İvan’ın Çocukluğu eleştirileri

TARKOVSKİ USTADAN ÖLMEDEN İZLENECEK FİLMLERİN BAŞINDA GELEN BİR BAŞYAPIT

Sanırım sinema tarihine baktığımızda ismini altın harflerle kazımış yönetmenler içerisinde Tarkovski, diğer büyük yönetmenlerde ayrıcalıklı olarak çok iyi bir ilk filme sahiptir. Tarkovski'nin iki kısa filmden sonra gerçekleştirdiği bu uzun metraj savaşın insanlar üzerinde yaratacağı durumları ele almış. Elbette bunu çok iyi ve o zaman için alışılmadık bir sinematografik dil ile gerçekleştirmiştir. İvan'ın Çocukluğu Tarkovski'nin diğer filmleri ile kıyaslandığında daha kolay izlenilebilir ve analiz edilebilir bir filmdir. Savaşa olan nefretini dile getirmek isteyen büyük yönetmen Bogolomov'un kitabını sinemaya uyarlamış ve bu filmi ortaya koymuştur. İkinci Dünya Savaşının Ruslar üzerinde bıraktığı kırılmayı bu filmde Ivan örneklemesi ile görürüz. Ivan aslında o ülkedeki, savaştan etkilenmiş ve intikam ateşine düşmüş sadece bir çocuktur. Ve filmin sonuda genelde yaşananlara sadık kalınarak ele alınmış,

İvan'ın Çocukluğu (1962) 8 kişiyiz.. Hiçbirimiz 19 yaşından büyük değil.. Bir saat içinde kurşuna dizileceğiz.. İntikamımızı alın.. Yönetmenliğini Andrei Tarkovsky üstlenirken oyuncu kadrosunda Nikolai Grinko, Nikolai Burlyayev, Irma Raush, Stepan Krylov ve Yevgeni Zharikov gibi isimleri izleyeceksiniz.. Film Dram-Savaş türlerini barındırıyor.. Konusuna gelecek olursak, İkinci dünya savaşında geçen hikayede Naziler, Sovyetler birliğini işgal etmiş ve önüne çıkan bütün masum insanları işkence ederek öldürmüştür.. Bu vahşete yakından şahit olan İvan adındaki küçük çocuğunda annesini Naziler öldürmüştür.. Annesinin intikamı ile yanıp tutuşan küçük çocuk Nazilere karşı hayatını tehlikeye atarak casusluğa başlar.. Rus yönetmen Andrei Tarkovsky izlediğim ikinci filmi daha önce Stalker-İz Sürücü filmine göz atmıştım enteresan bir yönetmen hatırlıyorum da Stalker filmine az puan vermeme rağmen Top 250 listeme giren bir yapım olmuştu..

Filmleri çoğu seyirciye hitap etmeyen bir yönetmen olduğunu bunun yanında filmlerindeki felsefe derinlik bakımından oldukça fazla bir seyirci kitlesine ulaşmayı başarmış bir yönetmendir.. Stalker filminde olduğu gibi bu filminin de işleyiş bakımından ağır sıkılma gibi bir durum söz konusu.. İvan’ın Çocukluğu kariyerinde ki ilk filmlerinden bir tanesi filmin süresinin diğer filmlerine göre kısa olmasına rağmen film boyunca sizi yorup filmden sonra üstüne saatlerce düşünecek kafa yormanıza neden olacaktır.. Stalker filmi içinde aynı şeyleri söylemek isterim sırada izleyeceğim filmi 1966 yapımı Andrey Rublyov.. Andrei Tarkovsky filmleri kuşağını da tamamlamayı düşünüyorum.. İvan’ın Çocukluğu filmi savaş filmi olmasına rağmen filmde herhangi bir çatışma sahnesi göremezsiniz.. Çünkü tam anlamıyla bir savaş karşıtı filmdir savaşın ne kadar gereksiz olduğunu gözler önüne seriyor..

Savaş her zaman kahramanlar yaratır ama bu kahramanlar kendini de yok etmeye mahkumdur.. Sadece küçük İvan karakterinin savaşta hayal kurmasını hayalden gerçeğe geçiş anlarını göreceksiniz.. Yani savaştan öncesi ile savaşın yıkımın getirdikleri arasında sıkışmış kalan bir çocuğun hikayesine şahit olacaksınız.. Filmde hayal ve gerçek birbirine karışmıştır.. İkinci dünya savaşı üzerine yapılmış bir çok film izledim ama bu kesinlikle farklıydı.. Filmdeki subay üniforması gerçekten savaşı özetleyen bir sahne olmuş verdiği mesaj bakımından yerinde buldum.. Filmin İmdb Puanı: 8.1 olduğunu söylemekte fayda var.. Ayrıca film Venedik Film Festivali`nde Altın Aslan ödülünü kazanmıştır.. Savaş karşıtı film severlere ve Andrei Tarkovsky hayranlarına tavsiye edebileceğim bir film yine de yönetmenin hiçbir filmini izlemediyseniz İvan'ın Çocukluğu filminden başlamanızı öneririm

neredeyse hiçbir çatışma ya da kanLı sahne göstermeden,savaşın tam ortasında kaLan ve savaşın kendisinden çok şey götürdüğü bir çocuğun kimi zaman biLinç aLtına girerek yakın geçmişini de inceLediği muhteşem bir fiLm.tarkovsky’nin iLk fiLmi oLması sebebiyLe bu yapımı biraz daha insaflı değerLendirdim ama başka türLü yakLaşsam biLe benim için etkiLeyiciLiği değişmezdi heraLde.o küçücük çocuğun içindeki nefret seyircinin içine kadar işLetiLiyor.genel olarak fiLm ivan dışında birkaç kişi üzerinde yoğunlaşıyor,savaşı nerdeyse hiç gözümüze sokmuyor.ama diyaLogLarda savaşın stresini hissettiriyor.ivan’ın fiLmin sonLarına doğru gördüğümüz vesika fotoğrafını öyLe bir şekiLde yansıtıyor ki tarkovsky,insan beyninden vurulmuşa dönüyor.geçmişe dönüş ve özeLLikLe son sahneLeri tarkovsky’nin gene ustaLığını konuşturduğu,adeta eşsiz bir tual güzeLLiğinde,seyirciyi bambaşka diyarLara götürüyor.heraLde fiLmin en beğenmediğim noktası bu kadar kısa oLmasıydı...

............................................................................................................................................................................................................................