En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Muhammed Dalpalta
Takipçi
23 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
26 Temmuz 2021 tarihinde eklendi
Aklımı başımdan alan, gerilimin yüksek dozundan ötürü mahvolduğum, tokat gibi çarpan bir film The Thing. Türünün dışına taşan, sinema tarihine altın harflerle kazınmış muhteşem bir yapım olduğunu daha sonra çıkan filmlerdeki The Thing etkisinden görebiliriz. Birçok korku-gerilim filmi The Thing’ten nemalanmış fakat eserin alametifarikasını görememişler. Bu film insan doğasını bütün çıplaklığıyla aktarması sebebiyle başarılı olmuş. Sahneye böğürüp çıldıran birkaç yaratık koymak eseri ucuz bilgisayar oyunlarından bir parmak öteye taşımaz. Bu film gizli kalmış korkuların sinemaya aktarılmasının yanında birtakım alegorilere de sahip. Terk etmenin mümkün olmadığı bir ortamda istismara veya şiddete maruz kalan kişilerin yaşadığı korkuyla beslenen nefreti hissettim bu filmde. Kapana kısılmanın verdiği bunalımı çok net bir şekilde ekrana taşımış yönetmen.
Mekân her ne olursa olsun beraber yaşamak veya çalışmak zorunda olan insanların sağlık, itibar ya da kariyer açısından sürekli olarak endişe duymasının yarattığı yıkıma yönelik bir anlatı tercih edilmiş filmde. Karakterlerin güvenden yoksun olan bir topluluk içinde hayat mücadelesi verirken ruhen yıkılması da güzel bir tercih. Çünkü gerçek hayatta da yatıştırılmayıp sürekli harlanan güvensizlik ortamı insanları birbirine düşman edip vahşileştirir. Mantıklı ve tam bir lider olarak gördüğümüz Mac karakterinin dahi sonlara doğru ipi koparıp etrafı ateşe vermesi de bu sebeple bence. Korkuyu yaratan ister uzaydan düşen bir yaratık ister sıradan bir insan olsun kaosun fitilini ateşledikten sonra yaşanan bütün yıkımın sorumlusu kurbanlar oluyor.
Bu filmin tempo konusunda üniversitelerde ders olarak okutulması gerekiyor. Carpenter şüphe üzerinden öyle bir denge kurmuş ki seyirci sakin geçen sahnelerde dahi diken üstünde duruyor. Kendisi her sahnede görünmese dahi etkisi hissedilen bir antagonist yaratmak çok zekice. Bir sonraki sahnenin nasıl işleyeceği konusunda mantıklı tahminler yapamamak ise insanı çok tedirgin ediyor. Aslında hikâyenin akışı ilk birkaç sahnede kendini ele veriyor. Fakat filmin gücünü aldığı nokta kargaşa ve duygu yoğunluğu olduğu için her sahne bir öncekinden daha ilgi çekici oluyor. Bu açıdan gerilim filmi olmanın hakkını vermiş diyebiliriz. Carpenter birden fazla karakterin birbiriyle olan ilişkisini, dehşet anlarına verdikleri tepkiyi çok zekice tasarlamış. Her geçen dakika daha da şiddetlenen bir kabusa hapsolduklarının bilincinde olan karakterlerin tepkileri seyirciye direkt geçiyor. Oyuncu kadrosunun iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim.
Bilgisayar efektlerinin şaha kalkıp her türden filmde bolca kullanılması pratik efektlerin kıymetini dönemimizde artırmış diye düşünüyorum. The Fly filminde de olduğu gibi maket ile çekilen sahnelerin gücü günümüz filmlerinde yok. Bir aktörün plastik makyaj ile yaptığı oyunculuğu CGİ ile elde etmek faydasız bir uğraş olur diye düşünüyorum. Eskinin tiyatro ve sinema oyuncularının yeni nesil film mantığına alışamama sebebi de bu yapaylık bence. The Thing gibi emek ve özen ile çekilmiş bir film zamanın yıpratıcı gücüne direnebiliyor. Üzerinden geçen otuz dokuz yıla rağmen hala bir başyapıt olmasından ötürü izlenmeli bu film.
Eski filmlerden nefret ederim ve hiç izlemem ama vallahi bunu çok sevdim. Hiç eskiymiş gibi değilde son yıllarda çekilmiş gibiydi. Yaratık cidden ilginç ve kendine has bi türdü beğendim lan o görselleri yaratığı sevdim :) yaratığın oluşumu dönüşümü şekli şemali bana abes gelmedi gayette hoşuma gitti. Valla eski diye ön yargı ile izledim buna rağmen beğendim. Başrolün yakışıklılığı da ayrı bi efsane :) tekinsiz ortam aşırı soğuk ulaşım yok iletişim yok ve en önemlisi artık birbirlerine olan güvende yok. Dolayısı ile gayet gerilimli geçen dakikalar... açıkları yokmuydu filmin elbette vardı ama çokta önemli değildi. İzleyin derimmm...
ÇOKTAN KÜLT KATEGORİSİNE ERİŞMİŞ BİR KORKU KLASİĞİ 10 ÜZERİNDEN 10
Korku ustası John Carpenter'ın 1982'nin zor şartlarında harikalar çıkararak yaptığı bir eser. Film, buzda donduktan sonra canlandırılan şekil değiştirebilen bir uzaylı yaratık hakkında. Olaylar, Yaratığın Antaktika'daki bir bilimsel araştırma istasyonuna sızmasıyla başlar ve Norveçli araştırma ekibini öldürür. Yakınlardaki bir Amerikan araştırma ekibi olayı araştırmaya gelir ve geldiklerinde ise sırayla yaratığın saldırısına uğrarlar. Dönemine göre gerçekten önemli başarılar elde etmiş bir korku filmi..O yıllarda çekilmiş çoğu korku filmine kıyasla görsel efektleri fazlasıyla başarılı. Çok önceden izlememe rağmen bazı sahneleri hala aklıma kazınmış, İlerleyen günlerde bir kez daha izlemeyi düşünüyorum. Filmde kullanılan mekan çok iyi düşünülmüş, IMDb'de ilk 250'ye girmeyi hak eden korku filmlerinden birisidir bana göre. Her dakikası sürükleyici ve heyecanlıydı. "Ben korku filmlerini severim" deyipte bu film'i izlemeden geçen arkadaşlar büyük bir "Şey" kaybeder.. 8.5/10
Look closely at your neighbours. Don’t trust anybody. Christian Nyby ve Howard Hawks’ın 1951 yapımı filmi “The Thing from Another World”, John W. Campbell, Jr.’ın yazdığı “Who Goes There?” romanına sadık kalınarak 1982 yılında korku türünün usta yönetmeni John Carpenter tarafından yeniden çekilmiştir. Antarktika’daki bir bilimsel araştırma istasyonuna sızan ve şekil değiştirebilen bir uzaylı yaratığın Amerikan araştırma ekibine saldırmasını konu edinen “The Thing” (Şey), 80’lerin teknolojisiyle değerlendirildiğinde kurgu, çekim tekniği ve görsel efektleriyle muadili filmlerden ayrışmış, özellikle -yaratık mutasyon- sahneleri çok başarılı bulunmuştur. Kutuplarda yaratılan klostrofobik atmosfer ve paranoya duygusu ile beslenen gerilim dozu yüksek hikayede Kurt Russell’ın gençlik yıllarındaki oyunculuğunu görmek ve Ennio Morricone imzalı müzikleri dinlemek de keyif vericidir. Araştırma ekibinin tamamının erkeklerden oluşması, arka planda Amerikalıların 1950 yıllarındaki Komünist paranoyasıyla bağlantı kurması ve finalde izleyicinin kafasında soru işaretleri ve şüphe bırakması gibi detaylara sahip “The Thing”, sinema tarihinde korku-bilim kurgu türünün en iyi filmlerinden
Yapıldığı yıla göre değerlendirirsek kesinlikle önce bir fil the ık atmosferi,farklı mekanı ve kurt russel'ın sağlam oyunculuğuyla önemli filmler arasında zaten yerini çoktan aldı.Tabi 2014 yılında izleyince bir başyapıt gibi gelmiyor insana çünkü bu senaryoya benzer onlarca film izlediğim için bilindik geliyor belki ilk bu filmi izleseydim görüşüm değişirdi,korku zaten yok gerilim çok olmasa da vardı yer yer
1982 yılında böyle bir film çok başarılı gerçekten ... John Carpenter usta oldukça iyi bir film ortaya çıkarmış... Bilim kurgu ve gerilim türünde sonraki filmlere öncülük etmiş, ilklerden bir film ... Görsel efekter harika ... Film müziği bir o kadar güzel ...
Korku filmleri ustası John Carpenterın uzak ara en iyi filmi Kurt Russellin harika oyunculuğu zamanının çok ötesindeki efekleri insanı sarmalayan atmosferi bitmek bilmeyen heycanıyla bir korku başyapıtı.
Yapld yl itibariyle dnlrse gerekten iyi bir film fakat u anki film teknolojisi dnld zaman kurgusu orta.Akas beendim bilim kurgunu trn severler izleyebilir. Sayglarmla...
film iğrençlikte üstüne yok. (neydi abi o köpeğin gönüşümü ya) acayip sahnelerle dolu olsada hakikatende tam arşivlik. görselliğe diyecek yok. sonki elm sokağı kabusu ilk versiyonlarındaki efekler hakim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.