu filmde bulunmuyor.Baştan sona politikadan sözetsede,aslında herşey küçük bir çocuğun etrafında dönüyor ve tarihi olayların detayları çok fazla verilmeden,olaylarla hiç alakası bulunmayan birinin gözünden izliyorsunuz.Aslında küçük bir çocuk olmasa bile,Anna gibi otoriter baskıda kalmış,dünyada olan bitenle pek ilgili olmasada çevresinden duyduğu yorumları kendi düşüncesine yer edinmiş çok kişi var.İşte bu film onlara büyük bir gönderme yapıyor..İzlediğim politik filmler arasında en farklı olanı..7/10
Harika bir film.. Bir çocuğun,etrafında olup biten her şeyi anlamaya çabalayıp sonunda doğru olanı düşündüğüne olan eminliği... bu kadar güzel anlatılabilirdi. Mutlaka izleyin.
İnanılmaz başarılı bir film. Kitap tadında. Kitaptan uyarlama filmler bu kadar başarılı olmaz genelde ancak Annayı seyrederken osyalistlerden ve koministlerden çok fazla nefret ediceğinize eminim.
bu puana sakın aldanmayın, çok güzel bir film. konu çocuğun bakış açısından çok güzel işlenmiş. çocuk oyuncular olağanüstü başrol Anna ve Francois* ( ben filmi izlerken ona polyanna adını taktım) harikalar.. eğer izlemediyseniz bir an önce edinin :)
çok güzel işlenmiş bir dönem filmi.bir çocuğun bakışından bukadar güzel anlatılabilirdi heralde.özellikle filmdeki kardeşlere bayıldım.karakterleri çok güzel işlenmiş o yaşta o performans tebrik ediyorum.birde koyun sürüsü ve grup dayanışması arasındaki fark muhabbetine bayıldım.süper bir film ince detaylarda gizlenmiş çok güzel mesajlar var.9/10
film bi çocuğun bakış açısından iyi bakabilmiş ama genel olarak sıktı beni..sanki bu konuyla alakalı bi filmden bi kesit izledik de öncesi ve sonrası vardı.
bir çocuğun kendi kendine olana bitene anlam vermeye çalışması çok güzel anlatılmış özellikle portakal soyma sahnesinde adamın çocuğun anlayabileceği dilden yaptığı açıklamala çok hoşuma gitti
Görülmesi gereken hikayenin ön planda olduğu bir film.Darbe,kadın hakları ve siyasi dalgalanmanın eksik olmadığı 70’li yılların havasını,bir çocuğun çerçevesinden hissediyoruz.Asıl olan çocuğun yaşadıklarıysa da,fondan takip ettiğimiz atmosfer seyirciye zaman zaman odaklanma zorluğu yaşatıyor,amaç ve araç birbirinden pek ayrı değil.Nitekim yönetmene dair bir sözü de kestiremiyoruz.Yönetmen asıl vermek istediğini ıskalamış gibime geliyor,şöyleki filmin sonları,’’zamanla herşeye alışılır’’ veya ’’insana neyi pompalarsan onu benimser’’ gibi bir takım yargılara varmamızı destekler nitelikte.
Amores Perros tadında bir film. Macera, gerilim, aksiyon arıyorsanız hiç izlemeyin derim. Çünkü baymış Amerikan filmlerine benzemiyor. Paramparça Aşklar ve Köpekler'de olduğu gibi yine bir ailenin başından geçen olaylar hayatın akış hızı ile paralel küçük bir kızın gözüyle anlatılıyor. Hıristiyan okuluna devam etmek isteyen Anna ve karşısında komünist ailesi. Gabriel Garcia Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık kitabını beğenenler böyle bir filmi de beğeneceklerdir mutlaka. Anna de la Mesa rolündeki Nina Kervel-Bey'in müthiş oyunculuğuyla izlenmeye değer bir film. (Bu arada neden bu kadar düşük oy aldı ben de anlamış değilim(?)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.