Fransız sinemasının en iyi oyuncularının oynadığı Fransız sinemasının en iyi tarihi filmlerinden biri.(Belki de en iyisi)Oyunculuk,kostüm,dekor,görüntü ve müzikler kusursuz.Din savaşları arasında korkunç bir katliamı ve acıklı bir aşk öyküsünü ve acımasız iktidar mücadelesini anlatan çok güçlü bir dram.Başyapıt niteliğindeki bu filmi tarihi film sevenler mutlaka izlemeli.10/10
her ne kadar yönetmeni tarihi bir film çekmedim dese de,benim gibi tarihten hoşlananaların büyük ihtimalle beğeneceği bir film,süresi uzun olsa da sürükleyici olaylar nedeniyle sıkılmıyorsunuz.gerçekten de klasik bir saray filmi,entrikalar,iktidar mücadeleleri,yasak aşklar vs.ayrıca tarihin önemli bir dönemine de kostümleriyle olsun,renkler ve çekimlerle olsun samimi bir şekilde tanıklık ediyorsunuz.oyuncular çok başarılı,zaten catherine de cannesda en iyi kadın oyuncu ödülünü alan virna lisi tarafından canlandırılıyor.bence izlenebilir,kaliteli ve büyük bir yapım.
Hala izlemekten sıkılmadığım filmlerden biri.Ve tarihi film ve avrupa tarihine merakı olanların kaçırmaması gereken bir film.Ayrıca Müzikler ve oyunculuklar çok iyi.Arşivlik bir film.Ayrıca brainwalker filmin sonu dediğin gibi bitiyor.Ama kesik başı alıp arabaya biniyor.Naverre'ye doğru yol alıyor.Ve karşında oturan çocuk navarre seni bekliyor diyor.Ve müzik başlıyor.Ve kafaya zoom yapıyor :)
Genel olarak tarihe merakımın yanında tarihin bazı dönemlerine ayrı bir merakım var. Bu filmde geçen olayların yaşandığı dönem de bu ayrı ilgi beslediğim dönemlerin arasındaydı. Orta Çağ ve Yeni Çağ Avrupasıyla ilgili filmlere büyük bir ilgi besliyorum. Bu dönemin sanatını, mimarisini, kıyafetlerini vs. seviyorum. Film, Avrupa'nın karanlık zamanlarında geçiyor. Mezhep savaşları yüzünden onca kişinin öldüğü St. Bartolomeus Günü Katliamı anlatılıyor filmde. Bir zamanlar Avrupa'da ne kadar kötü olayların yaşandığını görüyoruz. Film, Fransa'da IX. Charles'ın tahta olduğu 1572 yılında başlar. Naverra Kralı Henry ile Catherine de Médicis'ın kızı Marguerite de Valois evlenir. Fransa'da Katolik-Protestan mücadelesi çok kızıştığı için bu evliliğin iki taraf arasında bir yumuşamaya gidileceği düşünülüyordur ama Katoliklerin hedefi Protestanları bu düğün vesilesiyle öldürmektir. Marguerite ve Henry'nin arasında hiç sevgi yoktur. Sadece zorlandıkları için bu evlilik olur. Bu düğün için binlerce Protestan Fransa'ya gelir ve bir gün Katolikler, Protestanları vahşice öldürmeye başlar. Bu olay tarihe St. Bartolomeus Günü Katliamı olarak geçer. IX. Charles bunu istemese de Protestan düşmanı annesi bunu ona yaptırmıştır. Daha sonra IX. Charles ölüm döşeğindeyken bu katliama göz yumduğu için pişman olacaktır. Naverra Kralı katliamdan sağ kurtulur. Bir gün domuz avında kral yaralanır. Onu kurtaran Henry olur. Kralın Protestanlara karşı daha fazla sempati göstermeye başlar. Annesi bunu farkedince oğlunu zehirler ve Charles ölür. Tahta Charles'in kardeşi III. Henry geçer. Marguerite de kocasının yanına Naverra'ya döner ve film biter. Filmin teknik özelliklerine gelecek olursak; görüntü yönetmenliğini çok kötü buldum. Filmdeki tüm sahnelerin yakın çekim olarak çekilmesi seyir zevki vermedi bana. Geniş açıdan çekim hiç yoktu. Kamera zumu çok fazlaydı. Kullanılan ışıklar filme uymuş. Oyunculukları beğendim. Karakterlerini dönemine yakışır şekilde canlandırmışlar. Müzikleri eksik buldum. O döneme yakışan müzikler ile daha etkileyici bir film olabilirdi. Teknik olarak olumsuz özelliklerine rağmen, konusuyla ilgimi çeken, Fransa'daki mezhep savaşlarına odaklanan bir tarih filmiydi. Filme verdiğim puan= 6,2
Fransız sinemasının en iyi oyuncularının oynadığı Fransız sinemasının en iyi tarihi filmlerinden biri.(Belki de en iyisi)Oyunculuk,kostüm,dekor,görüntü ve müzikler kusursuz.Din savaşları arasında korkunç bir katliamı ve acıklı bir aşk öyküsünü ve acımasız iktidar mücadelesini anlatan çok güçlü bir dram.(Başyapıt niteliğindeki bu filmi tarihi film sevenler mutlaka izlemeli.
uzun süresine rağmen zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız,güçlü sekansları bol,tutarlı ve birbirine yakın sırıtmayan oyunculukları,iyi yönetilmiş,doğru planlanmış özenli sahneleriyle iyi bir film bu.goyanın hayaletlerinin arifesinde izlemek ve özgürlük,eşitlik,kardeşlik naraları atan fransızların tarihine yakından bakmak adına anlamlıydı.katliyamın sabahında gösterilen yüzlerce cansız ve çıplak beden için yapılan şiddeti estetize etmişler eleştirileri ise biraz yavan biraz havada kalmış.6000 ölü daha naif nasıl gösterilebilirdi ki.seyredin,aradan geçen yüzyıllara rağmen ademoğlunun nasılda hiç yol katedemediğini görüp,sadece suret değiştirdiğine ama doğasının değişmediğine belki şaşıracak belkide tarihe acı bir gülümseme bırakacaksınız.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.