Hesabım
    Asi Gençlik
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Asi Gençlik

    Bir Bağımsız Hayal Kırıklığı

    Yazar: Orkan Şancı

    Bir filmin hangi sinema türü ya da alt-türüne ait olduğunu, hatta farklı türleri içinde barındırıp barındırmadığından söz etmek, çoğu kez faydalı bir yöntemdir. Böylelikle bir kamyon dolusu cümle kurmanız gerekmez. Korku, gerilim, macera, müzikal gibi başlıkları tek başına ya da beraber kullanıp işin içinden çıkabilirsiniz. Ancak bazen içinden çıkılmaz filmlerle karşılaşırız. Bu filmlere "kötü" demek kuşkusuz yerinde olmayacaktır. Belki de bu tür filmler için "bu nedir" sineması demek yerinde olacaktır.

    Asi Gençlik, çok saygı duyduğumuz Sundance Film Festivali'nde jüri özel ödülü kazanmış bir yapım. Henüz 33 yaşındaki Rian Johnson'ın yazıp yönettiği ve evindeki bilgisayarında kurguladığı film için, Amerikan Bağımsız Sineması'na yeni bir soluk getirdiği yorumları yapılmıştı. Ümit verici bilgiler nedeniyle filmi izlemeden önce bünyemi saran olumlu düşüncelerin yerini kaygı ve sıkıntının almasına bu nedenle çok üzülmüş vaziyetteyim.

    Harry Potter gözlükleriyle karşımıza çıkan Heath Ledger klonu Joseph Gordon-Levitt, Brendan adında, okulda sorunlar yaşayan, derslere girmeyen, asosyal bir genci oynuyor. Ayrıldığı sevgilisinden yardım çağrısı alıyor. Genç kız sonra ortadan kayboluyor, derken ölü bulunuyor. Okul çevrelerinin uyuşturucu-mafyası özentisi gruplarının arasına dalan Brendan, eski sevgilisinin başına neler geldiğini öğrenmeye çalışıyor.

    Film bu haliyle dedektifçilik ve mafyacılık oynayan öğrencileri anlatıyor gibi görünüyor. Ancak anlatamıyor. Anlatım, filmin başaramadığı başlıca konu olarak karşımıza çıkıyor. 110 dakikalık film boyunca karakterlerin ağzından, 40 yıllık klişe replikler, sanki birer keşifmiş gibi heyecanlı heyecanlı dökülüyor. Oyuncular neredeyse bütün sahnelerde "-mış gibi yapıyor". "Bu nedir" sineması boyunca konu ilerlemiyor, doğru dürüst bir çözüme kavuşmuyor, mekanlar can sıkıyor, ya da insana öyle geliyor.

    Bütün bunların sebebi ise, Rian Johnson'ın vizyon sahibi olmaması. Yönetmenin vizyonu olmayınca da türe yeni soluk falan gelmiyor, sadece yılların küf kokusunun sindiği kötü bir nefes hissediliyor.

    Asi Gençlik, kara film türüne çok hakimmiş gibi aklınca klişeleri ters yüz ettiğini düşünen, ama bunu başaramayan bir film. Eğer bu kadar iddialı oynamasa, ciddi ciddi dedektifçilik yapmasa, belki de bu kadar sert eleştirmeyecektik. Nihayetinde genç bir yönetmenin çalışması bu. Ama büyük işlere kalkışınca, kendini bu kadar ciddiye alınca sonuç hüsran oluyor. Filmi izlerken o kadar sıkıldığım anlar oldu ki, sesi tamamen kapatıp The Killers'ın Where The White Boys Dance şarkısını dinledim. Klip gibi oldu, planlar sanki anlam kazanmaya başladı. Filmi izlemeye azmedenler deneyebilir.

    Asi Gençlik, sıkıcılığı, içine girmenin zorluğu, gereksiz ayrıntılara boğulması, bitirmek için insanüstü azim istemesi gibi sanatsal(!) nitelikleri bakımından Orhan Pamuk romanlarını andırıyor. Son olarak, filmin vizyon adı olarak Asi Gençlik'in seçilmesinin tam bir hezeyan olduğunu belirtelim.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top