Hesabım
    İhanet
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    İhanet

    Chris Cooper Uğruna <b>İhanet</b>

    Yazar: Ali Ercivan

    Soğuk Savaş dönemi, Amerikan sinemasının casusluk öykülerinden olabildiğince faydalandığı bir süreçti. Artık farklı koşulları olan bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla, casusluk öykülerinin de tonu değişti. Uçuş Planı gibi filmlerin senaristi ve Shattered Glass adlı kalburüstü filmin yönetmeni Billy Ray'in, ikinci yönetmenlik denemesi İhanet'te (Breach) yapmaya çalıştığı, 11 Eylül arifesinde Amerikan istihbaratı içinde patlak vermiş gerçek bir vatana ihanet olayının, Soğuk Savaş kalıntılarında saklı perde arkasını gözler önüne sermek.

    Ray'in ilk yönetmenlik denemesinden ve filme çekilmiş bazı senaryolarından anladığımız, kapalı mekanlarda karakter merkezli öyküler anlatmayı tercih ettiği. İhanet de, büyük ölçüde FBI ofislerinde veya genel olarak dört duvar arasındaki entrikalar ve ilişkiler üzerinden ilerliyor.

    Kurum içinde ajan olarak yükselmek isteyen genç bir istihbaratçıya (Ryan Phillippe tarafından canlandırılan Eric O'Neill) gizli bir görev verilir. Hiçbir zaman teşkilat içinde fazla yükselememiş ama güvenlik sistemleri üzerine uzman bir ajan olan Robert Hanssen'in (Tersyüz filmiyle Oscar ödülü sahibi Chris Cooper) asistanlığını yapacak ama bir yandan da onun hakkında gizlice tuttuğu raporları üstlerine iletecektir.

    Kendisine pornografiye düşkün biri olarak tanıtılan Hanssen'in aile yaşamına bağlı, bağnazlık derecesinde koyu Katolik ve hüzünlü ölçüde erdemli bir adam olduğunu gördükçe, Eric ona hayranlık duymaya ve kendisine aslında neden bu görevin verildiğini sorgulamaya başlar. Hanssen'in aslında Rusya'ya bilgi sızdıran çift taraflı bir ajan, bir vatan haini olmakla suçlandığını öğrenince içine düşeceği çelişki, henüz çok taze olan evliliğinde de sorunlara yol açacaktır.

    İhanet'in, eski usul, karakter merkezli ve gerilimi aksiyona ihtiyaç duymadan yaratan casusluk filmlerinin takipçisi olmaya niyetlendiği açık. Sağlam bir dramatik yapı, zekice bir entrika, detaylı bir şekilde işlenmiş zengin karakterlerin geniş bir oyuncu kadrosu tarafından başarıyla canlandırıldığı; diken üstünde izleyeceğimiz, '70'lerdeki politik maceralar lezzetinde bir film ortaya çıkarılmak istenmiş. Ancak İhanet, tüm iyi niyetlerinin ancak bir kısmını karşılayabilen, ortalama bir film olarak kalıyor.

    Filmin öyle pek ilgi çekici, heyecan verici bir entrikasının bulunmaması bir yana; Ryan Phillippe'nin hem oyunculuğunun, hem de filmin merkezi olan karakterinin zayıflığı, filmi umursamamızın önünde bir engel olarak duruyor. Dini eğitim almış ama inançla ilişkisi muğlak, enteresan bir araştırma hazırlamış ama söz konusu metnin içeriği bize tamamen yabancı, karısıyla işi yüzünden yaşadığı çatışma etkisiz bu karakterin.

    Kimi Dennis Haysbert, Bruce Davison, Kathleen Quinlan gibi kalburüstü tanıdık oyuncular tarafından canlandırılan yan karakterlerin de derinlik kazanabildiği hiç söylenemez. Aslında ana karakterlerden biri olan, sayesinde Laura Linney'nin bir başka başarılı performansına şahit olduğumuz ajan karakteri bile, filmde çokça yeri olmasına rağmen ancak sonlara doğru kendi evinde geçen ufak bir sahne sayesinde biraz olsun ete kemiğe bürünüyor.

    Geriye filmi taşıyan tek bir unsur kalıyor: Chris Cooper'ın oyunculuğu. Filmin en zengin karakteri Robert Hanssen'ı büyük bir ustalıkla canlandıran Cooper, filmi izlenebilir kılan başlıca eleman. Tüm zenginliğine rağmen aslında bayağı sevimsiz bir karakter olan Hanssen'i izlemek, Chris Cooper sayesinde bir keyfe dönüşüyor.

    İhanet, olgun bir karakter draması olma iddiasını ancak kısmen karşılayabilen, ayakları yere basan, kalburüstü ama özellikle genç izleyiciye fazla hitap etmeyen, akılda kalıcılığı da olmayan bir film. Bir filmi izlemek için bunu yeterli sebep olarak görüyorsanız, Chris Cooper'ın usta oyunculuğu için izlemeye değebilir.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top