Hesabım
    Hayatımın Yolculuğu
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Hayatımın Yolculuğu
    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Robert Redford, Nick Nolte ve Emma Thompson gibi üç ünlü yıldızı bir araya getiren Hayatımın Yolculuğu büyük iddiaları olmayan, sade bir film. Gazeteci ve seyahat kitapları yazarı Bill Bryson’ın 1998 yılında yayınlanan anı kitabından beyazperdeye uyarlanan filmde, 30 yıldır seyahate çıkmamış olan Bryson’ın gençlik yıllarını yad ettiği kişisel yolculuğu anlatılıyor.

    Filmde her şey Bryson’ın karısı Catherine ile birlikte bir cenaze törenine katılmasıyla başlıyor. Törenin ardından kısa bir yürüyüşe çıkan yaşlı adam, bu yürüyüşte Apalaş Yürüyüş Patikası’nın çok yakınında olduğu fark ediyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin doğu yakasını boydan boya kesen 3500 kilometre uzunluktaki bu patikayı tek başına yürüyebileceğine ikna olan Bryson, bu yolla hayata sımsıkı tutunduğunu kendi kendine kanıtlamayı amaçlıyor. Gençlik yıllarından miras kalan yola koyulma güdüsünün bedenini ve zihnini hala harekete geçirebildiğini savunan yaşlı gezgin, bütün ısrarlarına rağmen karısı Catherine’den izin koparamayınca bir yol arkadaşı edinmek zorunda kalıyor. Böylelikle, Bryson bir anda kendisini gürültücü, huysuz ve bir o kadar da çapkın lise arkadaşı Stephen Katz’la aynı yolda buluyor.

    Hayatımın Yolculuğu, büyük oranda Bryson ve Katz’ın yolculukları süresince başlarına gelen komik olayları bir araya getiriyor. Reese Witherspoon’ın başrolünde yer aldığı Yaban (2014) filminin sabun köpüğü versiyonu olarak nitelendirilebilecek filmin belkemiğini ise yıldız oyuncu kadrosunun performansları oluşturuyor. Ancak bütün oyunculuk performanslarının gidişata aynı oranda katkı sağladığını iddia etmek ne yazık ki mümkün olamıyor.

    Örneğin, filmin başında kısa bir süreliğine gözüken Emma Thompson, toplamda sahnede kaldığı sürenin kısıtlığı nedeniyle imza performansının dışına çıkamıyor ve hikayenin işleyişine etki edecek kuvvette bir oyunculuk sergileyemiyor. Hatta filmde, Thompson ile aşağı yukarı aynı süre ekranda kalan Kristen Schaal’ın Hayatımın Yolculuğu’nun komedi potansiyelini besleyerek Thompson’ın bir adım önüne geçtiğini iddia etmek mümkün.

    Bununla beraber, görsel ve öyküsel anlamda izleyenlere herhangi bir yenilik vaat etmeyen filmin sürükleyiciliğini ayakta tutan esas etmenin Robert Redford ve Nick Nolte beraberliği olduğu da aşikar. Hayatımın Yolculuğu’nda başarılı, varlıklı ve düzenli bir hayatı olan Bryson rolünde izlediğimiz Redford, canlandırdığı karakterin yaşlılığıyla inatlaşmasını başarıyla sorunsallaştırıyor. Filmin senaryosu izin verdiği müddetçe gençlik yıllarına dair ufak ip uçları edindiğimiz Bryson, Redford’un oyunculuğu sayesinde hala aynı genç adamı içinde bir yerlerde saklayan eğlenceli bir karaktere dönüşüyor.

    Öte yandan, Bryson’ın zıt karakterli lise arkadaşı Katz rolünde karşımıza çıkan Nick Nolte, belki biraz da canlandırdığı karakterin hınzırlığından ve şeytan tüyünden faydalanarak performansını Redford’dan bir adım öteye taşımayı başarıyor. 2000’lerin başında sık sık alkol ve uyuşturucu problemiyle gündeme gelen, zaman zaman hırpani kıyafetlerle sokakta dolaşırken magazincilere yakalanan Nolte, Katz rolünde neredeyse kendisiyle ve geçmişiyle hesaplaşırcasına bir performans ortaya koyuyor. Hayatımın Yolculuğu’nun izleyenlerin yüzlerini gülümseten bir film olmasında Nolte’un oyunculuğunun payı büyük.

    Bütün bu nedenlerden ötürü Hayatımın Yolculuğu’nun, büyük beklentilerle izlenmediği takdirde sinemaseverleri hayal kırıklığına uğratmayacak bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz. Hayatımın Yolculuğu, özellikle Robert Redford ve Nick Nolte gibi iki usta oyuncuyu başrolde izlemek, her iki aktörün de yaşlılık süreciyle ilgili kendilerine dönük sohbetlerine kulak vermek ve hoşça vakit geçirmek için ideal bir film.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top