Büyükler - Beyazperde.com eleştirisi : Büyükler

Büyükler, sadece geçenlerde Matrak Adamlar ve Reign Over Me gibi filmlerle dramatik oyunculuğunu konuşturan Adam Sandler için değil, komedyen arkadaşları Chris Rock ve Kevin James için de gayet büyük bir geri adım. Aynı gözlemi Rob Schneider için de yapacaktım ama son başrolünün Deuce Bigelow 2 olduğu aklıma geldi.

Eldeki yeteneğe bakınca vahim bir trafik kazasını andıran filmin vizyona girmeyi bırakın, çekim aşamasına bile nasıl geldiğine şaşmak lazım. Chris Rock, cesur ve dürüst stand-up stili efsane olmuş bir komedyen. Kevin James ise sevecen bir kişilik sunuyor Paul Blart gibi mütevazi komedilerde.

Adam Sandler için ise ne demeli? Punch Drunk Love'daki muazzam performansından beri Sandler'ın yeteneğinin nerelere ulaşabileceğini biliyoruz. Bu isimlerin hiç birinin Büyükler> kadar bomboş bir zaman kaybı ile hem kendi vakitlerini, hem de seyircinin vaktini harcamaya hakları yok.

IMDB'de bakıyorum da Sandler, otopilot bir başrol performansının yanında filmin "senaryo"suna da katkıda bulunmuş. Belki de filmin en büyük problemi buradan kaynaklanıyor, sonuçta on milyonlarca dolarlık bir film yıldızına çekime girmek üzere olan senaryosunun ne kadar işe yaramaz olduğunu söylemek cesaret ister.

Film, ilkokul basketbol koçları aniden ölen beş arkadaşın koçun cenazesi için bir araya geldikleri haftasonunu anlatıyor. Bu tarz minimal bir hikaye daha yaratıcı ellerde tatmin edici ve ilginç bir dramedi yaratabilirdi ama Sandler ve arkadaşlarının tek amacı bayat fiziksel esprileri birbiri ardına koyup filmin sonunu getirmek.

"Ağaca çarpan şişman adam"dan tutun da, "ayağına ok saplanan adam"a, hatta "su kaydırağından kayarken düşen adam"a kadar diğer Adam Sandler filmlerinde görmeye alıştığımız, aklınıza gelebilecek bütün yalapşap fiziksel komedi var filmde.

Filmin görsel bayatlığı bu kadar göze batmazdı, eğer sözsel esprileri biraz olsun belli bir kalite sınırına erişebilseydi. Neden bahsettiğime dair bir örnek vereyim: Filmin en has esprilerinden birinde Chris Rock, ayak parmağı incilen kaynanasına TOEbe Bryant diye hitap ediyor.

Hadi adamları anladık, basitinden maaşlarını koparmak peşindeler, ama erkek karakterlerin eşlerini canlandıran bu muhteşem kadın oyuncu kadrosu daha iyi bir projeyi hak etmiyor mu? Güzeller güzeli Salma Hayek, "çocukarıyla vakit geçirmeyen Hollywood annesi" klişesiyle heba oluyor.

Uzaklara Gidelim'deki sımsıcak performansı ile kalbimde ayrı bir yer edinen Maya Rudolph da filmde yeteneği boşa harcanan isimlerden. Halen sinemanın en güzel ve yetenekli kadın oyuncularından biri olduğunu düşündüğüm Maria Bello'nun ise kalitesiz "süt annesi" esprilerine alet olmak için kullanılması ise bir sinematik günah.