Prestige gerçekten güzel bir film.Ama sonunda hiç saşırmadım.Tek şaşırdıgım son altıncı histi artık alışığım:D.Güzel senaryosu var başarılı.Bir arkadaş esaretin bedeli prestijten iyi dersen prestije hakaret olur demiş.Bende ona sen filmden milmden anlamıyorsun diyorum
öncelikle filmi tam anlamadan kurguyu ve snaryoyu eleştiren arkadaşları esefle kınıyorum. nolan gerçekten inanılmaz bir adam. her filminde senaryonun ayrı bir gelişme tekniği var. 2 sihirbaz sürekli birbirlerinin günlüklerini okuyarak seyirciye geçmişi anlatıyor aynı zamanda şimdiki zamanda yaşananlarda yavaşça yerine oturuyor. sonunda düğüm izleyiciye hadi be dedirterek çözümleniyor. senaryonun ne kadar mükemmel işlediğini görmek için ikinci kez izlemenizi tavsiye ederim. şimdiden iyi seyirler.
ÇOKTAN KÜLT FİLM KATEGORİSİNE GİRMİŞ BİR BAŞYAPIT Film, 19. yüzyılda hızla değişmekte olan Londra'da başlar. Sihirbazların ileri derecede saygı duyulan ve gizemli kişiler olarak kabul edildikleri bu dönemde, Genç sihirbazlar olan Robert Angier (Hugh Jackman) ve Alfred Borden (Christian Bale) şöhret olma yolundadırlar. Angier'in eşi Julia Piper Perabo yaptıkları bir gösteri sırasında kaza sonucu ölünce, Angier olaydan Borden'i sorumlu tutar. Bu olay iki sihirbazın arasında ömür boyu sürecek olan düşmanlık ve rekabetin başlangıcı olur. Bir sihir hilesi üç aşamadan oluşur. Vaat bölümünde sihirbaz seyirciye bir nesne gösterir. İkinci aşama Dönüşüm. Burada sihirbaz bu sıradan nesneyi alışılmadık bir şekilde sıra dışı bir hale dönüştürür. Son bölüm olan Prestij’de ise beklenmedik ve şok edici bir biçimde gösterisini bitirir. Filmle ilgili okuduğum hemen her yazı Michael Caine’in The Prestige’in girişindeki bu anlatımı ile başlıyor. Uyarlanan kitabın yazarı Christopher Priest’e bile “keşke ben de romana böyle giriş yapsaydım” dedirten bu açılış, Christopher Nolan ve kardeşi Jonathan Nolan’ın romanı senaryolaştırmadaki ustalığının birinci dakika golü. Bu üç aşama, tek bir gösteri için geçerliyse, bizim tanıdığımız Nolan kesinlikle bu sıralama ile oynayacaktı. Zira yine öyle yapıyor. Ama bu öyle riskli bir girişim ki, ancak usta bir sihirbaz çaktırmadan, el çabukluğu marifet ile bu karışımı lezzetli bir hale getirebilir. Jonathan’ın kısa hikayesi Memento’yu senaryo haline getirip yöneten Christopher Nolan, Memento gibi benzersiz bir kokteyl ile elde ettiği karışımın formülü yanında başka formüllere de sahip olduğunu göstererek, bir sihirbazın bir sonraki hamlesinin belirsiz çekiciliğiyle farklı işlere imza atıyor. Viktorya dönemi İngiltere’sinde geçen filmde görünen, görünmeyen sihirbazlar var. Görünmeyen Edison gibi bir deha ile, David Bowie’nin ağızları bir karış açık bırakan cool görünümü ve kendini o konuma yakıştıran dengeli oyunu ile iyi ki de görünen Nikola Tesla gibi bir bilim adamı bile belli açılardan sihirbaz sayılırlar. Eldeki gerçeklerden hayal bile edilemeyecek ölçüde başka gerçeklere ulaşmışlardı. Ama The Prestige bittiğinde bu gösterinin en büyük sihirbazının Nolan olduğunu anlamamız gecikmiyor.
Prestij ( The Prestige ) şahsım adına söylüyorum hayatımda izlediğim en etkileyici filmlerdendi. Bu film gerçekten çok şey anlatıyor. Usta yönetmen Christopher Nolan'ın kaleminden çıkan bu filmde her sahneden ve her replikten bir anlam çıkarabilir insan. "Toplumu etkilemenin ve sürükleyici bir koku gibi yayılan yere insanları çekmenin yolu nedir? '' bu olağanüstü sihir çatışmasında bu konu ele alınıyor. 19. yüzyılda yaşayan iki sihirbazın hırsları uğruna neler yapacağını gösteriyor bu film. Yaşam mı, ölüm mü? Gerçek mi, sihir mi? Gerçekte sihir var mıdır? Yoksa gördüğümüz her şey gözlerimizin bize oynadığı bir oyun, şaşırtmaca mıdır? Senaryo en az Inception kadar karışık ve etkileyici. O yüzden bu filmi herkesin pür dikkat izlemesi gerekiyor çünkü İnanılmaz görsel şölene kendinizi kaptırıp diyalogları kaçırmanız çok olası bir durum. Keskin geçiş sahnelerini herkesin çok iyi takip etmesi gerekiyor. Eğer zaman döngüsünü oturtursanız filmin tadı o zaman çıkar işte. Anlayanı için muazzam ve film tarihinde başyapıt olan kült bir film. Hugh Jackman ve Christian Bale'ın usta oyunculuğuna hayran kalacaksınız. Siz gerçeği bilmek değil, kandırılmak istiyorsunuz! 10 üzerinden 10
Filmin yorumlarını ve puanını görünce nasıl kaçırdım diye hayıflanarak en kısa zamanda izledim. Güzel bir film ancak yorumları ve puanı kesinlikle haketmeyen bir film. Esaretin Bedeli, Yeşil yol gibi filmlerin yanına yanaşamaz. Muhteşem bir kurgu görmedim, son sürpriz ise filmin yarısında tahmin edilebiliyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.