Hesabım
    Eat Drink Man Woman
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Eat Drink Man Woman

    <b>Ang Lee</b>’den <br>Gerilimli Aile Yemekleri

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Eat Drink Man Woman'ın giriş sekansı öyle etkileyici ki, sadece bu ilk beş dakika içinde gördükleriniz bile gözlerinizi filmin geri kalanından ayırmamanıza neden olabilir. Evin babası Chu'nun Uzakdoğu'nun balta girmemiş ormanlarını andıran bir mutfakta katı bir asker disipliniyle yemek hazırlayışını gözler önüne seren bu sekans, en sade cümleler ile en yoğun ve en etkileyici sözlerin söylenebileceğini ustalıkla kanıtlıyor bana kalırsa.

    İzlemeye başladığınız andan itibaren sizi kendi dünyanızdan koparıp, Chu'nun ve üç yetişkin kızının bunalımlı dünyalarına hapseden Eat Drink Man Woman, Ang Lee'nin en büyüleyici filmlerinden birisi.

    Aile içi iletişimsizliğin ön plana çıkarıldığı domestik hikayelere bayılan Ang Lee, bu üçüncü uzun metraj filminde, babalarıyla aynı evde oturan üç yetişkin kızın yuvadan uçma hikayesini dile getirmekte. Karakterlerin birbirleriyle ve kendileriyle yaşadıkları çatışmalara odaklanan filmin hikayesini basite indirgersek bütün konunun eski nesil ile yeni neslin ezeli savaşını dile getirmekten ibaret olduğunu düşünebiliriz.

    Hatta biraz daha ileri gidip, filmin zıt kutuplarda yaşıyormuş hissi veren ana karakterler aracılığıyla eski-yeni, geleneksel-modern gibi kavramlar arasında keskin sınırlar oluşturmaya niyetlendiğini de iddia edebiliriz. Ancak bu tip inançlara kapıldığımız takdirde izleyicinin beklentileri ile oynamakta olan Ang Lee'nin tuzağına düşmememiz olanaksız...

    Ang Lee, filmin ilk dakikalarında karakterler arasında yaratılan belirgin zıtlıklarla seyirciyi eski-yeni, geleneksel-modern gibi karşıt anlamlı olduklarını düşündüğümüz kavramlar arasında keskin sınırlar olduğuna inandırıyor. Bu şekilde seyircinin kalıplaşmış düşünce yapısı ile oynayan Ang Lee, filmin ilerleyen safhalarında hikayenin seyrini bir anda ters yüz ediveriyor.

    Karakterlerin konumlarının aniden yer değiştirmesi ve hayata bakışlarının biz fark etmeden iç içe geçmesi filmin esas vurgulamak istediği temalara götürüyor bizi. Zıt kavramların, aslında iç içe geçen ifadeler olduğunu belirtmeye çalışan bir film bu... Olayların gelişimi aracılığıyla seyircinin de bahsi geçen kavramlar hakkındaki peşin hükümlerini eleştiren Ang Lee, bu film sayesinde izleyenlerin kalıplaşmış beklentilerini altüst ederek ustaca bir tutum sergiliyor.

    İlerleyen yıllarda Sense and Sensibility ve Buz Fırtınası gibi farklı ülkelerde geçen unutulmaz filmlerle aile içinde yaşanan çetrefilli olayları başarıyla dile getirecek olan Ang Lee'nin kendi memleketi Tayvan'da çektiği Eat Drink Man Woman'ın bir başka özelliği daha var.

    Film, geleneksel Çin yemeği olgusuna yapılan vurgu sayesinde daha ilk beş dakikasından itibaren Çin kültürünün içine çekildiğimizi hissettiriyor. Ancak filmde aile temasını ön plana çıkaran Ang Lee'nin konuya, olayların vuku bulduğu mekanlara ve karakterlere olan yaklaşımı bize filmde karşılaştığımız her olayın ve her karakterin evrensel bir boyutu olduğunu hissettiriyor. Farklı ülkelerde yaşayan farklı bireylerin benzer iç ve dış çatışmalar ile boğuştuğunu hissettirerek, filmin hikayesini de evrenselleştiriyor.

    Bütün bunlar bir yana, Eat Drink Man Woman, toplumun yerleşik düşünce yapısını eleştirmek ya da aile kavramının evrenselliğine değinmek gibi ciddi amaçların peşinde koşsa da, hiçbir zaman bu amaçların ciddiyetine kapılıp, asık suratlı ve didaktik bir filme dönüşmüyor.

    Pazar günleri düzenlenen geleneksel aile yemeğinde esas duygularını Chu'nun pişirdiği yemeklere verdikleri tepkilerle belli eden ve birbirleriyle ancak bu yolla iletişim kurabilen karakterlerin her birinin kendine has bir sıcaklığı var. Büyük bir otelin baş aşçılığından ilkokula giden miniklerin özel aşçılığına terfi eden Chu'nun babacan sakinliği, sevdikleri erkekler ile beraber baba evini arkalarına bakmadan terk eden kız kardeşlerin zaman zaman komik, zaman zaman hüzünlü telaşı, filmi izleyici için etkileyici ve içten yapan unsurlar.

    Aile kavramını merkezine alıp, duyguların evrensel diline vurgu yapan Ang Lee sinemasının şiirsel havasını ve samimiyetini sonunda dek içinde barındıran etkileyici bir film izleyeceksiniz. Hemen hemen her filminde kültürler arasındaki sınırlarıın bazı durumlarda ne kadar inceldiğini vurgulayan Ang Lee'nin Eat Drink Man Woman'da kendine has sinema dilini bütünüyle ortaya koyduğunu ve sinemasının tüm karakteristik öğelerinin bu filmde barındığını söyleyebiliriz.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top