Hesabım
    Günahkarlar
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Günahkarlar

    Günahkarlar

    Yazar: Zafer İlbars

    Hiç şüphesiz cinsel suçlar, insana yönelik suçlar içerisinde en ağır olanlardan birisi. Cinayetten sonra en ağır suç sayılan bu şiddet suçu yüksek oranda tepkiyle karşılanır doğal olarak. A.B.D.'de her yıl 800 binin üzerinde tecavüz girişimi olduğu söyleniyor. Amerika'da bir cinsel suçlu tedavi olup bir mahalleye taşındığında o mahallenin marketinde, alışveriş merkezinde onu bir cinsel suçlu olarak ifşa eden posterler asılır. Onlara düzelmeleri için bir şans tanımakta zorlanır toplum. Hatırlanacağı üzere bu duruma Tutku Oyunları adlı filmde de değinilir. Yani Amerikalılar cinsel suç konusunda bir hayli hassastırlar.

    Günahkarlar adlı film de bu konu üzerine odaklanıyor, ama kurban veya suçlu üzerinde değil. Yıllarca cinsel suç işleyenleri yakalamaya çalışmakla ruhunda derin yaralar açılmış paranoyak ajanın hikayesini anlatıyor. Filmin başında verilen bilgide Amerika'da cinsel suç konusunda çalışan ajan sayısının çok az olduğundan bahsediliyor. Toplumun bu kadar hassas olduğu bir konuda az sayıda ehliyetli yetkilinin olması daha en baştan kahramanımızın özel biri olduğuna işaret ediyor.

    Aslında cinsel suçlarla ilgili kısa bir araştırma yaparsak cinsel suçun toplam suçların sadece yüzde birini oluşturduğunu görüyoruz. Bir cinsel suça maruz kalmak, trafik kazası geçirme ya da ilgisizlik yüzünden tehlike yaşama ihtimallerinden 15 kat daha az. Ama tüm suçların derecelerinden daha rahatsız edici olması, yarattığı tahribatın yüksekliği bir cinsel suçu diğer suçlardan 15 kat daha önemli kılıyor. Böylesi bir suç ortamında görevini yürüten ajanımızın yavaş yavaş balatayı sıyırmasını da anlayışla karşılıyorsunuz.

    Kahramanımız Errol Babbage yıllardır cinsel suçlar üzerine çalışan, bizzat işin en ağır tarafında görev yapan bir ajan. Mesleğinin son günlerini yaşıyor ama sergilediği ruh halinden bıçağın kemiğe dayandığını anlıyoruz. Yılların ajanı bile bu ortamda kafayı sıyırmak üzereyken yerine geçecek kadın ajanı görünce çok şaşırıyorsunuz. Karşımızda pek çıtı pıtı, kan görünce bile midesi bulanan zarif bir hanım kız imajı veren birini görünce şaşırmamak elde değil.

    İlginçlik olsun diye mi yapmışlar bilemiyorum, zira hiç de ilginç gelmiyor bu. Film atmosfer olarak öykündüğü Yedi filmine burada da özeniyor. Yine emekli olmaya hazırlanan bir dedektif ve yanına yardımcı olarak gelen çaylağın hikayesi. Allahtan bu filmde, kendi iç dünyasında yoğun savaşlar yaşayan çaylağın aksine usta ajanımız!   

    Kahramanımız, genç bayan ortağını yetiştirirken bir taraftan da üzerinde araştırma yaptığı seks suçuyla bağı olan kayıp bir genç kızın izini sürüyor. Bu süreç emekliliğine günler kala yaşanınca zamana karşı yarışı da beraberinde getiriyor. Bu yüzden film hızlı bir tempoyu gerektiriyor. Ama kahramanımızın çatışmaları ve kendi kendine verdiği iç savaşın altını çizmek adına fazla sayıda molalar veriyor. Konu seks suçları olunca izleyici yüksek tempo içerisinde dehşete sürükleyen sahneler bekliyor. Ama film bunu pek fazla takmıyor. Karmaşık olay örgüsüyle boğuşan bir ajanın ruh halini gözlemliyorsunuz. Aslında olayı karmaşık hale getiren de ajanımızın ruh halindeki aşırı gerginliklerden başka bir şey değil.

    Günahkarlar için "neredeyse klasik bir suç hikayesi" diyebiliriz. Neredeyse dememin sebebi işlediği konu itibariyle farklı bir yol çizmeye çalışıyor olması. Ama tematik olarak izlenen bu farklı yol, klasik suç filmlerinde o klasik kaçırılan kız ve onu sapık katillerden kurtarmaya çalışan ajan (ve yardımcısı) hikayesine odaklanıyor. Çalıştığı teşkilatla sorunları olması da bu klasik kalıbı tamamlar nitelikte. Tabii hünerli ajanımızın bu ortamda yaşadığı psikolojik sorunları da unutmamak gerek.

    Zaten çaylak ajanımızın da filmdeki varlık sebebi, tüm tecrübesine rağmen emekliliğine sayılı günler kalmasının da verdiği gerginlikle üzerinde çalıştığı davayı bir an önce çözmeye çalışan, bu nedenle yavaş yavaş psikolojisi bozulan tecrübeli ajanımızı aklıselimliğin yanında tutmaya çalışmak.

    Günahkarlar diğer suç filmlerine göre daha hassas bir konu üzerinde ilerleyen ama bu anlamda malzemesini etkili şekilde kullanamayan bir film. Mesela "Criminal Minds" gibi bir diziyi takip eden herhangi bir izleyici için çok da fazla bir şey vaat etmiyor. Zaten film görüntü itibariyle Criminal Minds'ın cinsel suçluları inceleyen herhangi bir bölümünün film yapılmış hali gibi. Ama filmimizde ajanımızın ayarlarıyla fazlaca oynanmış. Sanırsınız ki Amerika'da bu stresli işle uğraşan tek görevli kendisi. O kadar gergin işte zavallıcık.    

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top