Hesabım
    Trauma
    Ortalama puan
    2,8
    18 Puanlama
    Trauma hakkında görüşlerin ?

    3 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.048 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    3 Ekim 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Eibon Klein ve Ruth Jessup ile birlikte yazan korkunun büyük ustalarından Dario Argento'nun yönetmen koltuğunda oturduğu "Trauma"; gizemini son anına kadar koruyan, oldukça kanlı bir psikolojik gerilim olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 7 milyon dolarlık bir bütçeyle Argento; George A. Romero ile "Two Evil Eyes" (1990) daki ortaklığını takiben çekimlerinin tamamını ilk kez Amerika'da gerçekleştirirken, sinema dünyasının tanınmış özel efekt ve protez makyaj uzmanlarından Tom Savini'nin de tüm hünerlerini sergilediği bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Minneapolis'te, (omurga kaynaklı bel, boyun ve sırt ağrılarının tedavisinde alternatif tıp yönetimi olarak kullanılan) "kayropraktik (chiropractic)" hemşireliğini yapmakta olan Georgia Jackson (Isabell O'Connor), dışarıda ("neo - noir" tarz filmlere nazire yaparcasına, çakan şimşekler ve parıldayan neon ışıklarının bulunduğu boğucu bir atmosfere ilaveten) bardaktan boşanırcasına bir hızda yağmur yağmaktayken; havanın iyice karardığı gecenin ilerleyen bir saatinde, kendisinden telefonla rica minnet randevu alan son hastasını beklemektedir...

    Derken...

    Georgia, kapıyı çalarak içeri giren hastasından, standart anket formunu doldurmasını isterken o; elindeki çantadan çıkarttığı, (kılıç, pala ve giyotine oranla, kurbanın hayatını yavaşça nihayetlendirdiği için daha da "acımasız" bir idam silahı olan ve bizzat Tom Savini'ce tasarlanan) elektrikli bir tel garrote ile keserek Georgia'nın kafasını bedeninden ayırır...

    ***

    Ertesi gün...

    Uyuşturucu tedavisi gördüğü Farraday Kliniği'nden firar etmiş olan (Dario Argento'nun kızı Asia Argento'nun canlandırdığı) Rumen asıllı on altı yaşındaki Aura Petrescu; tam üzerinde olduğu köprüden nehre atlayak intihar girişiminde bulunacakken, televizyon haberlerinde yazar ve çizer olarak çalışan David Parsons (Christopher Rydell) tarafından ikna edilerek kurtarılır...

    David, bitkin olduğunu hissettiği Aura'yı karnını doyurması için bir restorana götürse de; Aura, ciddi anlamda yeme bozukluğundan da mustariptir...

    Bir ara masadan kalkarak tuvalete yönelen Aura, David'in ısrarıyla yediklerini kusar kusmaz; restoranın arka kapısından kendini, yeniden sokaklara atıverir...

    Ama bu kez de; kendisini aramakta olan Metro Gençlik Servisinde görevli polis memurlarınca enselenerek, on yıl önce Romanya'dan göçerek Amerika'ya yerleşmiş olan ebeveynleri profesyonel medyumlar Adriana (Piper Laurie) ve Stefan Petrescu'ya (Dominique Serrand) teslim edilir...

    ***

    Aynı günün yine yağmurlu olan akşamında...

    Pek çok konuğun da katılımıyla Adriana'nın yönetimindeki, Nicholas isimli bir ruhun, konuşulmak üzere davet edildiği bir ruh çağırma seansı düzenlenmektedir...

    Fakat gelen Nicholas'ın aksine odadakilere; "İlmiği olan bir canavar, beni öldürerek başımı aldı... Ben ilk değildim, son da olmayacağım... Katilin kim olduğunu biliyorum... Bilen tek kişi benim... Katil burada..." diye seslenen, bir başka ruhtur...

    Ki sinirlerin iyice gerildiği bu ortama; şiddetini gittikçe artıran yağmura, fırtınaya dönüşen rüzgar da eklenerek odanın penceresindeki camı kırınca, anında ortalık karışıverir...

    ***

    Çok geçmez...

    Önce dehşete kapılan Adriana, ardından da onu korumaya çalışan kocası Stefan evden fırlayarak; bitişiklerindeki Inverness Park arazisinin içine doğru koştururlar...

    Bir üst kattaki odasının penceresinden annesi ile babasını izlemekte olan Aura'da peşlerinden seğirterek; Georgia Jackson'unkine benzer bir yöntemle ikisinin kafalarını da keserek alan katilin, "göstere göstere" kaçmakta olduğunu görür...

    ***

    Yüzbaşı Travis (James Russo) ve ekibindeki polisler, olay mahalline intikal ederek incelemelerini başlatmışlarken; sorgulanmak amacıyla polis otosunda bekletilen yetim ve öksüz kalmış olan Aura'nın bakımına, Farraday Kliniği'ndeki hekimi Dr. Judd (Frederic Forrest) talip olmaktadır...

    Yüzbaşı ile doktor, teslim prosedürü üzerine aralarında konuşurlarken; Aura'da birdenbire gözlerden yok oluverir...

    ***

    Bu arada, TV haberlerinden öğrendiğimize göre Adriana ile Stefan, katilin üçüncü ve dördüncü kurbanlarıdır...

    Yani artık, bir seri katille karşı karşıya olduğumuz apaçık ortadadır...

    ***

    Çaresiz kalan Aura; ilk iş olarak David Parsons'ı arayarak, ondan kendisine yardımcı olmasını ister...

    Aslında Aura'dan gelen bu talep; özellikle de patronu Grace Harrington'ca (Laura Johnson) işe yaramazlıkla itham bir gazeteci için altın tabakta sunulmuş bir fırsat gibidir ve o sebeple de David, tek bir saniye dahi tereddüt göstermeksizin olayın üstüne atlayıverir...

    Zira gerçekten de, çok iyi bir hikaye yakalamıştır David...

    ***

    İlk iş olarak da Aura ile David beraberce; annesi ile babasının katilinin kimliğini merak eden Aura'nın, kıyafetlerini alabilmesi amacıyla, tüm giriş ve çıkışların polisçe kapısına "girilmez" şeritleri çekilmek vasıtasıyla yasaklandığı evlerine giderler...

    Yalnız evde kendilerinden başka biri daha bulunmaktadır ve üstelik artık her kimse de; David'in, Petrescu ailesine ait malikanenin önüne park ettiği aracına, sürücü mahallindeki camını kırmak suretiyle zarar da vermiştir...

    Elbette David ile Aura araştırmalarına, daha güvenilir buldukları, David'in evini üs olarak kullanarak devam edeceklerdir...

    Dakika 30...

    Geride, fırsat bulup da bu güne kadar bu filmi izleyememiş olan sinemaseverleri; korku kategorisinin "slasher" alt türünü yakından çağrıştıran kanlı cinayetler ile gerilim dozunun giderek yükseldiği, "ters köşe" sürpriz bir finali de bünyesinde barındıran 76 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.238 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    26 Ocak 2009 tarihinde eklendi
    Aslında fena bir film değil. Çok fazla gerilmiyorsunuz ancak katilin kim olduğunu öğrenince de bayağı şaşırıyorsunuz. 10/5
    ozge-tun777
    ozge-tun777

    81 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    26 Temmuz 2004 tarihinde eklendi
    Film adına bizi biraz bilgilendirseniz ii olurdu ama.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top