Olivia Burton, erkek arkadaşı Francis ile birlikte, aile üyelerinin isteklerine karşı gelerek Kaliforniya'ya taşınır. Francis'in annesi Lillian, oğlunun birlikte yaşamasını onaylamayan dindar bir Katoliktir ve duygularını şiddet içerikli, dinsel temalı kartpostallar şeklinde belli eder. Bu itirazlara rağmen, genç aşıklar birlikte heyecan verici hayatlarına yerleşirler. Ancak, tuhaf bir kaza Francis'i fiziksel ve zihinsel olarak yaraladıktan sonra mutlulukları sekteye uğrar. Kısa süre sonra, gece terörleri yaşamaya başlar. Olivia'nın göremediği bir kişiye uykusunda fısıldar ve evin garip köşelerine uyurgezer gibi yürür. Bu durum Olivia'yı korkutur ve Francis'in ondan bir şeyler saklıyor olabileceğini düşündürür.