Baya degisik ve ilginç bir konu, film de guzel olmus. Biraz kisa olmus ama.. konuyu biraz daha çesitlendirip, daha uzun yapabilirlerdi.. 3 denemede istedikleri girdikleri bu büyük çikmazdan kurtulmayi basarabiliyorlar... Bence bu deneme sayisini daha uzun tutsalar daha gerçekçi olurdu ama o zaman da izleyiciyi sikabilirdi tabi...
ben de çok beğendim;çok iyi ve çok tempolu bir film.hele o animasyonlar unutulmazdı.helal yani;bu kadar düşük bütçeyle bu kadar iyi film de yapılırmış...
filmin yapısı oldukça güzel olmasına rağmen bir süre sonra bayıyo gibi.fakat bazı anların veya çok ufak bi değişikliğin hayatımıza yaptığı etkileri görmek çok şaşırtıcı ve franka potente:mükemmelsin!eğer bu film 30 dk.'lık kısa bir film olsaydı "en iyiler" listeme alabilirdim ama 81 dk. ve "iyi"
ALmanya iyi gidiyor arkadaşlar,,, çok farklı tempolu bir film,,, başta sıradan bir macera filmi olacak zannettim ama yok ne macerası,,, çok iyi bi film.....
Film gerçekten hemen bitiyor sanki klip izlemişim gibi bi his var içimde Benim favorilerimin arasına katılmaya hak kazanan bi film bence herkesin de izlemesi gereken harika bir film !!!!!!EXCELLENT!!!!!!büyülendim doğrusu
Böyle kendine has anlatım tarzı olan filmler çok hoşuma gidiyor. Bu film de Memento, Requiem For A Dream, Fight Club gibi filmlerin yanında sırıtmadan durur. Anlatmaya çalıştığı konunun enteresanlığını çok başarılı bir anlatımla ve yönetmenlikle çok iyi aktarmış. Filmin bir başladığını hatırlıyorum, bir de bittiğini. Arada tamamen filmin büyüsüne dalıp gitmişim. Çok başarılı.
Almanlar değişik bişey yapalım demişler ama pek başarılı olamamışlar sanırım.Çok daha fazlasını bekleyerek gittiğim bu filmde aradığımı bulamadım açıkçası.Sliding Doors (Rastlantının Böylesi) dan etkilenme var baya.10 üzerinden 6 verdim.5,5 olsa 5,5 verecektim :)...Bu arada Lola o kadar koşmasına rağmen eritememiş,hayrettir :)
koş lola koş....tam da ismine yaraşır bir şekilde filmin başından sonuna kadar, müziğin de yardımıyla, sürekli ve düşmeyen bir tempo...filmin oyandırdığı ilk izlenim seyretmesinin zor olduğu, sahnelerin hızlı bir kurguyla akıp gittiği bölümler izlemekte zorluk çıkarıyor gibi görünse de, kısa bir an diliminde çok şey anlatması açısından başarılı...filmin karakterlerinin film akışı içinde derinlemesine (özel hayatları, duygusal yoğunlukları, kişilik özellikleri vs) bir analizini bulamıyorsunuz ancak bunu kimi fotografik unsurlarla sağlamak da bir zeka ürünü olsa gerek...filmden çıktıktan sonra hissetiğiniz duygu, bir video klip izlemişsiniz hissiyatı da olabilir...ancak durup da filmi düşünmeye başladığınızda, gerek izleyiciyi özgürleştiren farklı akış ve final biçimlerinin getirdiği "istediğin finali sen seç" düşüncesi, gerekse de filmin dinamik temposu arasına yerleştirilmiş duyguya dair dinginlik anları güzel...kimi zaman bir tarantino filmi izliyormuşsunuz hissini veren film, konuşma dialoglarının kısırlığına rağmen, senaryosu, çekim teknikleri, filmlerde kent imajının kullanımı ve genel yalınlığıyla izlenilebilir ve izlenilmesi ( kimi eleştirmenlerce bağımsız sinemanın şimdiye kadar en başarılı yapıtlarından biri olması) gereken bir çalışma... "tesadüfün böylesi" adlı filmiyle de kullanılan anlatım biçimi açısından benzeşen film, "öyle olmasaydı böyle olsaydı ne olurdu?" alternetiflerini zengince kullanılmasından dolayı ilginç...bu film kimi insanlar tarafından yorucu ve karmaşık, izlemesi güç bulunsa da, sinemaya gönül vermiş ve bu alanda çalışan insanlar tarafından izlenilmesi gereken bir yapıt bence...
Filmin kurgusu ve müzikleri gerçekten çok güzeldi.Kimi zaman kendimi bir video klip izler gibi hissettim, değişik ve hızlı kamera açıları filmin dinamizmini ona eşlik eden tekno müziğiyle çok uyumlu bir şekilde yansıtıyordu. Filmde kısaca hayatta yaptığımız en ufak seçimlerin bile ileride ne büyük değişikliklere yola açıcağı anlatılıyordu. Filmde 3 farklı son olması bana rpg oyunlarını anımsattı. Özellikle Psone oyu Chrono Chross ta bu filme benzer ölçüde oyun boyunca yaptığımız tercihlere göre birden fazla farklı sonda bitiyordu ve bunun mutlu son olması bize bağlıydı. Başrolde oynayan kız 5th elementte oynayan Mila kadar güzel olsaydı film çok daha keyifli olurdu ama saç rengi gerçekten çok hoştu ve beni bu filme çeken etkenlerden biri de kırmızının cazibesiydi:) Buv arada evet Lola nerdeyse 90 dakika boyunca koşuyor:)
Koş Lola Koş filmi aşağıdaki entelektüel boyutta ilerlemiş tartışmadan da anlaşılacağı gibi gişeden çok eleştirmenlerin beğenisini kazanmış (fazla reklamı falan yapılmadı ya onun için bu filme sanatsal(!) diye gitmiyo insanlar...Ahh Ah şu önyargılarımızdan bi kurtulsak...Neyse).Gerçekten çok renkli bulduğum Alman sinemasının en renkli ve en seçkin örneklerinden biriyle müşerref oldum bugün.İst fest de kaçırmıştım ama ünü kulaklarımda çınlamamış da değildi.Filmin kurgusu başta olmak üzere senaryo görüntü yönetimi ve (onuda katayım) fonda çalan techno müzik mükemmel.Gerçekten etkilendim.Konuya gelince fimin yukarıdakıi konusunu okuyan çok kişi klişeliğinden bahsedebilir.Ama Tykwer’in ne yaptığını görmeniz gerek konusu gibi yavanmıymış senaryo :).Herneyse film içinde barındırdığı karamizah ile aslında içten içe bir derdini anlatmaya çalışmış.Daha çok kader olgusu açımlanmak istenmiş.Yani filmde Lolanın Koşmasının ardında deriiin entellektüel çıkarımlar yapılabilecek bir giz mevcut.Kof bir film değil yani filmden boş çıkmanız mümkün değil. Franka Potente bu sene içinde Blowda izlediğimiz karakterlerden biriymiş hiç dikkat etmemiştim.Ama normaldir;yeteneği bu film için gizliymiş demekki.Bu film bence Mulholland Çıkmazından sonra bence senenin en iyi filmi kesinlikle tavsiye ediyorum.Bol sinemalı günler
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.