Bir devam filmi niteliğindeki hikaye, gerçekten de hayatta aslında genellikle tek başına olduğumuz vurgusuna odaklanıyor. Hayatı istediği gibi yürümeyen bir kasap, henüz hapisten çıkmıştır ve sıfırdan bir düzen kurmakta kararlıdır. Zihinsel engelli kızını bir akıl hastanesine yerleştirdikten sonra, hamile sevgilisi ve onun annesi ile Lille'e yerleşir. Sevgilisini sevmemektedir; fakat sevgilisi ona yeni bir kasap dükkânı açmayı vaat etmiştir. Kısa zaman sonra kadının ona yalan söylediğini anlar, onu terk eder. Tekrar Paris'e dönmeye ve kızını bulmaya karar verir. Yanındaki tek şey tabancasıdır ve yollara düşer? Artık kendi kendiyle baş başadır, hayatın amacını ve anlamını bulma çabaları arasında gelgitler yaşar.