Yönetmenliğinin Andrei Tarkovsky'nin filmin yapılmaya başlanması üzerine, yönetmen değişikliği yapılarak başa geçtiği ilk uzun metrajlı filmi ?Ivan'ın Çocukluğu.? Hatta Tarkovsky diğer yönetmenin filme ayrılan bütçenin yarısını harcadığı için, bütçenin yarısıyla filmi çekmiş.'8 yaşındayız. Hiçbirimiz 19 yaşından büyük değil. Bir saat içinde kurşuna dizileceğiz. İntikamımızı alın.' Film, ailesini savaş sonucunda kaybetmiş Ivan'ın intikam duygusuyla savaşa girmesini anlatıyor. Ivan'ın annesi ve babası öldürülmüştür, o çocukluğunu savaş yüzünden yaşayamamıştır. Çocukluk özlemini, annesiyle geçirmediği vakitleri, arkadaşlarıyla oynayamadığı oyunların özlemini onun gördüğü düşlerde görürüz. Tarkovsky film boyunca simgesel anlatıma ve de düşle gerçek arasına giren sekanslara yer veriyor. Yönetmen bu filmle hem kendi tarzını ortaya koyuyor hem de minimalist sinemanın temellerini atıyor. Rus mitolojisine göre kötülüğün simgesi olan orman filmin büyük bir çoğunluğunda arka plan olarak kullanılıyor. Özellikle ormanda geçen bölümlerde görüntü yönetimi muazzam. Sudaki yansımalardan birçok görsel öğeye kadar ince ayrıntı mevcut. Bunların yanı sıra Ivan; filmin başında genç, dipdiri bir ağacın önünde duruyorken filmin sonunda Ivan'ı eğilmiş, ölü bir ağacın önünde görüyoruz. Tarkovsky, diğer savaşı anlatan filmler gibi kanlı sahnelere yer vermiyor, hatta filmde kurşun bile atılmadan savaşın etkilerini bizlere çarpıcı bir şekilde veriyor. Savaşın bireyin üzerindeki etkileri özellikle düşsel sekanslarda görüyoruz. İnsanın bilinçaltında olup biten, Ivan'ın özlemini çektiği şeyler, yapmak isteyip de yapamadıklarını kapsıyoruz gördüğü rüyalar. Ivan'ın ölmüş olan annesine olan özlemi hemen her karede göze çarpıyor. Ivan'ın kuyunun başında annesiyle aralarında geçen bir diyalogunda annesi; ?Kuyunun içinden iyi bakarsan, yıldızları görebilirsin? diyordu. Mutluluğu ne kadar kötü bir durumda olsak da bulabileceğimizin mesajını verene Tarkovsy, bu filmiyle sinemaya bambaşka bir tat getirdi ve usta yönetmen ilerideki filmlerinde de uygulayacağı teknikleri ve felsefi anlayışını bizlerle tanıştırdı. Usta yönetmenin ilerideki filmlerinde de rastladığımız göğe yükselme sekansı, bu ilk filminde de yer alıyor. Tasavvuf anlayışında ölümü simgeleyen göğe yükselme, Ivan'ın düşünde şehrin üzerinde yaptığı bir yolculuk gibi bizlere yansıyor. Keza Ivan, filmin finaline doğru intikamını almak için kendisini bir kahraman gibi ortaya atar. Bir bakıma kendi sonunu hazırlar. Ivan'ın dışında filmin diğer karakterlerinden olan Masha, Kholin ve Galtsev arasında bir aşk üçgeni vardır. Bu aşk da savaşın etkisiyle içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Sessizlik filmin büyük bir kısmına hakimdir ve bu savaşı temsil eder. Filmin karakterlerinden birinin de dediği gibi savaş; gürültüyle, askerlerin zafer sesleriyle son bulacaktır. Ivan, kendisini intikama adasa da iş öldürmeye gelince insancıl bir şekilde tutuk kalır. Filmde savaşın olağanüstü kahramanlar üretmediğini aksine insani duygularla dolu olduğu sık sık karşımıza çıkarıyor, usta yönetmen. Filmde yönetmenliğin zirvede olduğu gibi oyunculuklar da zirvede. Özellikle Ivan karakterini canlandıran Nikolai Burlyayev'in performansı gerçekten de harika. Burlyayev zaman zaman duygusal zaman zaman ise intikam susamış çocuk asker duygusunu çok başarılı bir şekilde izleyenlere hissettiriyor. Diğer oyuncuların performansları da başarılı, hiçbiri filmde sırıtmıyor ve rollerine olan uyumları göz dolduruyor.Film, gösterildiği Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan'ı alan ve tüm dünyada coşkuyla karşılandığı kadar farklı ideolojik bakış açıları yüzünden çok eleştirildi. ?Ivan's Childhood? Tarkovsky'nin sinema anlayışını ve ilk başyapıtını bizlere sunduğu sembolist bir eser. Sinemanın bir sanat olduğunu bizlere hatırlatan ve herkesin izlemesinin gerektiğini zihinlerine nüfus etmesi gerektiğini de hatırlatayım.